Hep şöyle düşünülür.. Ben bundan sonraki hayatımda ne yapacağım? Neler yapmalıyım?

Daim bu tarz endişe ve kaygılarla günler günleri geçirir yaşarız ama gel gör ki her nedense kafamızı kurcalayan soruların cevabını gelişigüzel buluruz. Doğup büyütüldüğümüz bir ailemiz var. Kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz bizleri etkileyeceklerdir. Özellikle toplum içinde var olan kültürel ve sosyal yaşantılarımızda yön verecektirler.

       İnsan karakterize gelişmesi çocukluktan süregeldiği gibi sonrasında da büyük bir değişikliğe de sebeb olmaktadır. Ansızın elde edilen ekonomik, statü, mevki, makam vb ileri derece sahiplenmekte o insan üzerinde depresif haller ortaya çıkartabilmektedir. Elbet bunları yaşayan insanlar genelde daha ego ve kibir sahibi olarak toplum içinde itibarsız görülerek dışlanmaktadırlar. Kendilerini dışlamazlarsa da bir zaman sonrası toplum tarafından ihraç edilmektedirler.

       İnsan kişiliğinin oluşmasında öngörülen eğitim yanı sıra beşeri münasebetlerinin geliştirilmesinde sosyal yaşayış büyük rol oynamaktadır. Başkalarına karşı toplum içinde naif ve nezaketçe bulunmayı tercih edip kapalı alanlarda ters sert uslüb içinde davranışlarda bulunarak çirkef olan insanlar uzman gözetiminde iç psikolojik hasta teşhisi konularak acil tedavi edilmesi elzemdir.

         Kişiliğin gelişiminde en önemli etkenlerden onaylanmak, anlaşılmak, sevilmek, desteklenmek gerekmektedir. Her birey Anne-Baba sevgisinden doğan duygularla ilk kişilik gelişimi etkenlerine sahip olur. Aile yaşamı bireyin hayatı boyunca edineceği en büyük rol olacaktır. Bilinçaltı temeli atılmış duygu ve düşüncelerle özgürce benliğini kabullenerek kişiliğini geliştirebilen insanlar her problemin üstesinden gelebilecek iradeye sahip olacaktır.

       Toplumun ve Ailenin güvensizliğini hissederek yetişen bireyler ileriki yaşamında derin geri dönüşü olmayacak psikolojik rahatsızlıklarla donatılarak hem kendisine hem çevresine sürekli zarar verecektir. Toplum olarak bizlerde üstümüze düşen görevleri en iyi şekilde yapmaya özen göstermeliyizdir. Hiçbir gelişim dönemi birbirinden bağımsız olarak işlemez. Birbirine halkalar gibi daima bağlantılıdırlar.

        Empatiksel çevremize saygı ve sevgi çerçevesinde münasebetlerimizi arttırmalıyızdır. Herkesin bir diğeriyle aynı olmadığı koca bir dünya da yaşadığımızı benimseyerekten var olanı kabullenebilmeyi bilmeliyizdir. O zaman ileride içine gireceği rollerde zorluk çekilmez. Bireyin geçmişinden itibaren psiko-sosyal gelişiminde ailenin rolü çok önemlidir.

    ARAŞTIRMACI YAZAR

  VOLKAN YAŞAR BERBER