Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, bir dizi temaslarda bulunmak için Bartın'a gelerek, devam eden çalışmaları ve yatırımları inceledi.
Bartın Valiliği, Bartın Belediyesi ve sonrasında Yalı mevkiinde devam eden Irmak Islahı projesinde incelemelerde bulunan Bakan Yumaklı, beraberinde Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz ve Bartın Belediye Başkanı Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu ile Bartın İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde gerçekleşen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi Tohum ve Sera Örtüsü Temini Programına katıldı.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve beraberindeki protokol üyeleri, düzenlenen tarım arazilerinin kullanımının etkinleştirilmesi projesi Tohum ve sera örtüsü temini programı kapsamında çiftçilere fasulye, barbunya, bamya, sorgum sudan tohumu ve sera örtüsü dağıtımı yaptı.
Bartın'da İki yeni bitki türü Keşfedildi!
Bakan Yumaklı, yaptığı konuşmada Bartın'da keşfedilen iki yeni bitki türünün Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Envanteri'ne dahil edildiğini duyurdu. Bakan Yumaklı, Püsürotu ve Boylu Altın Asa bitkilerinin biyoçeşitlilik listesine eklenmesinin Türkiye için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu belirtti. Bu keşiflerin, Türkiye'nin biyoçeşitlilik zenginliğini daha da artırdığını vurguladı.
Türkiye İlk 10'da
Ayrıca Bakan Yumaklı, tohumculuğun stratejik önemine dikkat çekerek, tarımsal üretimin temelinin tohumlar olduğunu ifade etti. Türkiye'nin bu alanda dünya genelinde ilk 10 ülke arasında olduğunu belirten Bakan Yumaklı, yerli ve milli tohumların üretimindeki başarıyı vurguladı. Sertifikalı tohumların kullanımının tarımsal üretimi garanti altına aldığını ve Türkiye'nin bu alanda önemli bir ihracat potansiyeline sahip olduğunu dile getirdi.
Son olarak, Bakan Yumaklı, Bartın'da gerçekleştirilen tohum dağıtımının, tarımsal verimliliği artırmak amacıyla yapıldığını belirterek, bu tür çalışmaların Türkiye'nin tarımsal potansiyelini daha da güçlendirdiğini vurguladı.
Tohum Yoksa Üretim Yok
Programda konuşan Bakan Yumaklı, “Tohumculuk son derece stratejik bir sektör. Netice itibariyle sizin üretiminizin temeli. Dolayısıyla birçok konuda olduğu gibi gıda arz güvenliğimizi sağlamak birinci önceliğimiz olmak durumunda. Çünkü eğer tohumunuz yoksa üretimiz başlatamazsınız. Bununla ilgili birçok konuda olduğu gibi savunma sanayinde olduğu gibi ya da diğer sektörlerde olduğu gibi tohumda da istikbalinizi ve hayallerinizi yerine getirmek istiyorsanız bağımsız olmak durumundasınız. Türkiye bu konuda dünyada ilk 10 ülke arasında. Türkiye’de üretilen yerli ve milli tohumlarımız var. Kullanılan tohumların 100 birimlik tohumun 97 birimi bu ülkenin topraklarında üretiliyor. Tohumlarla alakalı çok ciddi araştırma ve geliştirme yapan kurumlarımız var. Aynı zamanda son dönemde özel sektörümüzün ciddi bir başarısı da var. Tohumlarla ilgili diğer önemli şey ise bunların sertifikalı tohum olmasıdır. Bu konuda ısrarımız zaman zaman yanlış anlaşılıyor ve ata tohumlarımızın yasaklandığı iddia ediliyor. Bu doğru değil. Bizler 37 çeşit ata tohumumuzu gen bankamızda koruma altına aldık. Bunlar sertifikalı tohumlar. Sertifikalı tohum demek hangi ürün olduğunu, herhangi bir hastalık taşıyıp taşımadığını, ne kadar verim vereceğini bilmek demek. Dolayısıyla tarımsal üretimimizi garanti altına almanın yollarından bir tanesi de kullanacağımız tohumların sertifikalı olması. Türkiye’de kullanılan sertifikalı tohumların yaklaşık yüzde 40’ı Tarımsal Araştırma Geliştirme Genel Müdürlüğü’müzün üretmiş olduğu tohumlardan oluşuyor. Yaklaşık 117 ülkeye de hem bunlar hem de özel sektörümüzün üretmiş olduğu tohumlar ihraç ediliyor. Bu anlamda istedik ki ekilmeyen arazilerimizin ya da kullanılmayan arazilerimizin kullanımı başta olmak üzere mevcutların da daha iyi verim verebilmesi adına bugün tohum dağıtalım istedik. Bugünün anlamına özel Bartın’da 10 kadın çiftçimize tohum ve sera örtüsü dağıtımı yapalım istedik. Bunun finansmanı TAKE Projesi oldu.
Bartın Sayıyı 12 Bin 143’e Çıkardı!
Türkiye’nin zengin biyoçeşitliliğine sahip bir ülke olduğunu biliyoruz. Ulusal Biyolojik, Çeşitlilik Envanter ve İzleme projemiz var. Bu kapsamda 12 bin 141 türü kayıt altına almış durumdayız. Avrupa’daki toplam bitki çeşitliliği ile rakamları 12 bin civarındayken sadece bizim ülkemizde bu sayı 12 bin civarında. Bu da bizim zenginliğimizi gösteriyor. Buradan da Türkiye florasına iki yeni adet bitki kaydının da yapıldığının müjdesini vermek istiyorum. Bartın gibi yeşilin, doğanın, her türlü zenginliğin olduğu yerde biyoçeşitlilik zenginliğinin olmaması düşünülemezdi elbette. Doğa Koruma Milli Parklardaki arkadaşlarımızın izleme çalışması ile Bartın’da Püsürotu ve Boylu Altın Asa bitkilerini biyoçeşitlilik listemize dahil etmiş olduk böylece 12 bin 141 adedi 12 bin 143’e çıkarmış olduk. Bunun müjdesini Bartın’dan bütün Türkiye’ye vermiş olalım. Nesiller boyu devam etmesi gereken bir biyoçeşitlilik zenginliğinin iki tanesinin de Bartın’dan olması bizler için mutluluk verici” dedi.