Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndaki (TTK) bazı maden işçileri, kendilerine ocaklarda kömür üretimi yaptırılmadığını iddia ederek yer üstünde istihdam edilmelerine şiddetle tepki gösterdiler.
TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü maden ocaklarında taş kömürü üretmek için 2024’de istihdam edildiklerini anlatan bazı madenciler, gazeteci Orhan Akyüz’ü telefonla aramalarının yanı sıra WhatsApp üzerinden gönderdikleri bilgi notunda, şu ifadeleri kullandılar:
“Türkiye Taşkömürü Kurumu’na 2024 yılında iş başı yapmış bulunmaktayız. Kuruma ilk gruplu olarak girdik, yani iki ay çalışıp bir ay boş gruba çıkıyoruz. Boş gruba çıktığımızda o ay için sigorta primi ve maaş ödemesi hak edemiyoruz. Bir ay boşta kaldıktan sonra tekrar ise başlıyoruz, ardından da bir ay çalışıp maaşımızı öyle alıyoruz, mantık olarak düşündüğümüzde ise iki ay beklemiş oluyoruz. Bu durum çalışan bizleri ekonomik yönden ciddi boyutta mağdur ediyor, zor duruma sokuyor.
‘KÖMÜR ÜRETMEK İÇİN İŞ BAŞI YAPTIK, ANCAK ÜRETTİRMİYORLAR’
Boş gruba çıktığımızda yer üstünde istihdam edilmek üzere bazı iş kollarında çalışmak için belirli sayıda kişilere iş veriliyor.
Örnek olarak inşaatçı, elektrikçi, kaynakçı, şoför ve mekanikçi olarak çalıştırılıyoruz.
Biz yeraltı işçisiyiz, yer üstündeki işçi eksikliği bizimle giderilmeye çalışılıyor. Şöyle de diyebiliriz ki kömür üretmek için iş başı yaptık, ancak ürettirmiyorlar.
Her ay 20-21 kisi sadece yeraltına alınıyor, diğerleri mağdur oluyor. Olacak iş değil… Bu sürekli devam eden bi durum, bizim sürekli hak kayıplarımız oluşmasına neden oluyor ki doğal afetler gibi her alanda devletimizin her daim yanında hazır olan biz madenciler için bu boş grup olayının çözülerek daimi isçi statüsüne geçmek istiyoruz.
‘BİZLER ÜRETİM İŞÇİLERİ OLARAK YERALTINDA ÇALIŞMAK İSTİYORUZ’
Anlaşılır gibi değil, üretmek için iş başı yaptırılmamıza rağmen adeta üretimden uzaklaştırılıyoruz. Yer üstünde istihdam eksikliklerinin işçi alımı yapılarak giderilmesi doğru olanıdır. Bizler taş kömürü üretimi yaparak kurumuza ve ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmak istiyoruz, bu durumdan bizler mahrum edilmesin. İki ay kurumda çalışıp üçüncü ay kaderimize terk edilmek istemiyoruz. Bizler üretim işçisi olarak yeraltında çalışmak istiyoruz.”