Yaşadığımız yüzyılın faciası,
bazılarına göre son yüzyılların en büyüğü,
bazılarına görede dünyada karada olan en yıkıcı depremlerden biri.
İlim adamları depremin büyüklüğüne işaret etm...
Yaşadığımız yüzyılın faciası,
bazılarına göre son yüzyılların en büyüğü,
bazılarına görede dünyada karada olan en yıkıcı depremlerden biri.
İlim adamları depremin büyüklüğüne işaret etmek için ANADOLU tam 3 metre GÜNEYİNE doğru kaydı diyor.
Hemen aklımıza haberlerde gördüğümüz tren raylarının S gibi kıvrılıp 3-4 metre savrulmuş hali,
Yolların ikiye bölünmüş halleri geliyor.
Depremin 500 KM’lik alanda tam 13,5 Milyon insanımızın yaşadığı bölgede Elazığ’da dahil 11 İL ve 30’un üzerinde İLÇE ve binlerce KÖY bu yıkıcı afetten etkilenmiş 25.000 bina yıkılmış veya yıkılmak üzeredir.
Bir çok ülkeden büyük alanda etkili olan bu felaketin ardından sabahın ilk ışıkları ile Hükümetimiz Bakanlarını bölgeye yolluyor.
İç işleri bakanımız 4.seviyede felaket ilanı yaparak ULUSLAR ARASI YARDIM TALEBİNİDE hemen yapıyor.
Devletimiz tüm gücüyle bölgeye odaklanıyor.
Yardımseverlerede her kafadan ses çıkmasın ve karmaşa olmasın diyerek,
Ayni ve Nakdi yardımları AFAD üzerinden yapın diyor.
Bölgede yollar kapalı,
Bazı hava alanları kullanılmaz halde,
Tren yollarındaki raylar bozulmuş,
Hatta bazı Askeri birliklerden bile şehit haberi geliyor,
On bini aşan binanın enkazına tabiiki aynı anda müdahalede imkansız.
Bunun için ancak ehil yüz binlerce AFAD timinin hazır olması,
Yetmez binlerce Hiltinin hemen hazır olması,
Binlerce demir kesme makinaları hazır olması,
yüzlerce iş makinalarının oralarda hazır olması,
Hatta yüz binlerce kazma küreğin hazır olması,
Binlerce kova’nın hazır olması,
Binlerce jeneratörün orada hazır olması,
Yüzbinlerce sağlıkcının orada yardım malzemeleri ile hazır olması gibi imkansızlıkları sayabiliriz.
İşte böyle bir ortamlarda biz eskiden hep MORAL ve MOTİVASYONU yüksek tutan MUHALİF siyasiler görürdük.
Biz geçmişte AFET anında SİYASET yapmayan o anlarda tek tek olumsuzlukları aramayan ama sonra eksikleri konuşan siyasileri görürdük.
Acıyı senin benim diye yarıştıran değil, el birliği ile acıyı paylaşan siyasileri görürdük.
Böyle büyük bir felaketin ilk gününde ağır kış şartlarında kusursuz organize olabilmek bence zor değil, İMKANSIZ hatta İMKANSIZ’ında ötesindedir.
Basit bir düğün organizasyonu bile günlerce tutar ve yinede eksikler çıkar.
Böyle büyük bir felaketin yaralarınıda ağır kış şartlarında kusursuz sarmak İddası AKIL DIŞIDIR ve sadece bol keseden atmaktır.
İşte bu organizedeki olabilecek zaaflar üzerinde acının tam ortasında takım elbiselere toz bulaştırmadan Bölgede NARALAR atmak,
Bu atmosferdeki eksiklikleri kasıtmış gibi sunmak,
yetişilemeyen bazı yıkıntılara kasıtlı ihmalinden bahsetmek,
yalanlar ve iftira ile devlete meydan okumak orada canhıraş kurtarma ve yardımla uğraşan yüzbinlere haksızlık ve iftira atmak olmuyor mu?
KILIÇDAROĞLU’nun“BİNLERCE TIRLA buradayız tutuklayın bizi” diyen ütülü pantolonu ile günler sonra dili zehir saçan, yalanla fitne yayan bir dil değil mi ?
ABD ve AVRUPA Ülkelerinde bazı gazeteler ve gazeteciler gibi Kılıçdaroğluda Siyasi hesap peşine düştü, “Devletimiz çok güçlü” diyorda,
hani düne kadarda “iflas etmiş çok zayıf bir devlet var” diyen sen değilmiydin.
Bir çok Belediye başkanını gördüm iş tulumlarını giymiş ekipleri ile canlar kurtarmaya çalışıyor,
İMAMOĞLU ve CHP lideri KEMAL KILIÇDAROĞLU ise mahiyeti ile Ütülü elbiseleri ile garip garip gelin TUTUKLAYIN bizi diye şov yapıyor sizce deprem bölgesine hizmeti kim yapmış oluyor ?
Siyasi şov oradaki insanımıza ne fayda sağlıyor ?
O gün orada ekranlarda ben BİNLERCE değil YÜZLERCE bile tır görmedim ama herkes acıyla, can kurtarmayla uğraşırken şov yapan ukala bir siyasetçi gurubu gördüm.
Hem neyin şovuydu anlamadım,BÜYÜKŞEHİR belediye başkanlıkları şikayet eden değil ÇÖZÜM üreten makam oldukları unutulmamalı.
Şehirdeki FIRINLAR, MARKETLER, ECZANELER gibi kritik kurumları organize ederek çalışır halde tutmak,sıcak aş ve içecek su temini asli göreviyken böyle bir ortamda bile siyasi şov bana çok iğrenç geldi.
Deprem bölgelerinde enkaz yakınındaki herkesin bir şekilde faideli olmaya çalıştığı bir ortamda………
Bir insanımızın daha yaşamasına vesile olma yarışında………
Kimi yeterli kazma kürek peşinde……
Kimi hilti bulma ve kullanma mücadelesinde………..
Kimi jenaratör temini veya temin etti ise yakıtı bulma mücadelesinde……..
Kimi enkazda canhıraş çalışanlara su, çay ve gıda temini mücadelesinde…………..
Kimi dondurucu soğuğun zararından kurtarmak için ateş yakmak mücadelesinde…………..
Kimi çıkarılacak canın sağlığına müdahale için hazır beklemede………
Kimi deprem sonrası insanların yiyeceği, içeceği ve barınağını temin derdinde.
Maalesef bazı siyasilerimiz ise bu anda bile acıdan NEMALANMA peşinde.
Devletimiz çok şükür bütün kurumları ile ağır kış şartlarında acıyı sarma peşinde ve iradesindeyken,
hastalıklı, fitne yayan siyasilerin söylemine MERAL AKŞENER’de katılıyor.
Hızla İhtiyaç sahiplerinin tamamına sahip çıkabilmek,
istismarlara engel olabilmek ve yaraları hızla sarabilmek için alınan OHAL kararına CHP,HDP ve İP birlikte omuz omuzla RET oyu kullanarak kimlerin yanında olduklarını gösterdiler.
Ancak Devletimiz çok kısa sürede diğer afetlerde olduğu gibi aç ve açık kimse bırakmayacak,yaraları hızla saracak ve acılardan siyasi rant peşinde olanlarada layık oldukları cevabı verecektir.