Bu ülke insanının; etnik kökeni, dili, dini, rengi ve mezhebi ne olursa olsun, başı dara düştüğünde ortak aklı hızır gibi yetişir ve tüm oyunları çöpe atar.

KEŞKE ORTAK AKILDA BULUŞSANIZ

(Taban Böyle İstiyor)

Bu ülke insanının; etnik kökeni, dili, dini, rengi ve mezhebi ne olursa olsun, başı dara düştüğünde ortak aklı hızır gibi yetişir ve tüm oyunları çöpe atar.

Halkta bir sorun yok ve inanılmaz bir şekilde bir araya gelme refleksi yüzünden düşman bir türlü başarılı olamıyor. Bu nedenledir ki artık düşman başka taktikler denemek zorunda ve yine bu nedenle ülkemiz üzerinde muazzam bir çalışma yapmış, bütün şifrelerimizi çözmüş, bütün zaaflarımızı not etmiş, kısacası bizi bizden iyi tanıyor, kimin nerede olacağını, nasıl davranacağını, kim nasıl bir tepki vereceğini, verilen bu tepkilerin ne sonuç vereceğini, tepki verilmeyecekse gerekçesini ve sebebini bizden çok iyi biliyor, ama yine de bir türlü başarılı olamıyor.

 Bu günkü siyasi konjonktürde; Halkların kardeşliği hamaseti ile etnik milliyetçilik yaparak toplumun bir kesimini yanına almaya çalışan ve bunu yaparken de asıl amacının düşmanla birlikte hareket etmek olduğunu, kuzu postuna saklanmış kurt misali gizleyerek “ ben yasal bir partiyim” ikiyüzlülüğüne sığınanlar mı dersiniz,  muhalefettekilerin; halkın çoğunluğunun oyu ile seçilmiş bir yönetimi tanımaması, halkın iradesini ciddiye alması, milli bayramlarda alternatif kutlamamı dersiniz, daha bir sürü olaylara baktığımızda düşmanın işini ne kadar iyi yaptığının, dersini iyi çalıştığının bir göstergesi.

Mevcut yönetim ise; seçimle kurultayda seçilen muhalefet liderini tebrik etmek yerine: “al birini vur ötekine” diyerek tabanına nefret tohumları serpiştirmesi de düşmanın işine gelen bir konu olduğunu söylemek zorundayım.

Bu halk;  

Önceleri 1940 lı yıllarda düşmanın sinsice çalışmasını görerek ortak aklını kullanarak köy enstitülerini kurdu düşmanın tekerine çomak soktu ki bu çomak etkisini hala sürdürüyor, düşman baktı ki tehlike büyüyor ,bilinçli toplum geliyor derhal B planını devreye soktu ve biraz zaman kaybederek bu sistemi kapattı, kapattı ama biraz geç kaldığı için bu sistemden yetişen vatanseverler çoktan yönetimlerde görev aldı ve içlerindeki vatanseverlik aşkını yaymaya başladılar, düşman B Planının devreye sokarak halkı mezhep çatışmalarına zorladı yine başaramadı, hatta Kurtuluş savaşının öncesi, sırası ve sonrasında meydana gelen isyanlarda bile bir türlü başarılı olamadı. Uzatmıyorum; 12 Eylül 1980 öncesi öğrenci hareketlerinin içinde birisi olarak düşmana nasıl bir hizmet ettiğimizi daha yeni öğrendik, sağcı solcuya bırakın selam vermesini birinci dereceden akrabası bile olsa oturduğu mahalleye gidemiyordu, kurtarılmış mahalleler vardı, her gün üç-beş genç insanımız nedensiz bir şekilde ölüyordu v.s.

15 Temmuz 2016 da bir kere daha görüldü ki başı dara düşen bu halkın bir araya gelme refleksi hala dimdik ayakta ve plan işe yaramıyor, şimdi zirveye oynuyorlar, tabandan ümidini kesen düşman şimdi oyunu büyük oynamaya başladı.

Bütün bunları anlatmamdaki asıl amacım: Tarihten ders almayan toplumlar ders alıncaya kadar tarih tekerrür eder durur. Yoruldum artık bunu dile getirmekten: “Eyyy bu ülkeyi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar bu coğrafyada dünya egemen sınıflarının gözü var ve  keşke ortak akılda buluşsanız başka Türkiye de yok.”