Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Kim diktatör? Bu donemi de tamamlarsa 25 sene üst üste iktidarda kalacak olan Erdoğan mı yoksa 14 yıldır kaybeden Kılıçdaroğlu mu?

Eğri oturup doğru konuşmanın vakti aslında çoktan geldi de geçti fakat bazı şeyleri hatırlatmakta ve konuşmakta fayda görüyorum. Türkiye, çok fazla siyasetçi gördü ancak Recep Tayyip Erdoğan kadar uzun süre kimse iktidarda kalamadı ve bu Erdoğan'ın başarısı olduğu kadar, muhalefetin de çok büyük başarısızlığıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi, Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Recep Tayyip Erdoğan karşısında defalarca referandum, yerel seçim ve genel seçime girmiştir ancak kazanamamıştır. Cumhuriyet Halk Partisi, son dönemlerdeki en ihtişamlı başarılarından bir tanesini Ekrem İmamoğlu önderliğinde 2019 Yerel Seçimlerinde elde etti. İmamoğlu, 2019 yılında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan ile karşılıklı mitingler yaparak kazandı ancak 2023 yılına geldiğimizde bunun yabana atıldığını görebiliyoruz.

Sadece Mart ayını baz almamak gerekir çünkü seçmenler, 2022 yılının Eylül ayından beri aday olarak Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş'ı aday olarak görmek istediklerini her gün belirttiler. İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, halkın istediği doğrultuda hareket etmek isterken nedense Kemal Kılıçdaroğlu bunu yapmadı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye siyasetine yıllarını vermiş yüksek donanımlı iyi bir bürokrattır fakat halkın iradesi seni istemiyorsa süpermen olsan fayda etmez, etmedi de zaten bunu gördük. Sosyal medyada muhalif seçmenler tarafından ''Erdoğan'ın karşısında sarı tuvalet terliği olsa ona oyumu atarım'' akımı başlatılmıştı ve fikrimce Cumhuriyet Halk Partisi bu durumu fazlaca ciddiye aldı.

2019'da fiilen de olsa Erdoğan'ı mağlup etmiş bir Ekrem İmamoğlu varken, ülkenin mevcut durumundan dolayı iktidarın kesinlikle değişeceğini düşünerek Kılıçdaroğlu ile büyük bir risk alındı.

Sosyal medya ile seçimler kazanılsaydı 2018 ve 2023 yıllarında iktidarda Cumhuriyet Halk Partisi adayı olurdu Erdoğan değil.

Anket şirketleri kendi gözlerinde çoğunluk kestirerek ve durum değerlendirmesi yaparak nabıza göre şerbet veriyor ya da ceplerine giren paraya bakıyor çoğu da sadece kendi çıkarlarını gözetiyor. Bunlar benim 2017 yılından beri söylediğim ancak yanılmadığım gerçeklerdir. Çoğu anket firması seçimleri ilk turda bitirdi ya Erdoğan lehine ya da Kılıçdaroğlu lehine ancak bu seçimin çok net bir şekilde ikinci tura kalacağı çok belliydi.

Seçimler tamamen bitti ve baktığımız zaman kaç tane anket firması doğru sonuç vermiş? Benim denk geldiğim 2 tane var ve ikisi de bolca linç yiyen firmalar olmuş.

Seçim kaybedildikten sonra biraz tepkileri ölçtüm, sokakları dolaştım ve hem muhalefet seçmenlerini hem de iktidar seçmenlerini dinledim. Dürüst olanları da vardı, partizanlık yapmaya çalışanları da vardı ancak herkesin ortak noktası doğru adayın Kılıçdaroğlu olmadığı yönündeydi. Herkes Ekrem İmamoğlu'nu işaret ediyordu ve bunları söyleyenlerin arasında Ak Parti, Zafer Partisi ve ATA İttifakı seçmenleri de var.

Seçmen Kılıçdaroğlu'na kızgın ve maalesef bu durumun önümüzdeki Yerel Seçimlere de büyük ölçüde yansıyacağını düşünüyorum.

Seçmen seni istemedi Ankara'da CHP Genel Merkezi'nin kapısına dayanıp pankart açtı. Oturup düşünmek yerine tepkilerin üzerine gittiler, kendi hırslarını vatandaşın üzerinde tuttular ve sanki başka seçenekleri yokmuş gibi davrandılar. Daha önceki seçimlerde olduğu gibi neden başka aday çıkartılmadı? Çünkü garanti gördüler, Kılıçdaroğlu, o koltuğu her şeyden çok istedi ve hırsı yüzünden kaybetti.

Seçim kaybetmeyen Erdoğan'a diktatör diyorlar ancak kendileri kazanamadıkları halde koltuk değiştirmiyorlar ben burada asıl koltuk sevdalısı kim diye sorgularım.

Ben futbolla daha ilgili olduğum için örneğini futboldan vereceğim;

Sürekli şampiyon olan takıma "Ligi basitleştirdi" ya da "Winner (Kazanan)" denir ancak sürekli kaybeden takıma ise "Loser (Kaybeden)" denir sonuç olarak kaybeden takımda oyuncu, teknik direktör, yeterli olmazsa başkan değişikliği yaşanır.

14 sene içerisinde 12 seçim kaybeden Cumhuriyet Halk Partisi'nde oyuncu değişikliği yaşandı hatta başka takımlara "Gel ligden çekil, oyuncularını bize ver, biz seneye geri göndeririz" dendi ancak bir türlü teknik direktör değişikliği yaşanmadı. Kılıçdaroğlu, iyi bir teknik direktör olmadığını kabul etmeli.

Vatandaş kesinlikle Kılıçdaroğlu'nu istemedi ve yine o vatandaş kaybedilmesinden dolayı Kılıçdaroğlu'na kızgın. Eğer kısa vadede istifa gelmezse halk iradesi Cumhuriyet Halk Partisi'ni ana muhalefetten düşürecektir. Kazananlar bırakmak için yenileceği son anı bekler, kaybettiği halde hatalarından ders çıkarmayanlar ise kazananın rehavete kapılarak kaybetmesini bekler.

Kemal Kılıçdaroğlu iyi bir bürokrat ve iyi bir insan olabilir buna ben kesinlikle bir şey diyemem fakat halk, açık bir şekilde Kılıçdaroğlu'nu istemediğini defalarca belirtti.

Kazanan neden bıraksın ki?