Avrupa Birliği Yüksek Temsilcisi josep Borrell,Türkiye’nin Afrika ülkeleri ile kurduğu yüksek ilişkilerden rahatsız olduklarını açıkladı.

Şaşırdık mı ?
Tabiiki hayır.
Boşuna mı  Meclisdeki PKK hamisi parti yanına CHP’yide alarak sürekli Afrika tezkerelerine hayır demektedir.

2002 yılında Afrika’da Avrupa’lı emperyalistler cirit atarken bizim sadece 12 Ülkede Büyükelçiliğimiz vardı.
Bugün ise biz 44 Büyükelçiliğe ulaşırken,48 ülke ile ticaret ve ekonomik iş birliği anlaşmaları,
5 Afrika ülkesi ilede Serbest ticaret anlaşmaları imzalamışız.

Türkiye’nin yükselen gücüyle tanışıp gerçeklerle yüzleşen Afrika ülkeleri, Avrupa ülkelerini tek tek Afrika kıtasından kovmaya başladı.

Neticede 2003 de Afrika’ya ihracat 5,4 milyar $’dı şimdi ise 45 milyar $’a yükseldi.

Eski Cumhurbaşkanlardan rahmetli Turgut Özal, “aldığım bir kararda,çıkaracağımız bir kanunda evvela CHP’nin tepkisine bakarım,eğer CHP şiddetle karşı çıkıyorsa anlarımki bu kanun milletimiz ve ülkemiz için gerçekten çok yararlı ve gönlüm rahat bir şekilde kararımın arkasında dururum”dediği dillerden düşmezdi.

Bugünlerdede her zaman olduğu gibi ülkemizin yararı olan her şeye sanki CHP hep karşı çıktı ve Ülkemizin gücünü perçinleyen tezkerelere PKK hamisi partiyle birlikte de hep hayır oyu verdi.

Gerekçede “bizim oralarda ne işimiz var”oldu.

Tıpkı 2002 öncesi ülkeyi iflas da zirveye taşıyan,
Gölcük depreminin yarasını sarmaktan aciz kalmalarının yanında enkazını bile yıllar içinde kaldıramayan anlayışın sahipleri,
Milli geliri 3000 $’a bile yükseltemeyen anlayışın temsilcileri,
Ülkenin yıllık tüm ihracatını bile bugünkü aylık ihracat olan 20-25 milyar $’a sıkıştıran anlayışın sahipleri,
Afrika’da ne işimiz var,
Balkanlar’da ne işimiz var,
Orta Asya’da ne işimiz var,
Orta Doğu’da ne işimiz var,
Güney Asya’da ne işimiz var,
Güney Amerika’da ne işimiz var deyip duran anlayıştakilere,

Ülkemizi bugünkü sıkıntılara taşıyan şartları;
2 yıl süren pandemi döneminde kaybedilen vergi gelirine rağmen devletin bir çok kesime verdiği desteği göremeyen,
Bu dönemde tarımda,sanayide ve inşaatta üretim ve tedarik zincirinin çöktüğünü göremeyen,
6 Şubat depreminde ülkenin 15 vilayetinin yıkılıp ticaretinin durmasını ve oraların hızla ayağa kaldırılması için bütçenin nasıl zorlandığını göremeyen,
2 yıldır ülkemizin kuzeyindeki ve güneyindeki savaşların ülkemize verdiği sıkıntıları yok kabul edip,

Mevcut iktidarı karalama gayreti ile,
soğan patates fiyatlarındaki fahiş artışlara sebeb olan aç gözlülere,
mevcut iktidarın gücünü kendi çıkarları uğruna kullananlara veya hayat pahalılığının verdiği geçim sıkıntısını hep öne çıkarma gayretinde olanlara ne diyebilirim.