Sen,sen ol hiç kimseye söyleme derdini. Dağ başında bir taşa anlat kederini. Hüznün boğsa da, yüreğini bir kaç damla göz yaşına gömmelisin hederini.

Eğer, aşksa gönlünü dağlayan, gel bir  kez de, sırların efendisinin kapısına göç eyle.

Zamanın bir yerinde, sırların efendisi, tasavvuf alimi Hz.Mevlana ile karşılaştım.
Ben, Selçuk'lu Medresesi'nde sıradan bir müriddim.
Hamdım, aşk yolunda  pişmeye gelmiştim.
Nice tasavvuf aliminin de, hak yolunda ulaştığı gaye, sevgi, saygı ve hoşgörüydü.
Çünkü, Hak aşkı ile yanan hiçbir gönülde kin, nefret, kibir ve gaflet vs. bulunmazdı.
Sordum, birgün bilginlerin  Sultanı Mevlânâ hazretlerine :
Aşkın sırrına erişmenin,muradı nedir?... Diye ... 
Tebessüm içerisinde cevap verdi üstad hazretleri.
Sır gibi seversen eğer, muradın gerçekleşir.Çünkü tohum, toprağa gizlenirse yeşerir. Dedi...

Kalp hüznü taşır içinde, en çok da sırlarını...
Bu yüzden yorgundur ve sırf  bu yüzden ilk durakta mola verir yaşama.
Aşk, sevgi ile nefes alabilmektir.Sırdaş olan yürektir.
Sen, sırrını gönlüne hapis eyle ki, aşk senin yüreğinde dile söze gelsin.

Murat İleri