Çölde bir adam devesiyle yolculuk yapmaktadır,  bir süre yol aldıktan sonra yaklaşan bir fırtınayı görünce devesinden iner, çadırını kurar, devesini çöktürür ve beklemeye başlar, kısa bir süre sonra oldukça şiddetli bir kum fırtınası başlar, tabir caizse dışarıda kıyamet kopmaktadır, dışarıdaki deve dile gelir ve “Ey insan ben dışarıda zor durumdayım, nefes alamıyorum, böyle devam ederse ölebilirim, sen de bu çölün ortasında kalırsın, hiç değilse burnumu çadıra sokayım nefes alayım bana yeter” Adam durum değerlendirmesi yapar ve biraz da acıyarak devenin burnunu çadıra sokmasına izin verir, bir süre sonra fırtına şiddetini daha da artırır ve bu sefer deve: “ey insan gözlerime ve kulaklarıma kurşun gibi kum taneleri çarpmaktadır, böyle giderse kör ve sağır  olacağım, mümkünse kafamı da sokayım” Adam buna da izin verir, bir süre sonra deve: “Ey insan bilirsin ki benim hörgücüm de çok önemlidir, onsuz yaşayamam” der ve çadıra tüm vücudunu sokar. Bu sefer de ikisi birden çadıra fazla gelmeye başlarlar ve deve: “Arkadaş mümkünse sen dışarı çık bu çadır ikimize yetmiyor, sen insansın bir kolayını bulur hayatta kalırsın ama ben bunu yapamam” Der ve insanı çadırdan kovar. Bu bir ibret alınacak efsane hikâye, hikâye ama gerçek hayatta buna benzeyen o kadar çok olay var ki ders alınmazsa “Yok Devenin Başı” demeye kalmadan ülkemizde çadırın dışında kalabiliriz.

Ülkemiz şu anda; Afganlı, Suriyeli, şimdi de Lübnanlı göçmen dalgasıyla karşı karşıyadır, Orta Amerikalı, Asyalı mafya züppelerini, uyuşturucu baronlarını saymıyorum bile, binlerce tehlikeyle yüz yüzeyiz, biz bu güzelim cennet ülkemizde cehennemi yaşamak istemiyoruz.

Son bir not: Daha düne kadar Gazze’de hunharca katledilen Müslümanlar için kılını kıpırdatmayan Fransa; -ki eski Cumhur başkanının karısı Abdullah Öcalan’a dünya kamuoyu önünde aşkını ilan etmişti- ne oldu da şimdi Lübnan’da yaşanan drama sessiz kalmayıp İsrail’i durdurmaya çalışıyor? Cevap çok basit; Lübnan’da Demografik yapıyı yerle bir eden Hizbullah ve Ermeni asıllı PKK’ lılar zarar gördü, şimdi bunları kurtarmaya çalışırken kendisi elini taşın altına sokmadan onları da bize kakalayacaklar.