Meramımızı anlatmaya çoğumuzun duymuş olabileceği meşhur bir hikaye ile başlayalım;
İki âmâ misafirliğe gitmişler ve önlerine gelen ikramlardan biride nefis lezzetli yaprak sarması imiş,
başlamışlar yemeğe,onlardan biri ötekine “çift çift yeme”diye ikaz edince diğeri de “sen benim çift çift yediğimi niye iddaa edersin ki”demiş,
Cevap olarak “Ben çift çift yediğimden seninde öyle yiyebileceğini düşündüm” demiş.
Şimdi 45 yılı aşkın bir zamandır akan kanın durma ihtimali ortaya çıkmış.
Terörsüz Türkiye için 72 Milletin maşası olmuş PKK terör örgütü ülke içinde yüzde 99 bitirilmiş ve sınır dışında da iyice çembere alınmış operasyonlar hız kesmeden yapılır durumdadır.
Ancak artık bizzat DEM partililerin de dediği gibi 72 Millette bu oyuncağı kaybetmek istemiyor çünkü akan kanlar onların değil,
Onlar sadece TÜRKİYE sıkışık durumda kalsın, bizim kırbacımızda hep başlarında olsun isterler.
Malum CUMHUR ittifakı liderleri ERZURUM’da, MUĞLA’da, DİYARBAKIR'da veya HAKKARİ’de hep aynı söylemde olurlar, üç beş oy için her bölgede farklı konuşmazlar, doğu’da,batı’da,kuzey’de,güney’de sözleri ve icraatleri hep aynıdır.
Bu yüz yılda terörsüz Türkiye isteniyor ve bunun içinde gereği yapılıyor.
İşte böyle bir ortamda CUMHUR İTTİFAKI adına DEVLET BEY açık ve net bir davet yaptı,
Bu davet, geçmişteki çözüm sürecinde yapılan istismarlarıda iyi tahlil ettiği için çok açık ve net,
Terörsüz Türkiye için DEM PARTİ barış isteğinde samimi ise dağın kontrolünden çıksın,PKK-YPG’nin feshedildiğini ve silah bıraktığını İMRALI açıklasın daha fazla Türk ve Kürt halkının kanı dökülmesin.
PKK-YPG eliyle de Emperyalistlerin kuklası olunması önlensin Türk ve Kürt halkı eşit haklarda 1000 yılı aşkın kardeşliği huzurla yaşasın.
45 yıldır akan kan’ın durmasını, barış ve kardeşliğin oluşmasını emperyalistlerce aklı-fikri satın alınmamış hangi vatandaşımız istemez ki,
Malum geçmişte 3-5 oy ve koltuk için masa altından, perde ardından sürekli PKK uzantıları ile görüşenler,
al ver pazarlığı yapanlar,
Üç beş oy için cezaevine gidip DEMİRTAŞ’ın bildirisini okuyacak kadar talimatlarla siyaset yapanlar,
Erdoğan’ı Başkan yapmamak için Emperyalist güçlerin kurdurduğu masaların altından,kapalı kapıların ardından al ver anlayışı ile ortaklık yapanlar,
Bu açık ve dobra dobra yapılan faaliyetleri ancak kendi yaptıkları ile kıyaslayarak anlatmaya çalışıyorlar.
CUMHUR İTTİFAK’ININ DEVLET Beyle başlatılan açık ve net yürütülen “müzakere yok, pazarlık yok, daha fazla kan dökülmesin,
artık emperyalistlerin maşası olmak istemiyorsanız PKK-YPG’nin feshetilip silahların devlete teslim edilmesi çağrısı yapılsın.
Barış ve kardeşliği inşa edelim.” sürecini maalesef kendi anlayışında olduğu gibi masa altı al verler olduğu gerekçesi ile kendilerine açık ve net gelen DEM’lilere ilk sorusu sizden bu barışa karşılık ERDOĞAN için anayasa değişikliğini istediler mi diye sormaları çok garip.
O hale DEM’liler bile şaşırmış,
ön şart yok,
pazarlık yok,
72 Milletin müdahil olmasını artık istemiyor kan dursun istiyoruz demişler.
Ancak bu CHP’nin, tıpkı sarmaları çift çift yediği için karşısındakinin de mutlaka öyle yiyeceğini düşünen “Âmâ” gibi düşünmesini engellemek mümkün değil gibi…