Zonguldak'ın geleceği tehlikede. İklim anlaşmasıyla Zonguldak'ın ölüm fermanı imzalanmış oldu.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oy birliğiyle kabul edilen İklim Anlaşması, küresel iklim krizine karşı önemli bir adım olarak tarihe geçti. 
Ancak bu adım, kömürün kalbi sayılan Zonguldak için umut değil, adeta bir tehdit olarak görülüyor. Çünkü bu anlaşma, 2053 yılına kadar net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda kömürden tamamen çıkmayı zorunlu kılıyor.

KÖMÜRÜ TERK ETMEDEN YEŞİL BİR GELECEK MÜMKÜN MÜ, YOKSA BU BİR HAYAL Mİ?

Paris İklim Anlaşması’nın hedefleri net: Kömürle çalışan santrallerin devre dışı kalması, fosil yakıtların kullanımının sona ermesi ve temiz enerjiye geçiş. Ancak geçtiğimiz aylarda Zonguldak’ı ziyaret eden Enerji Bakanı’nın yaptığı açıklama bu hedeflerle çelişiyor. Bakan, dolu bir salonda yaptığı konuşmada “Paris Anlaşması çok da önemli değil, kömürden çıkılmayacak” sözleriyle dikkat çekmişti.

Bu iki yaklaşım arasında nasıl bir denge kurulacak? Hem çevre hedeflerine ulaşmak hem de kömür kentinin ekonomisini korumak mümkün mü?

ZONGULDAK EKONOMİ ZİRVESİ’NDE SESLER YÜKSELDİ: SİYASETÇİLER ARTIK SESSİZ KALAMAZ

Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası’nın, Bülent Ecevit Üniversitesi işbirliğiyle düzenlediği Ekonomi Zirvesi’nde bu hayati konu masaya yatırıldı. Zirvenin basına kapalı bölümünde konuşan ZTSO Başkanı Metin Demir, çok net konuştu: İklim Anlaşması'nın Zonguldak için ne anlama geldiğini herkesin açıkça tartışması gerektiğini vurguladı.

Metin Demir’in çağrısı sadece bir yorum değil, bir uyarıydı: “Artık bu konuda tüm Zonguldak siyaseti taşın altına elini koymalı.”

PARİS ANLAŞMASI ZONGULDAK’IN ÖLÜM FERMANI MI?

Demir’in ve diğer sektör temsilcilerinin endişeleri boşuna değil. Zira bu anlaşmayla birlikte Zonguldak’ta kömür üretiminin sona ermesi kaçınılmaz bir gerçek olarak duruyor. Ve bu, yalnızca bir enerji politikası değişikliği değil; aynı zamanda binlerce insanın ekmeği, bir şehrin kaderi ve kömürle yoğrulmuş bir kültürün de sona ermesi anlamına geliyor.

Zonguldak’ın bugüne kadarki varlık sebebi olan kömür, şimdi iklim politikalarının hedefinde. Bu sürecin yönetilme biçimi, kentin geleceğini belirleyecek. Ya Zonguldak bu dönüşümde hak ettiği payı alacak ve yeni bir sanayi, enerji ve üretim modeliyle yeniden yükselecek… Ya da yıllar süren emeğin ve mücadelenin ardından sessizliğe gömülecek.

Şimdi cevaplanması gereken soru çok net: Dönüşüm mü, yok oluş mu?