İsrail’in vahşi soykırım faaliyeti artık ikinci ayın içinde,
ABD,İNGİLTERE ve AB Ülkelerinin koruması hatta teşviki ile İsrail;
Mülteci kamplarındakileri katlediyor,
Bebekleri katlediyor,
Kadınları katlediyor,
Engellileri katlediyor,
Hastanelerdeki hastaları katlediyor,
Bombalarla, kurşunlarla ve yıkılan evlerin enkazı altında ölmemiş milyonlarca Filistinlinin açlıktan, susuzluktan ve elektriksizlikten kitleler halinde ölmesi bekleniyorken;
Sözde Medeni,
Sözde Uygar,
Sözde İnsan hakları sevicileri,
Sözde demokratım diye çalım atanlar ve Sözde Hür Dünya ise Sağır, Dilsiz ve Kör olmayı sürdürüyor.
Gazze’de yerleşim yerleri yakılıp yıkılarak dümdüz olsun,tek bir canlı kalmasın istiyorlar.
Yetmiyor İsrail’in resmî ideolojisi olan Nil’den Fırat’a Arz-ı Mev’udun (vadedilmiş toprakları) işgalini tamamlayıncaya kadar desteğe devam diyorlar.
Sıkı durun bize dokunmayan yılan çok yaşasın, aman biz karışmayalım diyenler,
Nil’den Fırat’a sahip olmak için LÜBNAN’IN, SURİYE’NİN, IRAK’IN, ÜRDÜN’ÜN, MISIR’IN ve tabi ki kullanışlı aparatları PKK’nın, yıllar önceden musallat edildiği ülkemizin GÜNEY DOĞU ANADOLU’SUNUNDA işgal sınırları içinde olduğunu göreceklerdir.
Böylece SURİYE, IRAK, LÜBNAN ve TÜRKİYE‘NİN niye paramparça edilmek istendiğini,
Buralardaki halkların birbirine niye düşman edildiğini daha iyi anlarız.
Bana dokunmayan yılan çok yaşasın diye FİLİSTİN’DEKİ VAHŞİ SOYKIRIMA sessiz kalan bölge devletleri sıra kendilerine gelince ağlamaları-sızlamaları maalesef boşuna olacak.
Şimdilerde YAHUDİ asıllı olduğundan bahsedilen HİTLERİN, Yahudilerin Avrupa’dan Filistin’e gitmesini sağlamak için soykırımdan sakınmadığı biliniyor.
FİLİSTİN’ deki vahşi katliamla da Filistin halkını MISIR ’daki çöllere ve ÜRDÜN’e yığıp işgali tamamlayarak bölge ülkelerine yeni dertler ısmarlayıp onlardaki kargaşayı,kırılmayı arttırarak yeni işgallere hazırlık yapmış oluyor.
Ayrıca Gazze şeridinin sahilinde bulunan doğalgaz yataklarınında üzerine oturmuş oluyor.
Yahudi kökenli ABDULLAH İBNİ SEBE fitnesi Şİ’A ile İRAN,
ARABİSTAN ve KÖRFEZ’ de OSMANLIYA İSYAN için görevlendirilmiş İNGİLİZ AJAN LAWRENCE fitnesi ile oluşan VEHHABİLİK ile bölünmüş ve aslından koparılmış MÜSLÜMAN halklar,
Bu vahşetlerden ve soykırımlardan kurtulmak için bir an evvel oyunu görmek ve birlik ve beraberliği sağlamak zorunda olduğunu anlamalı.
26 Ekim 2001’de vefat etmiş bulunan büyük İslam Âlim’İ Hüseyin Hilmi Işık ( kuddise sirruh ),“Tam İlmihal - Seadet-i Ebediyye” kitabında bildirmiş ki;
“ Bugün Müslüman ismi altında üç büyük İslam fırkası vardır. Şiiliği Yahudiler, Vehabiliği ise İngilizler kurdu. İslamiyet’i Türkler korudu. Misyonerler Hristiyanlığı, Yahudiler Talmut’u, Hakikat Kitapevi ise İslamiyet’i yaymaya, Masonlar da dinleri yok etmeye çalışıyorlar. Aklı, ilmi ve insafı olan, bunlardan doğrusunu izan, idrak eder, anlar……”(daha geniş izahatı Tam İlmihal’in içinde bulabiliyoruz.)
On yıllar önce bu yazılanlar bize bugün Orta Doğu’da kimin kimle iş birliği içinde ve kimin hizmetinde olduğunu anlatırken güçlü Türk asrına niçin ihtiyacımızın olduğunu da anlatıyor.
Zalimin bu zulmü inşallah TÜRK-İSLAM diyarının tekrar aklının başına gelmesini, uyanmasını hızlandıracaktır.
Kalplerde EMPERYALİST’LERE karşı mücadele etme ateşini harlayacaktır.
Her şey inceldiği yerden,zulüm ise kalınlaştığında (zirveye ulaştığında) koptuğu hadis’i Şerif’le müjdelenmiş.
Bizde bu müjdeye sarılanlardan ve vesile olanlardan oluruz inşallah.