Kılıç, Zonguldak’ın madencilik tarihi ve bu tarihin kentleşme üzerindeki etkilerini derinlemesine ele aldı.
DOĞAL KAYNAKLARIN SÖMÜRÜSÜ: KÜRESEL BİR PROBLEM, LOKAL BİR FELAKET
Prof. Dr. Kılıç, doğal kaynakların yönetiminin özellikle gelişmekte olan ülkeler için büyük bir sorun oluşturduğunu vurguladı. Madencilik faaliyetlerinin bu ülkelerde ne denli sömürüye yol açtığını belirten Kılıç, "Doğal kaynaklar, bizim gibi ülkelerde bazen bir bela haline dönüşebiliyor. Kanada’daki altın madenlerine bakıldığında bu kaynakların daha farklı bir şekilde yönetildiğini görürsünüz, ancak bizim gibi ülkelerde bu kaynaklar çok daha kolay bir şekilde sömürülüyor," diyerek bu sorunun derinliğine dikkat çekti.
ZONGULDAK: ÇELİŞKİLERİN VE KÜLTÜREL DEĞİŞİMLERİN ŞEHRİ
Zonguldak, tarihsel sürecinde büyük toplumsal ve ekonomik çelişkiler yaşamış bir kent olarak dikkat çekiyor. Prof. Dr. Kılıç, Zonguldak’ın fiziksel yapısının ve tarihi geçmişinin, bu çelişkileri daha da derinleştirdiğini ifade etti. "Zonguldak, değişim süreçlerinin sancılı yaşandığı bir şehir. Buradaki dik yamaçlı coğrafya, şehrin tarihi yapıları ve kaynakların sömürülmesi, çok katmanlı bir çelişkiyi ortaya koyuyor," dedi.
Kılıç, Zonguldak’ın tarihsel yapısının, kültürel değişimlerle birlikte şekillendiğini belirterek, "Buraya gelen yabancı güçler, hem kültürel hem de ekonomik anlamda büyük etkiler yaratmış. Osmanlı dönemindeki kölelik ve zorla çalıştırma uygulamaları, Zonguldak’ın tarihini doğrudan etkileyen önemli faktörler," ifadelerini kullandı.
SÖMÜRGE MADENCİLİĞİ VE DİLAVER PAŞA'NIN NİZAMNAME DEVRİ
Prof. Dr. Kılıç, Osmanlı döneminde başlayan ve Cumhuriyet dönemiyle devam eden zorla çalıştırma uygulamalarını detaylandırdı. 1921 yılında yayınlanan Dilaver Paşa Nizamnamesi'nin, sosyal haklar açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu ancak uygulamanın çok zor olduğunu belirtti. "Devletin egemenliğini tam olarak kuramaması, yerel halkla olan ilişkilerde büyük zorluklar yaratıyordu. Zonguldak’ta madenciliğin düzenlenmesi, bürokratik engellerle karşılaşıyordu," dedi.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE DEVLETÇİLİK VE SOSYAL POLİTİKALAR
Zonguldak, 1920’li yıllardan itibaren devletin sosyal politikalarının hayata geçirildiği bir bölge oldu. Prof. Dr. Kılıç, bu dönemde devletçiliğin ve sosyal demokrasinin nasıl iç içe geçtiğine dikkat çekti. "1940'larda Zonguldak’ta ciddi sosyal yatırımlar yapıldı. Ancak bu dönemde uygulamalar çok zorlama ile yapılmıştı. İnsanlar zorla madende çalıştırılmıştı ve bu zorla çalıştırma durumu verimsizliğe neden oluyordu," dedi.
ZORUNLU ÇALIŞMA DÖNEMİNİN SON BULMASI: 1950'LERİN ETKİLERİ
1950'li yıllara gelindiğinde zorunlu çalışma son bulmuş olsa da, Zonguldak’ta yaşanan verimsizlik ve düzensizlik devam etti. Kılıç, bu dönemde yerel aktörlerin ve siyasal yapıların etkisi arttığını söyledi. "Demokrat Parti'nin yerel yönetimleri, daha fazla söz sahibi olmaya başladıkça, iş gücü ve işten çıkarma süreçlerinde ciddi değişiklikler oldu. Ayrıca, lojmanlar ve kadro şişirmeleri gibi uygulamalar da yaygınlaşmıştı," ifadelerini kullandı.
ZONGULDAK'IN GELİŞİMİ: TARİHSEL SÜREÇLERİN ETKİLERİ
Sonuç olarak, Zonguldak, tarihsel ve kültürel anlamda büyük değişimlerin yaşandığı bir şehir olarak, geçmişten bugüne kadar önemli bir dönüşüm geçirdi. Prof. Dr. Sadık Kılıç, Zonguldak’ın madencilikle şekillenen toplumsal yapısının ve ekonomik ilişkilerinin bugün hala etkisini gösterdiğini belirtti. Zonguldak’ta yaşanan bu tarihsel çelişkiler, şehirdeki sosyal yapıyı etkileyerek, kentleşme süreçlerini şekillendirdi.
ZONGULDAK’IN ÇELİŞKİLERLE DOLU TARİHİ VE GELECEĞİNE YÖNELİK UMUTLAR
Prof. Dr. Sadık Kılıç, Zonguldak'ın tarihsel sürecindeki çelişkilerin ve değişimlerin, bugünkü kentleşme sürecini şekillendirdiğini vurguladı. Zonguldak’ın geleceğine dair umutlu bir perspektif sundu ve gelişmekte olan şehirlerin kaynaklarını yönetme biçimlerinin, sürdürülebilir bir kalkınma için kritik olduğunu belirtti.