Kozlu ve Kilimli; Zonguldak’ın üvey evladı! TOKİ neden yapılmıyor? Kozlu ve Kilimli; Zonguldak’ın üvey evladı! TOKİ neden yapılmıyor?
Zonguldak'ta redevans usulüyle kömür çıkartan işletmecilerin sorunlarının kamuoyunda geniş yer bulmasının ardından işletmeci İsmail Ofluoğlu, herkesin kendi vicdanında iç muhasebesini yapması gerektiğini söyledi. Ofluoğlu, tüm paydaşların Vali Mustafa Tutulmaz başkanlığında bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti. Zonguldak ve bölgesinde dev şirketlerin ithal kömüre yapılan teşvik dolayısıyla üretilen yerli kömür kullanmaması kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Redevans usulüyle işletmecilik yaparak yerin metrelerce altındaki kömürü yer üstüne çıkartarak ülke ekonomisine kazandırdıklarını anlatan İsmail Ofluoğlu, yerli kömürün kullanılmamasıyla ilgili sorunu ilk kez gündeme getirdiklerinden bu yana her kesimden destek beklediklerini söyledi. Ortada ciddi bir problem olduğunu ve sorunun kangrene dönüştüğünü ifade eden Ofluoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şöyle dedi: "Konunun amacından sapmaması ve çarpıtılmaması adına son kez görüşlerimi kamuoyu ile paylaşmak istiyorum. Evet ortada gerçekten çok ciddi bir problem var. Ve sorun giderek kangrene dönüşüyor. Şehir olarak maalesef kötü bazı alışkanlıklarımız var. Yıllardır sorunlarla yüzleşmek yerine genelde ötelemeyi tercih ediyoruz. Kendimize asla toz kondurmuyoruz. Ve herseyin en iyisini kendimizin bildiğini sanıyoruz. Kendi sorunlarımızı, şehrin sorunlarının önünde görüyoruz. Şehir penceresinden bakmak yerine olaylara ve sorunlara sadece kendi penceremizden bakıyoruz. Dolayısı ile sorunların asıl kaynağına ve çözüm yollarına inmeyi başaramıyoruz. Maalesef bu kötü alışkanlıklar sorunlarımızın çözümünü tamamen işin içinden çıkılamaz bir hale getiriyor. İşin gerçekçilik boyutuna baktığımızda Zonguldak’ımızın çözülemeyecek hiç bir problemi yoktur. Yeter ki sorunun ana kaynağına inmeyi becerip konulara çözüm odaklı yaklaşabilelim. Ortak bir akıl ile bir masa etrafında buluşup sorunları her detayı ile birlikte değerlendirebilelim. Ortada şu an için büyük bir enkaz var. Bu enkazı bir kişinin ortadan kaldırmasını beklemek ne akıl ile ne de vicdan ile bağdaşır. Bazen kişilere gerektiğinden fazla yük yükleyerek sorunları çözmek bir tarafa, sorunu çözebilecek kişi veya kişileri de enkaz altında bırakıyoruz. Sonrasında ise 'sesimizi duyan var mı?' diye avazımız çıktığınca nafile bir şekilde bağırıyoruz. Sesimizi duyacakları enkaz altında bırakırsak kim duyabilir ki bizim sesimizi ? Aynı masa etrafında buluşabilme kültürümüz zayıf olduğu için maalesef her köşe başından ayrı bir ses, ayrı bir tını çıkıyor. Ve sonunda kendi seslerimizden kendimiz rahatsız olmaya başlıyoruz. Şahsımın da içinde olmuş olduğu biz redevanslı saha sahipleri de zaman zaman hatalar yapıyoruz. Şu anda ateş bizi yaktığı için avazımız çıktığı kadar bağırıyoruz. Ama bu şehrin diğer meselelerini göz ardı edebiliyoruz. Biz bu şehrin her ne kadar bir değeri isek de şehrin diğer değerlerini göz ardı edebiliyoruz. Bu gün vermiş olduğumuz bu mücadelede her an yanımızda olan muhtarlarımızın sorunlarına ne kadar el attık acaba? Peki yerel basınının her geçen gün zorlaşan ekonomik şartlara rağmen, ayakta kalma mücadelelerine ne kadar katkı sunduk? Peki şehrimizin gözbebeği Zonguldaksporumuz’a ve amatör kulüpler ile sanatla ilgili çalışmalara ne kadar katkı sunduk? Ama şimdi herkesten, her kesimden destek bekliyoruz! Bunlar işin sosyo-ekonomik yönleri! Birde işin çevre ile ilgili boyutları var. Sağlıklı çevre hepimizin hakkı iken, çevremize ve çevre sağlığına ne kadar katkıda bulunduk? Ağır yüklü Kamyonlarımız belediyelerimizin milli servet ile yapmış oldukları yollardan geçerken ve bu yollara büyük ölçüde zarar verir iken belediyelerimize ne kadar sahip çıktık?" "Öz eleştiri yapma zamanı" Taşkömürünün merkezinde kömür borsası bile oluşturulamadığına dikkat çeken Ofluoğlu, "Şimdi hepimizin şapkasını önüne koyup öz eleştiri yapma zamanıdır. Herkes kendi vicdanında iç muhasebesini yapmalıdır. Biz yıllardır kendi içimizde dahi bir araya gelip taş kömürünün merkezinde kömür borsası bile oluşturamadık. Ama gelin görün ki ülkemizde fındığın bile bir borsası var. Sorunlarımız belli. Çözümü üretecekler belli. Çözüme katkı sağlayacak kişi ve kurumlar bellidir. Sorun memleket sorunudur. Bu sorun ancak Devlet aklı ile çözülebilir. Benim şahsi önerim şudur ki; çözümün tüm paydaşları sayın valimiz Mustafa Tutulmaz başkanlığında bir araya gelmelidir. Yerli kömür işletmelerinin temsilcileri, milletvekillerimiz, il başkanlarımız, Çevre Müdürümüz, Demir Çelik ve Termik Santrallerinin yöneticileri ve bağlı oldukları bölgenin belediye başkanları ve TTK Genel Müdürü ile GMİS, TSO, Esnaf odası başkanımız ve şehrin belediye başkanı sayın Ömer Selim Alan. Düşünsenize böyle bir masanın etrafında çözüm üretilememesi ve bu masadan sonuç alınamadan kalkılabilme imkanı mümkün mü? Benim naçizane görüşüm budur. Aksi takdirde patinaj çekmeye devam edeceğimiz aşikardır. İnşallah Valimiz Mustafa Tutulmaz bu konuda bizlere öncülük etmekten geri durmaz. Ve olurda inşallah bizlerin sorunları çözüme kavuştuğunda bugün yanımızda olanları unutmayız. Bugün şehre sırtını döndüğünü dile getirdiğimiz ve vefasızlık ile suçlamış olduğumuz şirketlerin durumuna sektörel anlam da bizlerde düşmeyiz. Herkese saygı ve sevgilerimi sunuyorum."

Editör: TE Bilisim