Suriye’de rejimin zulmüne tahammülü kalmayan ve bütün guruplarla birlik olarak halkın 27 Kasımda başlattığı topyekün kalkışması karşısında ESAD’ın RUSYA ve İRAN’ın koltuk değnekliği ile ayakta kalmaya çalışmasıda,İSRAİL ve ABD‘ye emrinizdeyim diye yalvarmasıda yetmedi.

Bir defa daha gördük ki muhalifler bazı ayrılıkları,çıkar hesaplarını kenarda tutabilip birlik ve beraberlik sağlayınca 14 yılda yapamadıklarını 11 günde yapıverdiler.

Yıkılmaz dedikleri 61 yıllık BASS rejimi birlik ve beraberlik ruhu ile 11 günde yıkılıverdi.

Tabiiki ABD ve İSRAİL’in bu iç savaşın devamını istedikleri ve zayıf ESAD rejimini tercih ettikleri hatta kendi hedeflerine ulaşmak için parçalanmış SURİYE’yi zaruri gördüklerinide es geçmeyelim.

İşte görünen bu tabloyu çok iyi okuyan Cumhurbaşkanımız RECEP TAYYİP ERDOĞAN kalkışmanın fiilen başladığı 27 Kasım öncesi haftalarında gurup toplantısındaki konuşmasında ESAD’a geç kalmadan sana uzattığımız bu elin kıymetini bil demişti.

İçeride ise İç çephenin kuvvetlendirilmesini istemişti.

MHP Genel Başkanı DEVLET BAHÇELİ’de iç barışa katkı sağlamak adına ÖCALAN’a örgütün silah bırakmasını isteki devletten umut hakkı bekle dedi.

Cumhurbaşkanı RECEP TAYYİP ERDOĞAN, ESAD bu çağrımızın kıymetini anlayamazsa halkımız yakında güzel haberler alacak dediğindede tüm Medya Güneyimizdeki terör ceplerine yeni operasyon olacak diye haberlere başlamıştı.

Cumhurbaşkanımız parçalanmış,çökmüş ve takati kalmamış bir Suriye istemeyerek,
İSRAİL’in emellerini ve niyetini iyi okuduğundan bir an evvel ESAD’a ülke birliği ve bütünlüğünü sağlaması için fırsat vermek istemişti.

İRAN himayesi ve RUSYA’yada verdiği LAZKİYE rüşveti ile zulümetmede zirve yapan ESAD,
Ülkesini parçalayıp yutmak isteyenlere değil ülkesinin bütünlüğünü savunan Türk askerine takılmış ve ABD taşeronu teröristleri,güneydeki işgalci İSRAİL’i ve diğerlerini görmezden gelmiş hatta iş birliğinden kaçınmamıştı.

Ancak ABD ve İSRAİL’in son dakika açıklamalarından  Suriyede aslında ESAD rejiminin gitmesini istemediği ve parçalanmış ve savaşlarla yıpranmış bir Suriye’nin işlerine geldiğini görüyoruz.

Kuzey Suriye’de terör devleti kurarak İsrail’in Davut Yıldızı koridorunun piyonu yapmak için güneyde DEYR-İ ZOR’dan ŞAM ve LAZKİYE’ye sıkıştırılmış bir ESAD yönetimini arzu ettiklerini anlıyoruz.

Buda RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın İSRAİL’in sınırlarımıza savaşı taşımak istiyor açıklamasının boş olmadığını ama her zamanki gibi CHP Genel Başkanının ülke menfaatleri yerine DEM’in ve DEM kontenjanlarından partisinden aday yapılmış ama teröre bulaşmış Belediye Başkanlarının azledilmesinin derdleri ve avukatlığı ile meşgul olmaktaydı.

CHP açıklamaları ile bir defa daha devlet idaresinden aciz olduğunu göstermiş oldu.
Partisindeki hizipleri bile idare etmekten aciz kalanların Partisini idareden,kazandıkları Belediyeleri idareden aciz olmaları zaten devlet idaresini beceremeyeceklerinin şahitliğini yaptı.

Şimdi CHP’ye oy veren okurlarımız bu gerçeklere değil bunları yazmış olmamıza üzülebilirler ama maalesef gerçekte budur.

Güneyimizde yeni sayfada ya ABD ve İSRAİL’in istediği parçalanmaya ve tekrar gurupların birbirinin kanını dökmelerine,
yada bugünkü birlik ve beraberliği devam ettirerek bir ve bütün olarak İSRAİL’in önüne set olabilecek demokrasiyi içine sindirmiş,birlik,beraberlik ve bütünlük içinde bir SURİYE’ye tanık olacağız.

Böyle bir SURİYE hep Ülkemizin desteğini yanında görecek ve bizim Güney sınırlarımızda güvenlik sağlanmış olacaktır.