Olay, 5 Şubat 2021 günü İncivez Mahallesi Yavuzkent Sitesi'nde meydana geldi. İddiaya göre 28 yaşındaki Ayşe Özgecan Usta, erkek arkadaşı Bartu C.A.'nın yanına geldi. İddiaya göre Özgecan Usta ile erkek arkadaşı arasında evlenme konusunda tartışması çıktı. Tartışmanın devam etmesi üzerine genç kız, 8'inci kattaki dairenin terasından düşerek hayatını kaybetti. Emniyetteki işlemlerinin ardından Zonguldak Adliyesine sevk edilen Bartu C.A. hakkında ev hapsi ve adli kontrolle yurt dışı çıkış yasağı kararı verildi.
Savcılık intihar girişiminde bulunma ihtimaline karşı yeterli dikkati göstermediği gerekçesiyle sanık Bartu C.A.'nın 'taksirle ölüme neden olma' suçunu işlediğini belirterek hakkında 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle yargılanmasını talep etti. İddianamede, sanığın olay tarihinde 21 aydır birlikte olduğu kız arkadaşı Usta'nın evlilik tartışmasının ardından intihar girişiminde bulunabileceğini öngörülebileceği, ancak tartışmayı sürdürdüğüne yer verildi. Ev hapsine çarptırılan sanık Bartu C.A. hakkında bir süre sonra adli kontrol şartıyla haftada iki kez kolluk kuvvetlerine imza atma şartının devamına karar verildi.
Zonguldak 2. Asliye Ceza Mahkemesi, bir önceki duruşmada tanıkları dinledikten sonra olay yerinde keşif yapılmasına karar verdi. Keşif kararının ardından sabah erken saatlerde Yavuz Kent Sitesi'ndeki olayın yaşandığı apartmana gelen bilirkişi heyeti burada incelemeler yaptı. Ayşe Özgecan Usta'nın korkuluklara çıktığı ve sarktığı sırada ayağıyla bastığı; alt kat komşusunun balkonuna uzanıp uzanmadığı ve seslerin karşı apartmandan duyulup duyulmadığı yönündeki olay yerinde yeniden tatbik edildi. Keşfe sanık Bartu Can A.'nın yerine ise avukatı katıldı.
Keşif sonrası gazetecilere konuşan baba Kenan Usta, "O gün buraya gelen polislerin ifadeleri alındı. Onlar da 'Savcı ne talimat verdiyse biz onu yaptık' dediler. Telefonun neden bulunmadığı ve aranmadığını sorduğumuzda ise 'Savcının talimatına uyduk. Fotoğrafları çektik çıktık' dediler. O gün bulunamayan telefon ertesi günkü aramada kırık bir şekilde bulunmuştu yatağın arasında. O gün içerisinde o eve kim girip çıkmıştır, mühürlenmemiş midir? Mühürlendiyse mühür kırılmış mıdır? Tekrar mı mühürlenmiştir? Veya o telefon o gün oraya sokulmuş ertesi gün mü bulunmuştur? Savcı bu tür şeyleri niye es geçmiştir çözmüş değilim. Keşifte ölçümler yapıldı. Şahidin birisi 'Sadece belinden aşağısı gözüküyor' diyordu. Ama yapılan ölçümlere göre tabii bilirkişinin raporuna karışmak veya etkilemek istemem ama kendi izlenimim belinden aşağıya değil de belinden daha yukarı yerin aşağıya sarktığını, önceki savcının bize belirttiği gibi iki omzundan tuttuğunu fakat ayaklarının tırabzana (korkuluk) bastığını. Burada öyle bir tırabzan olmadığını, omuzlardan tutulduğu zaman ellerinin kol bileklerine gelemeyeceğini, geldiğini düşünsek bile aşağıya sarkmanın hemen hemen 2,40 metre olduğunu, onun da hemen hemen alt balkon demirlerine kadar yaklaşıp uzandığını ben kendi gözlerimle tespit ettim. Bilirkişi ona ne der bilemem. Onların kendi görüş ve ölçümleri. Benim kızım 1,73 boyunda. Kolları 40 santimetre gelse, şahsın da kolları 40 santimetre aşağıya sarksa 250 santimetre gibi bir ölçüm var. Bel altından daha fazla yerin aşağıya sarktığını görüyoruz duvardan sonra. Ne hikmetse aşağıdaki (alt kattaki komşusu) şahıs böyle diyor" diye konuştu.
Ayşe Özgecan Usta'nın babası Kenan Usta'nın avukatı Ezgi Aybüke Dizlek keşfe ilişkin değerlendirmesinde şöyle dedi:
"Ayşe Özgecan Usta'nın babası Kenan Usta'nın vekiliyim. Bugünkü keşfimizi gerçekleştirdik. Mahkeme heyetiyle birlikte. Hem olayın gerçekleştiği ev hem alt kat ve çevre konutların, inceleme yapıldı. Olay yeri incelemeye gelen polisler, olaya ilk müdahale ettikleri anda karşılaştıkları tabloyu hakime izah etmeye çalıştılar. Bugünkü dikkat çeken hususlar bizim açımızdan olayda sanık mahkemeye verdiği ifadede olay anında Özgecan'ın ikinci telefonunun sehpanın üstünde olduğunu söylemesine rağmen olayı incelemede ve asayişte görev alan polislerin hiçbiri sehpada telefonu görmediklerini beyan ettiler. Onun dışında olay ve başından beri söylüyoruz. Delillerin karartıldığı şüphesi kuvvetle muhtemel. Bu hususta gerekli şikayetleri ilgili birimlere zaten yaptık. Sehpada olduğu söylenen telefon ertesi gün yatağın arkasında kırık ve poşetin içinde saklanmış bir şekilde çıkıyor. Olayda ihmaller ilk olay anına müdahalede oldukça fazla. Gerekli takdir ve değerlendirmeyi zaten mahkemede yapacaktır."
Keşif sonucu bilirkişinin hazırlayacağı rapor önümüzdeki Haziran ayında görülecek olan duruşmada mahkemeye sunulacak.
-İHA-