İnşaat mühendisi Hamzaçebi, yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Zonguldak ili ve bazı ilçelerinde, 17-19 ve 20. yüzyıl arasında çok sayıda iki ya da üç katlı gösterişli konaklar yapılmıştı. Bunlardan ne yazık ki günümüze kadar gelebilen bir elin parmak sayısının geçmiyor. Kimisi zamana, kimisi tabiat şartlarına, kimisi ilgisizlik yüzünden yok oldular.
Geçmiş tarihlerde fotoğraflara yansıyan ve günümüze gelmeyi başaran konak tipli evlere baktığımız da iki ya da üç katlı kagir konak olduklarını ve dış cephelerinde zemin kattan üst katı desteklemek amacıyla yapılmış ahşap sütunlar kullanıldığını görüyoruz.
‘ŞEHİRLERİ ANLAMLI KILAN, BU YAPILARIN VARLIĞIDIR’
Tarihi binalar ne kadar ilkel gözükürse gözüksünler, hiç bir modern binanın sahip olmadığı yaşanmışlığı, geçmişin izlerini, bir zamanların anılarını, birilerinin yitip gitmiş yaşamlarını barındırmaları sebebiyle özeldir. Bence şehirleri anlamlı kılan bu yapıların varlığıdır.
‘İNSANLAR, TARİHİ EVLERİ GÖRÜNCE DUYGULANIR’
İnsanlar sokaktan geçerken tarihi evleri görünce duygulanırlar. Tasarımı güzel, tarihi binaların restore edilerek miras kültürüne kazandırılmaları gerekir. Eski binalar İnsanlara değişik his sıcaklık ve güzel duygular kazandırır. Yeni modern binaların birçok avantajı olsa da dezavantajları göz ardı edilmemelidir. Bu dezavantajlar bireylerin günlük yaşamlarını olumsuz etkileyebilir.
‘KİŞİSEL ALANIN DARALMASI, BİREYLERİN RUHSAL SAĞLIĞINI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR’
Özellikle apartman yaşamı ile birlikte gelen gürültü ve komşu ilişkileri gibi sorunlar sakin bir yaşam arayanlar için büyük birer engel oluşturabilir. Diğer bir dezavantaj ise özel alan eksikliğidir. Apartman yaşamı sakinlerine genellikle sınırlı ortak alanlar sunar. Bu durum bireylerin kendilerini rahat hissetmemesine yol açabilir. Kişisel alanın daralması bireylerin ruhsal sağlığını olumsuz etkileyebilir.
‘ORİJİNAL HALİ MUHAFAZA EDİLMELİ’
Fotoğrafını gördüğünüz bu tür binaların orijinal hali muhafaza edilerek hayata kazandırılması gerekir. Bu kültür açısından önemlidir. Bunun gibi yeni binaların da yapılıp hizmete sunulması çevre ve doğanın korunması açısından ve toplum psikolojisi bakımından önem arz eder.”
