Zonguldak’ta seçim sonrası derin sessizlik şimdilerde yerini hareketliliğe bıraktı… Belli dönemlerde yaşanan mafyalık hareketler yine gündemde…

Şehir; Selim Alan’ın yaşattığı travmadan yeni yeni çıktığından kamuoyu yeni yeni hissediyor!

Hem siyaseten hem de icraat açısından yapılanlar-yapılamayanları yeni yeni görür oldu…

Tabiri caizse Zonguldak Belediye Başkanı Sayın Tahsin Erdem’in cicim ayları bitip başkanlık makamının ağırlığını hissettiği günler gelmeye başladı…

Kendisinin söz verdiği veya söz verdiği iddia edilen şeyleri yapıp yapmaması…

Partisi CHP’nin yüksek makamlardakilerin istek ve talepleri…

Ve Zonguldak’ta esnaf, halk, yiyici kesim, gazeteci vs. tarafların beklentileri…

Bütün bunlara karşı ilk duruşu gösterme zamanı…

Bu Sayın Tahsin Erdem’in imtihanı!

Diğer tarafta da gerçekten Zonguldak’ı seven ve mafyalaşmasını, çeteleşmesini istemeyenlerin imtihanı!

El ense çekme başladı!

Hemen hemen her belediye başkanı geldiğinde menfaatleri için belediye başkanına el ense çeken zihniyet yine devrede…

Bazıları gazeteci, bazıları esnaf, bazıları iş insanı, bazıları siyasetçi kisvesi altında elini başkanın ensesine attı!

Benzer zihniyet, işine gelmeyince valilere, emniyet müdürlerine ve milletvekillerine de el ense çekmişti…

Sonuç olarak Zonguldak hizmet değil kaos görmüştü!

İşte bu noktada siyasi kimliği ne olursa olsun seçilmiş başkanların makamlarında tehdit, hakarete uğramalarına ne devlet aklı ne millet aklı nede farklı siyasi partilerin organları müsaade etmemeli…

Valisi, emniyeti, STK’ları, farklı siyasi parti yetkilileri gereğini yapmalı!

Ortak nokta, ortak hedef Zonguldak olmalı…

                                                                         ***

 

İnsanın Vergi Dairesine gidesi geliyor!

Malum insanın canını acıtacak yegane konulardan biri de cebinden para çıkması!

Lakin bu vergi dairesi gibi kurumlar olunca ödenecek paradan ziyade prosedür, memurların ilgisizliği ve kapı kapı dolaştırılması vatandaşı canından can alıyor!

İşte bu noktada memurların insana insan gibi davranması çok daha fazla önem kazanıyor!

Hem para ödüyor, canın acıyor, hem de insan gibi davranılmıyor, gururun kırılıp rencide oluyorsun!

İşte tam bu noktada Zonguldak Defterdarlığınca Zonguldak Vergi Dairesinde başlatılan hizmete şahit oldum…

Binaya girer girmez güler yüz yetmezmiş gibi gideceğin yeri sorup bizzat getiren ve sade dille tarif eden birileri…

Şaşırmadım desem yalan olur!

Zira yatırım için gidilen kurumlarda ve hastanelerdeki doktor ve ilgililerin suratsızlığının ardından vergi dairesinde güler yüzlü hizmet…

Her kesimden suratların giderek daha çok asıldığı günümüzde olacak şey değil!

Güler yüzün yanında özel şirketlerdekini aratmayan yönlendirme ve bilgilendirme…

Meğer; Zonguldak Defterdarı Sayın Recep Serdar’ın girişimleriyle yeni bir birim oluşmuş…

Son dönemde yapılan mevzuat değişikliklerinden olan; belge almayan tüketicilere 5000TL ceza kesilmesini öngören düzenlemenin ardından vatandaşların alınan ihbar müracaatlarında artış olmuş…  

Müracaatlardaki artışa karşılık vatandaşlarımızın talebine ilişkin kolayca muhatap bulması ve işleminin en kısa sürede sonuçlandırılması için Defterdarlık bünyesinde “Tek Adım Hizmet Birimi” kurulmuş.

Bu birim sadece ihbar ve şikayetler konusunda değil, vatandaşlarımızın veraset, mtv, vergi borcu sorgulama, engelli indirimi işlemleri, kira ve ücret gelirleri ile gayrimenkul satışlarının vergilendirilmesi gibi pek çok konuda hizmet veriyor. Defterdarlık hizmet binasının giriş katında bulunan birime müracaat eden vatandaşımızın işlemleri ilgili bölümden görevli memurun gelmesi ile birimler arasında dolaşmadan sonuçlandırılıyor…

Doğrusu resmi kurumlardaki hantallık ve memurların davranış şekillerini gördükçe umudum tükenmek üzereyken şahit olduğum yaklaşım umutlarımı artırdı…

“Tek Adım Hizmet Birimi” kurmak ayrı güzellik birimin başına güler yüzlü ve insanların sorununu çözmekten zevk alan birini yerleştirmek ayrı güzel…

Başta defterdarımız olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz…

Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bile yakındığı “Bürokratik oligarşi” sorununa çözüm olabilir…

Sözün özü; Resmi kurumlardaki memur ve işçinin güler yüzlü ve bürokrasiye boğmadan vatandaşın derdini çözmesi lütuf değil elzem…

Darısı Zonguldak’taki diğer kurumların başına!

Darısı Türkiye genelindeki tüm kurumların başına…

 

                                                    ***

 

Zonguldak Devlet Hastanesi’ndeki acı ama gerçek!

Fiziki şartlara rağmen şapkadan tavşan çıkartmayı başarmak!

Biz gazeteciler dahil birçok kişi yeni hastane binasına geçilmesiyle fiziki şartların düzeldiğini zannettiğimizden olsa gerek istedikçe istiyoruz…

Haklıyız ama lakin fakat!
Otopark sorunu aşikâr, çözüm belli, sonuç; eziyet!

Hastanenin yeni binası; “Eski bina yıkılıp, yıkılan binanın altına 543 araçlık otopark, üzerine de Zonguldak Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi yapılması şartı” ile yapıldı…

Yani aslında otopark yeni hastane binası yapılmadan düşünülmüş ve şart koşulmuş!

Sonuç; Eski bina yıkılmadı, otopark sorunu patladı!

Hatta; yeni hastane binası için şart koşulmamış gibi eski binanın sağlamlık testi yapıldı para ödendi, sağlam çıktı. Yetmedi tasarruf tedbirlerine rağmen sanki çürük çıkınca yıkılacakmış gibi ikinci test yapıldı, dünyanın parası ziyan oldu!

Acil Servis alanı eziyeti!

Bununla birlikte böylesi kapasiteli bir hastanenin acil servis müdahale alanının en az 3 bin metrekarenin üzerinde olması gerekirken bizimkisi bin küsür metre kare…

Hatta bizden ayrılıp il olan ve nüfusu ile hasta potansiyeli bakımından Zonguldak’ın yakınından geçemeyecek durumdaki Bartın’ın yeni yapılan hastanesi 6 bin küsür metre kare…

Bunda da yorum sizin!

Yoğun bakım yatağı eziyet, işkencesi!

Eski Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi’nde 61 yoğun bakım yatağı bulunurken şu anki yeni hastanede 48’e inmesinin izahı nedir?

Zonguldak’ta hasta sayısı mı azalıyor? Genç nüfus artıp yoğun bakımlara mı yatış olmuyor?

Veya devlet kurumu Zonguldak BEÜ Hastanesinde yoğun bakım mı arttı da yoğun bakım yatağı mı azaltmak gerekti?

Yooo!

Aksine yaşlı nüfus artış gösterdiğinden sadece SSK Zonguldak Hastanesi’nde en az 100 yoğun bakım yatağının olması şart…

Öyleyse hangi akla hizmet!

Bütün bu olumsuzluklara rağmen şapkadan tavşan çıkartarak hizmet veren hastane başhekimi, yoğun bakım yetkililerini tebrik ediyorum…

Önce siyasilerimiz sonra da Sağlık Bakanlığının çok geçmeden eksikleri görüp çözüm bulması umuduyla…

Sözün özü; Zonguldak’taki çöken sağlık sistemini düzeltmenin yolu Zonguldak Devlet Hastanesi’ni düzeltmekten,

Zonguldak Devlet Hastanesi’ni düzeltmenin yolu ise eski binanın yakılıp yerine altında en az 543 araçlık otopark, üstüne de Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi ile Uzunmehmet Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesi olacak şekilde yeni bina yapmaktan geçiyor!

                                                               ***

SÖZÜN ÖZÜ:

“Kişiliğini makamdan alanlar makamdan sonra kişiliksiz kalırlar!”

HAZRET-İ ÖMER

***

HAFTANIN SÖZÜ:

“Bıçak parası konusunda yaşananların 10’da 1’ini bile yazmadınız”

ZONGULDAK’TA BİR DOKTOR