Evet uluslararası iş yasalarında bile kaderin tanımı yapılmıştır ve: "Tüm iş kazalarının % 98 önlenebilir kazalardır, % 2 iş kazaları ise kaçınılmazdır." denilmektedir....
Evet uluslararası iş yasalarında bile kaderin tanımı yapılmıştır ve: "Tüm iş kazalarının % 98 önlenebilir kazalardır, % 2 iş kazaları ise kaçınılmazdır." denilmektedir.
Ülkemizdeki iş kazalarında önceki yıllarda sırf kimse mağdur olmasın diye iş kazalarının neredeyse tamamını kaçınılmaza sokarak kader tanımına geniş bir yelpazeden bakmıştık, bu nedenle yaşadığımız tüm afetlerde bizleri yönetenlerin kadere sığınmaları eski bir alışkanlıktır diye düşünüyorum.
Naçizane uzun bir meslek yaşamım ve uzmanlığımın bana vermiş olduğu tecrübe ile sizlere bir kaçınılmazlık örneği vereceğim: Dağda sürüsünü güden bir çobana yıldırım düşerse bu iş kazası mıdır, kader midir?
Sevgili sayfa arkadaşlarım bu kader değildir, bir çobanlık yapmış birisi olarak söylüyorum ,bu bir kader değildir, çünkü yaşlılarımız bizlere sürekli olarak derlerdi ki: "Dağda şiddetli yağmur ve gök gürültüsü olduğunda sakın ayakta durmayın, mümkünse yere yakın olun" bu yaşanmış bir tecrübedir ve burada kader- kaçınılmazlıktan söz edemeyiz, çünkü çözümü varken sap gibi ayakta durursanız yıldırımın düşme ihtimali var ve siz çözümü denemiyorsunuz, dönüp buna da kader diyorsunuz.
Depremler asla kader değildir, çözümü olmasına rağmen çözümü denemeyip, depremle inatlaşırsak o da bize kendini her zaman hissettirmez, gösterir.
Bir çocuğun kötü veya iyi bir aileye sahip olması çocuk için bir kaderdir, aile için kötü veya iyi bir çocuğa sahip olması kader değildir.
Toplum için kötü veya iyi bir yönetime sahip olması kader değildir, kendi bilinçli tercihidir.
Bir karganın cevizi dalından koparıp yüksekten bırakarak kırılmasını sağlaması ve sonrada onu kaybetmesi kader değildir, kötü bir iş takibidir ama cevizin dağın tepesinde yeniden ceviz ağacına dönüşmesi bir kaderdir, kendi tercihi değildir.