ABD ve aparatları istemediği sürece KEMAL KILIÇDAROĞLU CHP’den gidemez, gitmez. Kaset kumpası ile CHP’nin başına geçirilen KEMAL KILIÇDAROĞLU’nun ERDOĞAN’a karşı yürüttüğü muhalefetinde, ABD’nin aparatları olan örgütlerden  aldıkları gizli kayıtlardan medet umduğunu eski CHP’lilerde seslendirir oldular. 

CHP Genel Başkanı ve yönetim kadroları 17-25 Aralık FETÖ operasyonu sonrası  FETÖ’nün en kullanışlı OPERASYON elamanı gibi TV’lerde ve Meclisde borazanlığını yaptığını şimdi eski CHP’lilerde söylüyor.

15 TEMMUZ darbe girişiminde FETÖCÜ darbeciler, KEMAL KILIÇDAROĞLU’nu TANKLARIN arasından özel korumayla yolcu ederek sanki borçlarını ödemek istediler.

KEMAL KILIÇDAROĞLU,Daha önce bu ülkede darbe girişimi olursa önce ben TANKLARIN önünde durur üstüne çıkarım demişti. 
15 Temmuz akşamı ise her zamanki gibi söylediğini değil, 
CHP zihniyetine uygun davranarak özel koruma ile tankların arasından CHP’li Belediye Başkanının evine giderek orada kahve ziyafetinin resimlerini paylaşmıştı.

Taa ki darbe bastırılıncaya kadar da darbe aleyhine konuşmadı, konuşamadı.

Neyse “kasetle CHP Genel Başkanı olan KEMAL KILIÇDAROĞLU,
Kasetlerle, gizli kayıtlarla Başbakanda olabileceğini, yani ERDOĞAN’ı alt edeceğini zannetti“ama olamadı,olmadı.

Olamadığı gibi güvendiği dağlara 15 TEMMUZ’da kar yağdı.

FETÖCÜ’lerin darbesi bastırılırken , yargı, askeri ve emniyetteki kadrolar başta olmak üzere devlete çöreklenen diğer kadrolarda deşifre edilip temizlendi.

İşte bundan sonra artık tek ümidi ABD ve AB Büyükelçilerinden medet ummak hatta ABD ve AB ziyaretleri ile bunların aparatlarından yeni taktikler alarak ERDOĞAN’ı alaşağı etmekti.

İşte bu yolda CHP içinde ayağına dolaşanları kaset şantajları ile baskılayarak etkisizleştirme metodunu kullandığını yine eski CHP’liler söyler oldu.

Zaten kamuoyuda bu olanlara tanıklık etti.
Yüzlerce eski CHP’liler partiden uzaklaştırılırken, MUHARREM İNCE’ye çekilen operasyonlar çok iğrençti.
Ancak çoğunlukla CHP seçmeni ERDOĞAN Nefreti ile uyuşturulduğundan bu iğrençliği dahi göremedi.

14-28 Mayıs seçimlerindeki yenilgi sonrası Partinin neredeyse tüm yönetim kadrosu yenilginin suçlusu gibi değişim adına görevden alındı ama KEMAL KILIÇDAROĞLU ve yakınları kendilerini bu yenilginin KAZANANI ilan ettiler.

Madem yenilgi yoktu,parti yönetimindeki kadrolar niye değiştirildi ?

İstanbul’un Belediye Başkanı olduğunu unutan, aylardır İstanbul yerine evvela Genel seçimlere sonra Partisindeki Değişim hareketine odaklanan EKREM İMAMOĞLU ve KEMAL KILIÇDAROĞLU arasındaki mücadelenin  gizli toplantı kayıtlarının deşifreleri ve birbirlerine üstünlük kurmak için çevirdikleri entrikalar tamda CHP’yi yakışan cinstendi.

Yine de ERDOĞAN Nefreti ile uyuşturulanlar bu entrikaları görmeyebilirler ama iyice kimyası bozulan KEMAL KILIÇDAROĞLU,
moral bulmak ve biraz nefes almak için tekrar vekil yaptığı MUSTAFA SARIGÜL’ ün memleketine gidip vatandaşla buluşmasındaki hitabındaki gafı cehalete bak denecek kadar  vahimdi,
 2730 TL civarındaki çeyrek altının 6429 TL’ ye çıktığını söyleyerek güya ERDOĞAN’a salladı.
Ya bile isteye yalan muhalefete devam etti,
yada danışmanları yine yanlış bilgi verdi,
yada daha vahimi hesap uzmanı KEMAL KILIÇDAROĞLU yaşının getirdiği UNUTKANLIKLA karşı karşıya.
Her neyse ERDOĞAN  Nefreti ile uyuşturulanların bu hali anlamalarınıda zaten beklemiyoruz.