Ağustos Böceği ve Karınca hikayesi deyince aklıma hemen bugünkü İKTİDAR ve lideri RECEP TAYYİP ERDOĞAN ile ANA MUHALEFET PARTİSİ ve lideri KEMAL KILIÇDAROĞLU geliveriyor ve hikayeyi tam da anlatıyor.
Biri bıkmadan usanmadan rızkı peşinde uğraşır durur, diğeri ise uyur uyur kış kapıya gelince avazı çıktığı kadar bağırıp durur.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN seçim kazandığı gece önümüzdeki ilk seçimler için yarın sabahtan itibaren çalışmaya başlıyoruz diyor.
CHP Lideri kabuğuna çekilmiş nasıl CHP’nin başında kalacağının planı ile meşgul,
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal ise Fethiye’den tatil fotoğrafları yollayarak kendilerini net olarak anlatıyor.
RECEP TAYYİP ERDOĞAN Başkanlığındaki yeni kabine ise çalışmalara hemen başlıyor,Bakanlar yine deprem bölgesinde çalışmaya başlıyor,
ARPA ve BUĞDAY’ın alım rakamlarını ilan ediliyor.
CHP ise MYK üyelerini değiştirip ve örgütlerden sorumlu MYK üyeliği ile Yerel yönetimlerden sorumlu üyeliği kaldırılarak FAŞİST bir yöntemden medet umarak direk KEMAL KILIÇDAROĞLU’na bağlanıyor.
MYK'da sosyal medya (siz düşünün halka hizmet için mi, sosyal medyada ki palavraların artması için mi?) sorumlusu görevlendiriliyor.
Görevlendirilenin adı FETÖCÜLERLE anılan EREN ERDEM olması ise süpriz olmuyor.
Şimdi girdiği bütün seçimleri kazanan ve kazandıkçada eski yol arkadaşlarını sürekli onore eden,her adımını istişarelerle atan ve vefalı olduğunu sözle değil icraati ile ortaya koyan,siyasi kimliğine bakmadan işi ehline emanet eden RECEP TAYYİP ERDOĞAN var.
Birde RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A Diktatör yaftası yapıştıran ve seçmenini böyle uyutan KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA bir bakalım,
2010 yılında FETÖNÜN BAYKAL’A kaset operasyonu ile genel başkan olmuş.
İlk demeci başarılı olamazsam giderim, koltuk hırsım yoktur olmuş ve sürekli kendine yakın mezhepçi etnik kökeni önde tutan yönetim kadrosunu oluşturmuş.
O gündür bugündür her girdiği seçimi kaybetmiş, kaybetmiş, kaybetmiş.
Her yenilgi sonrası yakın çevresinde kendine tehlike olabilecekleri suçlamış ve hemen değişmiş.
Yinede olmamış,bu seferde Büyükelçilerle sıkı sıkıya görüşmeler yapmış, sonuçda oy uğruna terör örgütleri dahil her kesimle ittifak yapmış ama yine yetmemiş,
Aleviliği, Kürt Milliyetçiliğini oy uğruna veya isteyerek kullanmış.
Yeterli olmayıncada 14 Mayıs-28 Mayıs arası birden bire Bozkurt oluvermiş.
Amaca böylede ulaşılamayıp 28 Mayısda kaybedincede tekrar başa dönüp halk değişim istiyor kulak vermeliyiz diyerek yakın çalışma arkadaşlarını(MYK’yı)anında değiştirmiş.
İşte KEMAL KILIÇDAROĞLU bu,
GANDİ Mİ ?
DEMOKRAT DEDE Mİ ?
KOLTUK UĞRUNA HİÇBİR ETİĞİ KALMAMIŞ BİR DİKTATÖR MÜ ?
Eh,insafla siz karar verin artık...