Maaşlar buhar oldu uçtu! Fakir-fukara bitti tükendi… Ne oluyor nereye gidiyoruz? Feryadı duyun zamları durdurun. Fırsatçılar azdıkça azdı zam üstüne zam yapıyorlar. Ne utanmaları ne de...

Maaşlar buhar oldu uçtu! Fakir-fukara bitti tükendi… Ne oluyor nereye gidiyoruz? Feryadı duyun zamları durdurun. Fırsatçılar azdıkça azdı zam üstüne zam yapıyorlar. Ne utanmaları ne de sıkılmaları var. Fakir kuru ekmeğe muhtaç hale geldi. Doların durdurulamayan ateşi Türk insanının canını yakmaya devam ediyor. Yediden yetmişe ne varsa her şeye zam üstüne zam geliyor. Alım gücü diye bir şey kalmadı. Ne asgari ücret, ne de emekli maaşları hepsi buhar oldu uçtu. Vatandaş şaşkın ördek misali ne yapacağını şaşırdı. Ailesini, çoluk-çocuğunu nasıl geçindireceğini kara kara düşünmeye başladı. Kış aylarının iyice kapıya dayanmasıyla birlikte kömür ve doğalgaz fiyatları da yük olunca hesap diye bir şey kalmadı. Millet bir tas çorbayla idare etme derdine düştü. Bu gidişat ne kadar böyle devam eder bilinmiyor. Küresel güçler ülkemize diz çöktürmek adına tüm kalleşliği ve de kahpeliği yapmaya devam ediyor. Türkiye’yi bitirmek için iç ve dış düşmanlar hep birlikte ekonomik saldırı yapıyor. Topla, tüfekle bir şey yapamayacaklarını geçmişten bilen bu hainler kaleyi içten çökertmeye çalışıyor. Dolara bağlı olan ve tüm hesapların Dolarla yapıldığı ülkemizde iğneden ipliğe durmak bilmeyen zam yağmuru sebebiyle fakir-fukara hepten dibe vurdu. Bu dip kuyudan nasıl yukarı çıkıp nefes alacak işte bunu bekliyor. Kurtuluş reçetesi olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı güveniyor. Plan belli, hesapları belli, ama bu hesap ve planların tutması mümkün mü? Ellerini avuçlarını ovuşturanlar pusuda bekleyenler Türk Milletinin vatan söz konusu olduğunda ne kadar sağduyulu olduğunu asla unutmasınlar. “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.” Evet, bugünlerde ülke olarak kötü günlerden geçiyoruz, zengin zaten hep zengin. Fakir ise evinin geçimini sağlasın buna şükreder oturur. Alt tabaka dediğimiz asgari ücretle geçinenler, emekliler, memurlar Devletinin verdiği maaşlara tabi olarak geçimlerini sağlarlar. Tek istekleri var insan gibi yaşamak ve çoluk çocuklarının rızkını kazanmak. Başka bir art niyetleri de yoktur. Dolar hâkimiyetinin hüküm sürdüğü çoğu dünya devletlerinde bu baskı er geç sona erecek ve özellikle Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin alacağı tedbirlerle içinde bulunduğumuz olumsuzluklar, kötü günler yerini çok daha güzel günlere bırakacaktır. Buna inanıyoruz, böyle umut ediyoruz. Küresel sermayeye teslim olmak demek anahtarı hainlere vermek anlamı taşır ki (Allah muhafaza) geçmiş olsun. Bu millet ne kadar kötü karanlık günleri atlatıp aydınlığa kavuşturdu. Bunu da atlatacaktır. Sağlıklı kalın sağlıkla kalın…