14 Mayıs tarihi olarak açıklanan ancak henüz resmiyet kazanmayan 2023 seçimleri ile ilgili hemen her gün başka başka iddialar ortaya atılıyor. Kiminle konuşsam, kime sorsam herkes kendi tuttuğu partis...

14 Mayıs tarihi olarak açıklanan ancak henüz resmiyet kazanmayan 2023 seçimleri ile ilgili hemen her gün başka başka iddialar ortaya atılıyor. Kiminle konuşsam, kime sorsam herkes kendi tuttuğu partisinin kazanacağını iddia ediyor. “Cumhur da, Millet de biziz” diyor. Elbette hiçbir takım yenilmek için sahaya çıkmaz ama ortada bir de bazı gerçekler var. Türkiye’de 20 senedir iktidarda olan AK Parti ve onun Genel Başkanlığını yaptığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan var. Öbür tarafta ciddi bir muhalefet partisi olan Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi CHP ve ona gönül veren yüzde 24-26 oy bandında gidip gelen seçmen kitlesi var. Ayrıca 5 partinin desteklediği ittifak da yanında destekte var. Öyle bir duruma gelindi ki 2023 seçimlerinde ittifakların oluşturduğu partilerde CHP’nin başını çektiği “Millet ittifakı” çatısı altında toplanarak AK Parti iktidarını yani “Cumhur İttifakı”nı bu defa yenmek için var gücüyle olağanüstü bir çalışma yürütüyor. “Altılı masa” olarak İYİ Parti, Saadet Parti, Gelecek Parti, Deva Parti ve Demokrat Parti’nin birlikte hareket etmesi seçimlerin bıçak sırtında geçeceğini gösteriyor. Ancak defalarca toplanarak bir araya gelen bu partiler seçimlere çok az zaman kalmasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına çıkacak olan adayını hala belirleyemediler. Bu yazı yayına girdiğinde belki de kim olduğunu açıklayabilirler. İbrenin Kemal Kılçdaroğlu’ndan yana olduğu ifade ediliyor. Türkiye genelinde illere göre oy oranları değişik şekilde seyrediyor. AK Parti’nin üstün olduğu iller de var CHP’nin üstün olduğu iller de var. Diğer ittifak partilerinden İYİ Parti diğer ittifak partilerine göre daha üstün durumda olduğu gerçeğinden bakacak olunursa anket şirketlerinin seçimlerle ilgili kamuoyuna açıkladığı tablo tam bir kapalı kutu durumunda. Gerçek anketin ne olduğunu Türk seçmeni “SANDIK”tan çıkacak oylarla belirleyecek. Türkiye gerçekten son aylarda ciddi sıkıntılardan geçiyor. Vatandaşlar ekonomik anlamda çok zorda. Zincir marketlerin acımasızca yaptığı zamlar bitmek bilmiyor. Asgari ücret, memur ve memur emeklilerine yapılan zamlar her geçen eriyip gidiyor. Bütün bunlara rağmen AK Parti’nin yaptığı hizmetleri görmezden gelmek olmaz. Yollar, Hastaneler, Köprüler, Barajlar, Tüneller, Savunma Sanayiindeki inanılmaz ataklara bağlı, İHA’lar, Siha’lar, insansız savaş uçakları, Uçak gemisi, Doğalgaz arayıp bulan enerji açığımızı kapatacak gemilerimiz ve aklımıza gelmeyen daha birçok hizmetler Türkiye’nin Dünya Devleti olduğunun göstergesidir. Denilecektir ki, bütün bunlar vatandaşın geçim derdine çare olmuyor. “Mutfakta yangın var.” Evet Mutfakta yangın var, hepimiz bundan etkileniyor ve eskiye göre istediğimizi alıp yiyemiyor ve yeterli şekilde beslenemiyoruz ama etrafımızı saran ateş çemberinde çok daha güçlü bir devlet olmamız için bu teknolojik atılımların olması kaçınılmazdır. Bir de bu yönde değerlendirme yapmak lazım. Seçimlere Zonguldak penceresinden baktığımıza gelince, AKP 3 CHP 2 tablosunun değişebileceğine inananlardan değilim. İYİ Parti’nin 1 Vekil iddiası mutlaka ciddiye alınmalıdır ama AK Parti’nin burada biraz oy kaybı yaşasa da yine 3 vekil çıkaracağı anketlere de yansımakta dilden dile dolaşmaktadır. Anketlerin inandırıcılığı olmasa da şahsi düşüncem 3-2 olacak şeklindedir. Bu tablo seçimlere kadar ne kadar ne şekilde değişir işte onu kestirmek mümkün değildir. AK Parti ne yapar eder ve yine atı alıp Üsküdar’ı geçer diye düşünüyorum. Bu arada sürekli olarak oy kaybı yaşadığı iddia edilen MHP’nin meydanlarda topladığı büyük kalabalık ve sahalardaki mükemmel çalışmaları sandığa yansırsa ciddi bir patlama yapacağının da işaretidir. Çoğu gitti azı kaldı. Türk Milleti neyin ne olduğunun en güzel cevabını sandıkta verecektir. Hayırlısı olsun diyelim. ***   ***   *** GAZETECİ BÜYÜĞÜMÜZ KEMAL URU ÜZDÜ BİZİ… 1970’li yıllarda ben bu mesleğe başladığımda gazetelerin el dizgisi olarak çıktığı dönemde yani gençlik yıllarımdan beri tanıdığım abi-kardeş diyaloğunun hiç bitmediği Şafak Gazetesi’nde adeta bir ömür tüketen KEMAL URU abimizin 2 Şubat günü hayata veda etmesi ailesi ve sevenlerini olduğu kadar beni de gerçekten çok üzdü. Uzun Mehmet Camiinde cenazesine gidip helalliğimizi verdik ve onu sonsuzluğa uğurladık. Rabbim rahmet etsin. Mekânı cennet olsun. Benim hakkım var ise helali hoş olsun. İnşallah o da hakkını helal etmiştir ettiğine de can-ı gönülden inanıyorum. Her canlı ölümü tadacaktır. Yüce Allah’ın emri böyledir. Bizlerde bir gün bunu tadacağız. Allah hayırlı ömür ve ölümler nasip etsin cümlemize. Seni unutmayacağız Kemal URU abim.