Seçimler bitti ve Türkiye şu anda;
Dünyanın pırıl pırıl parlayan yıldızlarından biri………….

Bütün dünya RECEP TAYYİP ERDOĞAN’ın NATO zirvesinde zirvenin en itibarlı ve kazançlı Lideri olduğunu konuşurken……..

Bölgemizdeki etkileyici ve oyun kurucu rolümüzü kabul ettikleri görülürken…………

En son KÖRFEZ ülkeleri ile yapılan ülkemize yapılacak 100 Milyar $’ı aşacak yatırımlarla ilgili enerji ve savunma sanayisinide içine alan anlaşmalarda bu gücü hissettikleri .. …………

Kıbrıs Türk'ünün düne kadar göbekten Rum kesimine bağlıyken,
Türkiye’den getirilen suyla,
20 Temmuz Zaferi 49.Yılı dolayısı ile Cumhurbaşkanımızın ziyaret ettiği Kıbrıs’taki Uluslararası ve bağımsızlığa adım olabilecek hava alanının açılışıyla…………..

Kapalı Maraşın 48 yıl sonra parça parça iskana açılmasıyla…………….

şimdi de Türkiye’den getirilecek elektrikle KIBRIS TÜRK DEVLETİNİN ayakları üzerine durabilecek Bağımsız Devlet olması için hazırlıkların sonuna gelindiğini gördük…….

Bütün bunların yanında seçim öncesi zaten deprem darbesi almış bütçeden,
Bol kepçe vaadler yapılıp……

2000 öncesi siyasilerinin zumü ile ortaya çıkan EYT’liler problemini çözmek için bütçenin aldığı ağır yük ile ve 3600 ek göstergesi düzenlemesi ile ülke bütçesi zaten ağır yük altına girmişken…….

Seçim sonrası hemen yapılan vaadlerin tutulması için asgari ücretin,memur maaşlarının iyileştirmeleri olurken,

Zaten geçim sıkıntısı içinde olan emeklilerin iyileştirmelerinin yetersiz kalması yetmedi,

her gün yağmur gibi yağan zamların,harçların ve vergilerin dar gelirlilerce  büyük serzenişlere yol açmasıda çok doğal.

Evet zaten deprem dolayısı ile zorda kalarak büyük açıklar veren bütçemiz vardı………

EYT’nin ve 3600 ek gösterge düzenlemelerinin maliyeti bütçeyi zorlarken………

Hiç böyle değilmiş gibi seçimi fırsat bilip hep beraber istedikçe istedik……..

Asgari ücretti……..
Memur maaşlarındaki iyileştirmelerde……..
Yetersiz görünsede emeklilerin maaşlarının iyileştirilmeleri……

İstediğiklerimizi az çok aldık ama bunlar zaten deprem dolayısı ile sıkıntıya düşen bütçedeki açığı büyüttükçe büyüttü. 

Bu durumda elbette yeni ek bütçe gerekecekti…

Bu ortamda elbette ilk Kamunun tasarruf seferberliği yapması gerekecek.

Bütçeye yeni gelirler kazandırılması gerekecekti………..

Ancak bu kargaşadan haksız kazanç peşinde olup gereğinden fazla fiyat artışı yapanlarda kamuoyunu inandıracak hızda ve komik olmayan miktarlarda cezalandırılmalıdır.

İşte bu gerçeklerden dolayı iş dünyasından emeklimize kadar bütün kesimleri etkileyecek vergiler, harçlar gelecekti ve geldi.


Elbette bunlarda enflasyonu ilk anda yine zıplatacaktır.
Ancak yılın son bölümünden itibaren taşların tekrar yerine oturacağını umuyoruz.

Böyle bir dönemde sadece ben demek, enflasyonun ötesinde isteklerde bulunmak tekrar yeni fiyat artışları demek olacaktır.

Biraz sabredip tekrar eskisi gibi enflasyonsuz bir yaşama sahip olabiliriz.
Yada hep isteriz, alırız ama yine enflasyon girdabında kalırız.

Kin ve nefretle dolmuş olanların bu düşüncelerimizi anlaması…