Öncelikle kitabın adıyla başlayalım. TİAMAT hikâyedeki mekâna ev sahipliği yapan, Osmanlı armalı bir denizaltının telsiz çağrı kodu.
Şimdi kitabın konusuna dönebiliriz fakat öncesinde okuması zor bir kitapla karşı karşıya olduğumuzu söylemek isterim.
Roman 1915 yılında, Port Said Limanı'nı ablukaya almakla görevlendirilen TAHTELBAHİR denizaltısında geçiyor. Kitab-ül Hiyel'deki mühendislik bilgileri ve jargonu, eski Ahit'e atıflarla birleşirken anlamayı zorlaştırsa da yazarın geçmişteki eserlerinden aşina olduğumuz bir durum bu.
Kitap bize ilginç karakter analizleri de sunuyor. Karagümrük, Baltanur, Tikilom, Parlakçı, Daz, Züp gibi karakterler farklı kişilikleriyle dikkat çekiyorlar. Kimi pozitif, kimi dindar, kimi çıkarcı, kimi saf olan bu karakterler kendilerini bekleyen bilinmeyen bir kötülüğe karşı birlikte savaşıyorlar. Fantastik ve mitolojik ögelerin yer aldığı bu roman için, mesleki kelimeleri anlayabilirseniz geriliminin yüksek olduğunu söyleyebilirim.
Karakterlerin ve olayların ilginçliğinin yanı sıra yazar, ustalığını konuşturarak denizaltında yaşamanın insanda oluşturabileceği duyguları da satırlara mükemmel şekilde aktarıyor. Okurken çoğunlukla kendimi mekânın darlığıyla savaşırken buldum. Bu yönüyle kitabı okurken bir şekilde yaşamaya da başlıyorsunuz.
Konuya geri dönecek olursak denizaltına hapsolmuş insanların, para hırsı yüzünden gemiye aldıkları bir kötülükle karşı karşıya kalmaları ve bu kötülükle başa çıkmaları olarak özetleyebilirim. Bilinmez kötülüğün insanlar üzerindeki elbette birtakım etkileri oluyor. Canavar, onları birer birer ele geçiriyor, onları zombileştiriyor ve akıllarını alıyor. İnsanlar, bu saf kötülükle yüzleşmek zorunda kalırken çıkışsızlık hissiyle başa çıkmaya çalışıyorlar. Bu kötülüğün nedenini açıklayamadıkları için de eser zaman zaman korku romanına dönüşüyor ve bazı bölümleri nefes kesici hâle geliyor.
Hikâyenin çok yönlü olduğunu bilerek ya da öncesinde analiz metinlerine bir göz atarak okumaya başlarsanız göndermeleri çok daha iyi anlayabilirsiniz. Mesajları olan farklı şeylere dokunan bir kitap Tiamat fakat en başta dediğim gibi okuması zor bir roman.
Kübra Akkuş