Elazığ’da düzenlenen toplantıda konuşan Yıldırım, şunları söyledi:
"Devlet Bahçeli, ‘Ben bu hamleyi yaparsam MHP’ye oy gelir ya da oy kaybeder’ hesabında değil. ‘Ben bu hamleyi yaparsam toprak vermem, devletin ve vatanın bütünlüğü devam eder. Sıkıntıyı çekeceksem ben çekerim. Ama bu hamleyi yapmazsam Türkiye toprak kaybeder. O zaman iktidarı ne yapayım?’ anlayışında. Ve şimdi tabii ki bu anlayışın dile dökülmüş bir sloganı var. Devlet Bahçeli hiç kimseyi kandırmıyor ki? Hepinize söylüyor, hepimize söylüyor. ‘Benim siyasi anlayışım; önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben’ diyor."
Türk milliyetçilerinin her zaman Türkiye için büyük fedakarlıkları yaptığını ifade eden Topsakal, şöyle konuştu:
"Milliyetçiler yeri geldi asker, yeri geldi hamal oldular ama asla devlete yön veren düşünce sahipleri olamadılar. Hepimiz özellikle hocalar olarak yıllarca devletin her kurumunda çalıştık, üniversitelerde, akademilerde dersler verdik ama hiçbir zaman devletin eliti olamadık, ilk defa bir lider siyasi dehasıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde milliyetçilerini entelektüeller olarak belirleyici konumuna getirdi. Türkiye'de basın yayın ve literatürle uğraşan her kesimde milliyetçi düşüncenin ağırlığı hissedildi. Devlet Bahçeli'yi anlamak zaman işidir, mekân işidir ve süreç işidir. Zamanı geldiğinde Devlet Bahçeli'yi herkes anlayacaktır."
Yukarıdaki açıklamalar sahiplerine aittir, hiçbir ekleme yapmadım. İnternete girin ve yıllar önce rahmetli Celal Bayar’ın : “bu kış komünizm gelecek” söylemlerini inceleyin, sonra periyodik zamanlarda yapılan ve ayan-beyan ABD destekli darbelere bakın, uzun uzadıya yazmaya gerek yok bu güzelim memlekette ne zaman rahat bir nefes alacağız merak ediyorum. K.çı sıkışan kendi istikbalini kurtarmak ve işi zamana yayarak kızgın ortamların soğumasını sağlayarak yıllardır bizleri “öcü geliyor” diye korkutuyorlar ve bizler de balık hafızamızla aynı senaryoları sakız edip çiğnerken elimizde-avucumuzda ne varsa kaybetmeye devam ediyoruz, MHP li kurmayların yaptığı bu açıklamalarda “Vatan-Millet-Bayrak” aşkı göremiyorum, yıllardır hep aynı senaryo, her darbeden sonra milleti ölümle korkutup hastalığa razı etme denen “Temcit Pilavları” Bu Millet yeraltı mafyasının kimlerden oluştuğunu, faili meçhullerin nasıl olabileceği konularında artık epeyce tecrübeye sahip, artık en sağcısından en solcusuna kadar herkes her şeyi biliyor, bırakalım bu hamaset kokan sloganları eğer bir tehlike varsa hangi zaman bekleniyor, o zaman geldiğinde neler olacak, yeniden fabrika ayarlarına dönebilecek miyiz? Siz bunlara cevap verin. Benim naçizane görüşüm: Zamanı bekleyip bizlere zaman kaybettirmeyin ya büyük vebal altına girersiniz, ya da bizim bilmediğimiz ama sizin kabuslarınız olan korkularınız vardır, lütfen açıklayın herkes bilsin.
