Dil,insanın aynasıydı bir zamanlar;şimdi çoğu yüz,kendi aksini tanıyamıyor.
Zaman yine bir rüzgârla açıldı. Kitap gibi... Sayfalar aralandı birer birer.Sonra,ismin düştü araya.
Bazen insan,kendi gölgesini bile tanıyamaz. Soğuğun nereden geldiğini bilmez ama içinde bir yer üşür.
Her gece aynı an geliyor insanın kapısına. Başını yastığa koyduğun o ilk saniye.
İnsanın içi bazen dar bir geçit gibi olur. Nefesinin tükendiği yerde umut ışığı ararsın.
İnsanın içine çöken o tanımsız hâl, bazen gecenin suskunluğundan bile ağır gelir.
İnsanın yüreğinde bazen adını koyamadığı bir eşik durur.Kapanmaz, ama geçit de vermez.
Kuruluş günlerini hatırlayanlar bilir… Masada çalışma dosyalarımız vardı,sokakta mücadele,kalplerde umut.
Bazen insan bir anda durur. Hayatın gürültüsü kesilir. İçinde küçük bir kapı aralanır.
Gökyüzünü andıran gözlerinin peşinden sürüklensem...
Yalnızlık bazen duvarda asılı bir gölge olur. Kendi sesinden bile uzak düşersin.
Bazen insanın içindeki en derin sessizliği,kimsenin fark etmediği bir eşya uyandırır.
Bu bağlantı sizi https://www.imzagazetesi.com dışındaki bir siteye yönlendiriyor.