1945 yılından sonra, Yahudilerin yönetiminde, hegemonyasında olan ABD tüm dünyayı acımasızca sömürmeye yöneldi.

Amerikan ekonomisini elinde tutan dev şirketlerin, bankaların tümü Yahudi baronların elindedir.

Medya, haber ajansları, sinema şirketleri, sosyal medya adı verilen web siteleri tamamen ABD sömürüsûnü artırmak için çalışır.

1945 yılından sonra haydut devlet, dünyadaki ülkelerin dörtte üçünde askeri, ekonomik, siyasal, bilimsel kuşatma başlatmıştır.

Bu topraklardaki yüzlerce vakfın, derneğin, partinin, şirketin, örgütün, gazetenin, derginin, üniversitenin, kolejin, düşünce kuruluşunun yönlendiricisi, yöneticisi doğrudan ABD'nin CIA, USAID, Stratfor vb. gibi kuruluşlarıdır.

Savcı Doğan Öz, sendikacı Kemal Türkler, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Eşref Bitlis, Necip Hablemitoğlu, Bahriye Üçok, Turan Dursun, Muammer Aksoy, Fahri Ünal, Abdi İpekçi, Çetin Emeç gibi önde gelen kişileri yok eden ABD maşalarıdır.

Hırsız Amerika askeri darbeleri, ekonomik krizleri, tarikat şeyhlerini, eğitimi, partileri kullanarak ülkeleri kullaştırmaktadır.

İçinde bulunduğumuz son 75 yıllık süreçte Sabetaycılar, Pakraduniler, gizli Ermeniler, Taşnak uzantıları, Masonlar, Rotary örgütleri, Lions dernekleri, gizli Rumlar, gizli Yahudiler CIA tarafından organize edilen soygun projelerinin içinde sıklıkla yer almışlardır.

Türk toplumu uyanmalıdır, uyanık olmalıdır, küresel çetelerin tuzaklarını öğrenmelidir.

Bugün eğitim kitaplarının, medyanın, siyasetin, STK'ların, partilerin çoğu ABD ve AB çıkarlarına hizmet ediyor.

Sağcı, solcu, liberal, faşist, sosyalist, komünist, muhafazakâr görünümlü yapıların önde gelenleri küresel çetelerin karşısında direnemiyor.

1945'ten beri doğruları aktaran medya yüzde 1'i bile geçemedi. Zira bunlara reklam veren olmadı, okur bulamadılar.

Hadise, Acun, Dilan, Şeyma, Fetö, Hatipoğlu, Ilıcak, Sabetay, kripto yayınları yapanlar paraya boğuldu.

Tüm servetleri, aileleri, beyinleri ABD, İngiltere, İsviçre, Malta, Fransa, Belçika gibi ülkelerde olan Yalıcılar, Erguvaniler, oligarşi mensupları, beyaz Türkler, Sabetaycılar toplumun kazandığı 100 liranın 90 lirasını çeşitli yollar (vergi, sigorta, moda, ticaret) kullanarak çalıyorlar.

85 milyonun 75 milyonu kazancının yüzde 90'ını 300 yıldır yüzde 1'lik ağalara teslim ediyor.

Vakıflar, dernekler, sahte sendikalar, dolaylı ya da açık vergi sistemleriyle toplanan 100 TL'nin 90 TL'si kesin olarak ABD ve işbirlikçilerinin kasalarına aktarılıyor.

Ortadaki manzaraya yukarıdan baktığımızda bu adil olmayan paylaşım kurgusunu değiştirebilecek siyasal parti de ortada yoktur. 

Ana muhalefet olduğunu savlayan yapılarda da bu bilimsel, teknik, akıl, irade, vizyon, feraset yoktur. 

Çünkü, hırsız ABD son 75 yılda uyduruk demokratik düzen kurdurarak muhalefeti de belirlemektedir. 

Suikastler, kasetler, rüşvetler, tarikatler, cemaatler, masonik organizmalar her yapıyı uysal hale getirmektedir.

Gerçek fikirleri yayanlar yok sayılıyor. Ana akım medyada soygun sistemini anlatan bir kişi bile konuşup yazamıyor.

Banu Avar'ın yeni eseri Alaycı Kuş okunursa sistem tam olarak idrak edilecektir...

Ali Özdemir

0505 220 83 85

09.04.2025