VOLKAN KONAK'IN VASİYETİ: "KÜLLERİMİ KARADENİZ'E SAVURUN, TOPRAĞA GÖMMEYİN!"
Zonguldak Çağrı Eğitim Öğretim ve Sosyal Araştırmalar Derneği Başkanı Halim Taşdelen, kalp krizi sonucu hayatını kaybeden ünlü sanatçı Volkan Konak’ın ölümünün ardından, Konak’ın vasiyetinin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Taşdelen, sosyal medya hesabından Volkan Konak’ın vasiyetine dair bir açıklama yaparak, "Volkan Konak’ın vasiyeti, 'Beni toprağa gömmeyin, küllerimi Karadeniz'e savurun' şeklindeydi. Bu vasiyetin yerine getirilmesi gerektiğini düşünüyorum," dedi.
İNANÇ VE VASİYET ÖZGÜRLÜĞÜ: "HERKESİN SON YOLCULUĞU KENDİ İNANÇLARINA GÖRE OLMALI"
Taşdelen, açıklamasında, insanların son yolculuklarına kendi inançları ve vasiyetlerine göre uğurlanmasının bir hak olduğunu belirtti. "Herkesin inancı ve vasiyeti ne ise ona göre muamele görmeye hakkı olmalı. Bu hak, ölmüş olsalar dahi kimsenin elinden alınmamalı," dedi. Özellikle, cenaze törenlerinde inanç özgürlüğüne saygı gösterilmesinin önemini vurgulayan Taşdelen, "Camiye götürmeyin beni," diyen bir kişinin son yolculuğunun, inancına saygı gösterilerek düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
İSLÂM INANCI VE ÖLÜLERİN SON YOLCULUĞU: AYETTEKİ AÇIK HÜKÜMLER
Taşdelen, Tevbe Suresi’nin 84. ayetine atıfta bulunarak, "Ve onların arasından ölen hiç kimsenin namazını kılma, mezarı başında da durma! Çünkü onlar Allah ve resulünü inkâr ettiler ve yoldan sapmış olarak öldüler," ifadelerini hatırlattı. Bu ayetle, ölenlerin İslâm’a uygun olmayan bir şekilde yaşaması halinde cenaze törenlerine katılmanın dinen uygun olmayacağını belirtti. "Ölen kimseler için ilahi kelamdan öteye söyleyecek sözümüz yok! Kimseye lanet okumak da bizim haddimiz değil!" diyerek, insanların inançlarına saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi.
ZİŞAN-I NEBİ ÖRNEĞİ: İNANÇ SAYGISI
Taşdelen, İslâm peygamberi Hz. Muhammed’in bir Yahudi cenazesi geçtiğinde ayağa kalkmasını örnek gösterdi. "Zişan-ı Nebi'nin bir Yahudi cenazesi giderken ayağa kalkması, Allah’ın yarattığı her varlığa değer vermek içindir. Bu, onun inancını kabul etmek anlamına gelmez, yalnızca bir saygı duruşudur," dedi. Taşdelen, konuyu bağlamından kopararak yorumlamanın, İslâm adına haddimizi aşmak olabileceğini ifade etti ve dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
RAHMET DUALARI: "İSTEMEYENLER İÇİN DEĞİL!"
Son olarak, Taşdelen, rahmet dileklerinin yalnızca bunu isteyen kişiler için yapılması gerektiğini belirtti. "Rahmet, isteyen ve ona göre hayat yaşayan kişiler için dua olarak dilenir. İstemeyen ve rahmete uygun yaşamayanlar için dua edilmesi anlamlı değildir," dedi. Ayrıca, "Ölen kim olursa olsun ölüsüne hakaret etmekte haddimiz değil. İslâm bunu da men eder!" şeklinde uyarıda bulundu.