Dünya’nın Türkiye’den ibaret olduğunu sanıyoruz!
Öyle ya “Kuraklık olacak. Yakın zamanda su için savaşlar çıkacak” denildiğinde hemen gözümüzün önünde Türkiye haritasını canlandırıyor, “Bizde kuraklık olmaz” ön yargısına kapılıyoruz!
Halbuki 3 bir tarafımızdakinin deniz, denizin de içilemez olduğu aklımızın köşesine gelmiyor…
Sağ olsun Zonguldak’ta özellikle TEMA Temsilcisi Sayın Berran Aydan’ın yıllardır verdiği mücadele sayesinde bilgi dağıldı ama hala bilinç oluşmadı…
Abdest alırken bile suyu israf etmemeyi emreden bir dinin mensubu olmamıza rağmen ne abdest alırken nede gündelik işlerimizi yaparken israftan kaçınıyoruz!
Savaş döneminde Irak’ta 3,5 ay kaldığım sürede petrolün su kadar değerinin olmadığını gözlemleyen biri olarak şunu net olarak söyleye bilirim ki;
Su savaşları çok yakın!
O nedenledir ki bırakalım cahilliği, israfı önleme ve kaynakları değerlendirme adına yapılabileceklere bakalım…
En başta yer altından çıkan su kaynaklarımızı barajlara bağlayalım…
Japonya’da yeni icat edilen lavaboda el yıkama suyunu şifonda biriktirme teknolojisini uygulayalım…
Özetle;
“Bizde kuraklık olmaz” ve “Su akar Türk bakar” anlayışından kurtulalım…