Sene 1972 yıllarıydı. 17 yaşında lise çağlarında zamanın Haber gazetesi matbaasında yani el dizgisi ile çok zorluklarla gazetelerin çıkarıldığı çileli yıllarda emeğimin geçmediği gazete neredeyse yoktur.
Hangi birini sayayım, günlük ve haftalık çıkan gazeteler hiç fark etmiyor. Önce gazete dağıtıcılığı, ardından el dizgisi ustalığına geçiş. Sonra Zonguldak’a da getirilen (Entertip makinası) dönemi. Spor muhabirliği derken yıllar su gibi akıp gitmiş.
Zonguldak basınına damga vuran rahmetli gazeteciler Haber Gazetesi sahibi M. Turhan Tınay ve yine rahmetli usta gazeteci Uyanış gazetesi sahibi aynı zamanda Zonguldak’ın ilk Televizyon sahibi Ali Bahadır gibi ustaların yazdığı haber ve yorumları okuyup öğrenerek bu günlere geldik.
Ben gazeteciyim derken biraz düşüneceksin, yok öyle iki haber yazmakla gazeteci falan da olunmuyor. Bizim zamanımızda böylesine teknoloji falan da yoktu, ellerimize bulaşan matbaa mürekkeplerini ekmeğe katık yaparak gazeteci olmaya çalıştık. Bizim jenerasyondan birkaç isim kaldı. Halen bu mesleğin içinde olan gerçek emekçilerden Şaban Yılmaz ve Çetin Özdemir kaldı. Bu mürekkebi yalayanlar bende dahil emekli olmamıza rağmen hala bu mesleği severek yapıyoruz.
Bakın ne günlerden nerelere geldim. Bugün Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanlığı ve İMZA Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği yapıyorsam yılların birikimi ve tecrübe karışımı meslektaşlarımızın da desteğiyle hak etmişim ki buradayım. Bu yazdıklarım mesleğe başlamamın girişiydi. Şimdi 8 senedir İMZA Gazetesindeyim.
İMZA NASIL DOĞDU
İHA Zonguldak Bölge Müdürü Osman Sav arkadaşım bu görevinden ayrıldıktan sonra benimle konuşmak istedi ve oturduk konuştuk ortaya bir fikir çıktı. Abi dedi sen yıllardır bu işi yapıyorsun çok tecrübelisin. Gel birlikte renkli ofset bir dergi çıkartalım.
Konu konuyu açtı nasıl olacak derken sıra isim bulmaya geldi. Ben dedim ki derginin adı SİNYAL olsun. O İMZA olsun dedi. SİNYAL kamuoyuna her anlamda sinyal vermek çağrışımı yapacaktı. İMZA da bambaşka bir anlam taşıyordu. Tamam dedik ve İMZA’da karar kılarak ilk dergimizi çıkardık.
Mükemmel bir şekilde dergimiz ilk sayısından itibaren Zonguldak kamuoyunda büyük ilgi gördü ve beğenildi. Birinci kalite ofset şahane içeriği dopdolu 7 sayı ile dergimize devam ettik fakat gördük ki maliyet son derece bizi zorlayınca tekrar oturduk düşündük ve Kozlu merkezli Zonguldak’a hitap edecek haftalık İMZA gazetesi ile start verdik.
İMZA gazetesi hakikaten değerli okuyucularımızın da ilgisi ve desteğiyle bu çocuk büyüdükçe büyüdü ve gerçekten her anlamda haber ve yorumlarımızla ahlaki çerçevede haberi kutsal bilip doğruluktan asla şaşmayarak kocaman bir aile olmayı başardık.
Zonguldak’ta haftalık gazete olarak ilk resmi ilan alan gazete olduk. İMZA sitemiz de Basın İlan Kurumunun tüm kurallarına uyarak bu alanda da ses getirmeyi başardık. Başarmaya da devam ediyoruz. İMZA ekibi olarak dur durak bilmiyoruz. Her yerdeyiz, her haberdeyiz. Bizim kitabımızda asparagas haber yoktur. Gerçek ve doğru haber neyse biz ordayız. Çalışan arkadaşlarımız da bu bilinçle hareket ediyor.
Gerek haberlerde gerek siyasette gerek yorumlarda ve gerekse sporda İMZA’mızı atmaya devam ediyoruz. Gazetenin ilk yıllarında aramıza katılan İrem Karagöz arkadaşımıza buradan ayrı bir yer açıyorum. İMZA’nın gözbebeği her konuda tüm eksiklikleri tamamlayan, profesyonel ekip çalışmasıyla ve üstün zekasıyla İMZA’nın her şeyidir. Teşekkürler İrem iyiki seni tanıdık ve aramızdasın. Ayrıca daha sonraları ekibe katılan Gazetecilik mezunu Aybüke kızımız da bu işi kısa sürede öğrenerek İMZA’nın çıtasının yükselmesine katkı veriyor. Sahada olan diğer arkadaşlarımız Emrecan Bayram, Emre Sürücü ve yılların deneyimli gazetecisi Anadolu Ajansı Bölge Müdürlüğü yapan Orhan Akyüz’ün özel haberleriyle hep ileriye mükemmele koşuyoruz. 24 Mayıs 2024 Cuma günü 8. Yılımızı hep birlikte kutladık. Güzel bir duygu ve sevinçliydik.
Dergi ile başlayan bu süreçte çok yol kat ettik. Verdiğimiz büyük emeklerin karşılığını da aldığımız için gerçekten gururluyuz. Genel Yayın Yönetmeni olarak ve İMZA’nın tecrübeli bir ağabeyleri olarak elimden geldiği kadar Allah sağlık verdiği müddetçe devam edeceğim. Çünkü ben mesleğimi severek yapıyorum. Yeni kuşaklara da örnek olmaya çalışıyorum.
Gazetecilik çok saygın ve onurlu bir meslektir. İşinizi düzgün yaptığınız sürece toplumda da sevgi ve saygı görürsünüz. Çok şükür ki 50 seneyi aşkın bu meslekteyim. İşimi meslek etiklerine ve kurallarına uygun şekilde yapıyorum. Rahmetli büyüğüm bu mesleğe ilk adımımı attığım ve ondan çok şey öğrendiğim Turhan Tınay babamız bize şunları söylerdi. Bu meslekte. “Doğru-ciddi-sahih” ilkenizden hiç sapmayın. Nurlar içinde uyusun. Mesleğimi çok seviyorum. İMZA’nın duruşu da budur.
Kalın sağlıcakla.