Önceden sağlık kuruluşlarında “sus” işareti yapan bir hemşire resmi olurdu. Hemen herkes bunu görmüştür, bilir.

Biraz buyurgan bir görsel gibi algılanmış olabilir. Alt benliğimizde biraz çekingen olmamıza mı yol açıyordu acaba? Ama şu bir gerçek olarak kabul edilebilir; “saygı” göstermemizi de çağrıştırıyordu. Sağlığımız için yorulan, çaba sarf eden insanlara saygılı olmak tabi ki gerektir. Toplumda her bir bireye, canlıya saygılı olmalıyız. Birbirimize muhtacız, her birey kıymetlidir.

“Susan Kurtuldu!”

Bu bir hadis i şerif. Neşeliyken, öfkeliyken dilimizi tutabilsek ne güzel olurdu. Hele öfkeli iken “dedikodu etmeye” kadar uzanan bir lakırdı dizesi çıkıverir (mi?). Yok! Çıkmasın.

“Sükut alimin süsü, cahilin örtüsü” demiş atalar. Ne güzel demişler. “Öfkelenince, göz kararır, öfke geçer, yüz kararır” da denmiş.

Us (akıl) öfkelenince örtülüyor. Öfkemiz geçiyor, “ben ne yaptım?” diyoruz, ama iş işten geçmiş oluyor.

Kısaca biz sus işareti yapan hemşiremizin resmini sağlık kurumlarında görmek istiyoruz; belki yararı olur. Saygılarımızla efendim. Zonguldak, 15 Kasım 2024

                                                                                                                               Necati Güneş