Zaman su gibi akıp geçiriyor. Adeta akan bir nehir gibi, sadece bakıyoruz geçen giden herşeye...

Takvimlerden düşen sadece, üçyüz altmış beş gün değil, ömrümüzden kayıp giden zaman.
Esasında, akrep ile yelkovan arasına sıkışmış, yaşamlardan ibaretiz.

Tek düze yaşam sınırları ve maddi kulfüyetin kalın barikatları arasına esir etmiş hayatımızı.
Adeta, bir daire, bir otomobil ve bir makam mevki uğruna iç ediyoruz kendimizi.

Ama yine de, sessiz uzak suların kıyısında duran, belki de bilemediğiniz aşka ve sevgiye hasret olanlarımız da var.

Hem Müslüm ( Baba ) Gürses ne der:
"Hayat bir köşe kapmaca, köşeni bir kaptır da gör. Düşene dost olur sanma, yolunu bir şaşır da gör."

... .... .... ... .... .... .... ...

Noel Baba ...

Noel Baba, günümüzde kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisi olarak resmedilir.

Noel babanın katil evlatları, Filistin'de yıllardır, çoğu çocuk ve kadına ölümden, göz yaşından ve zulümden başka bir şey vermedi.

Noel babanın elleri  kanlıdır.

Sırtında taşıdığı çuvalda hediye olarak, fosfor bombaları, misket bombaları taşır.

O yüzden Noel baba denilen katil gelmesin kapımıza.
Bizim Müslüm Gürses ( Müslüm Baba ) bize yeter artar bile...

Murat İleri