Türkiye Cumhuriyeti kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün basın hakkında söylemiş olduğu sözler günümüzde de hala geçerliliğini korumakta ve yarınlarımıza da ışık saçmaya devam etmektedir. Ancak, basını içine sindiremeyen ve sindirme gayretinde olanlar bilsinler ki onlara diyeceğimiz tek şey, “Basını hiçe sayarsanız hiç olursunuz.”
Şimdi sizlere Atatürk’ün basın hakkında söylemiş olduğu birkaç örneklerle devam edelim. Okusunlar ki basının gücünün ne olduğunu daha iyi anlarlar.
ATATÜRK DİYOR Kİ?
“Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.”
“Basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.”
“Basının tam ve geniş hürriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu söylemeye lüzum görmem. Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru düzeltecek etken ve vasıta; basın hürriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hürriyetidir.”
“Gazeteciler, gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır.”
Atatürk’ün basın hakkındaki bu damga vuran sözlerini neden hatırlatma gereği duydum ifade edeyim.
Bilindiği gibi 31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken Belediye başkan adayları seslerini duyurabilmek için çalışmalarını basın yoluyla halka açıklarlar. Basın onların gözü, kulağı, dili ve sesidir.
Basın olmazsa onlar da seslerini yeterli şekilde duyuramaz, çalışmalarını anlatamaz geniş kitlelere yayamaz. Basın isterse onları VEZİR, isterse REZİL eder. Ama basın olarak bizler rezillikten yana değil, vezirlikten yanayız ama hak edenlere de hak ettikleri cevabı da vermesini biliriz.
Konuya gelecek olursak,
Zonguldak’ta iki tane Gazeteciler Derneği var.
Biri, başkanı olduğum Karaelmas Gazeteciler Derneği,
Diğeri de Zonguldak Gazeteciler Cemiyetidir.
Seçim zamanları ve diğer önemli günlerde etkinliklerde de olsun bu iki derneği ziyaret ederek haber trafiği dernekler üzerinden gazetelere servis edilerek kamuoyu da bilgilendirilir. Eğri olana eğri, doğru olana da doğru yazılır. Eleştirilecek bir husus var ise de eleştirilir, yanlışlarını kamuoyu ile paylaşır.
Gazeteci soru sorar görevi budur.
Belediye Başkan adayları hepsi sahada çalışıyorlar eyvallah. Çalışacaklar ve vatandaşlara projelerini anlatacaklar, oy istiyorlar. Nedeni belli seçimi kazanmak ve başkan olmak amacındalar.
İyi çok güzel hareketler bunlar da, gündemde olan önemli bir soru soran gazeteci arkadaşlarımız Fadime Yılmaz’ın CHP Belediye Başkan adayı Tahsin Erdem’e “Bu zafer, Mustafa Özdemir'in mi?" sorusu üzerine, "Mustafa Özdemir’in bana bir adım yakın olması, size bu soruyu sorma hakkını vermez" demesi ne demek.?
Hangi partinin adayı olursanız olun gazetecinin görevi soru sormak ve sizin de sorulara cevap vermek durumundasınız. Soru şeklini beğenmeseniz de gazeteciyi terslemek yerine akıllı bir üslupla kırmadan dökmeden halledebilirdiniz.
Şimdi diyorum ki, CHP gibi büyük bir partiyi temsilen oradasınız. Seni severim sayarım kibar ve beyefendisin ama benim gazeteci arkadaşıma hem de derneğimizin başkan yardımcısı olan sadece işini yapmaya çalışan hanıma sorduğu soru karşılığında verdiğiniz cevap hiç etik olmamıştır. Gazeteci sorar kardeşim hem de en babasını sorar. Bu onun en doğal hakkıdır. Gazeteci neden gazeteci olmuş. Soracak ki cevabını alsın ve kamuoyunda paylaşsın.
Eğer sorulan bu soru karşılığında çok demokratik, medeni şekilde meslektaşımıza cevap verseydiniz o sözleriniz MANŞET olacak size ve partinize artı puan kazandıracaktı.
Yapmayın bunu. Zonguldak’ı yönetmeye talip olan bir başkan adayının böylesine tutum sergilemesi hiç yakışık almamıştır. Olmadı sayın başkan olmadı. Siz bir beyefendilik yapın da gönül kırmak yerine gönül alın. Basına bir özür borçlusunuz.
Fadime Yılmaz Elma arkadaşımız 4 sene gazetecilik okumuş ve diplomasını almak suretiyle bu mesleği en güzel şekilde layıkıyla yapmaktadır. Bu camiada sevilen ve taktir edilen bir meslektaşımızdır.
Bakın 31 Mart günü seçime gireceksiniz. Basına ihtiyacınız var. Bu laf soktuğunuz ve terslediğiniz basın sizin her gün haberlerinizi yayınlıyor. Biraz SAYGI…!