Bulutların maviliğinde,deli rüzgarın sessizliğinde ve güneşin bile yüzyıllarca tutsak edildiği bu virandaydım.

Nice peygamberlerin kavimleri hatta eşi yada öz oğlu tarafından, katledildiğine de tanıklık etmiştim.

Bir gecenin seherinde Hz.Musa, Mısır'daki kavminin ihanetine uğramış ve Firavun denilen zalimden kaçarken, ( esasında kurtuluşa ererken) yolu, benim hanemden geçmişti.

Kurtuluşa ermek isteyenlerin yolu, Kızıldeniz'de buluşacak.Rabbim şahit ki;zalim Firavun ve İsrailoğulları kavmi Kızıldeniz'de helak olacak.

Gel,sen de katıl, kurtulanlar topluluğuna demişti...

Oysa,ben zamanın şairlerindendim.
Barakamda sedirimden,bir kaç kitabımdan ve şiirlerimden başka hiçbir şeyim de yoktu.

Hz.Musa'nın sürüsüne ben de katılmalıydım.

Ama,evvelce bu Allah dostuna dediğim üzere, bir sevdiğiceğim vardı bu diyarda.

Asi,söz dinlemez ve inatçıydı.
Dünyanın rengine kanmış, aldanmış fanilerdendi.

Ama, sevdaydı işte.Deli gönlüm ferman dinlemezdi.

Zaman Hancı,ben yolcuydum.
Hz.Musa, kurtuluşa ermek üzere yola çıkmıştı.
Ben vaat edilen Cenneti değil, sevgilinin yanında olmayı tercih etmiştim.

Kızılca kıyamet vaktiydi.
Firavun ve havarisi, Kızıldeniz'de helak olmuştu.

Bense,  bir ceza olarak,aşk diye diye, dünya denilen bu alemde yaşamaya mahkum olmuştum.

Murat İleri

I M G 20240102 W A0019