Saç boyalarındaki en yaygın alerjenin, boyanın kalıcılığını sağlayan ayrıca doğal bir görünüm veren PPD olduğunu belirten Uzm. Dr. Şükran Kahveci, “Saç boyası alerjisinde çoğu kez saçlı deri, ense, yüz ve gözlerde eritem dediğimiz kızarıklık, kaşıntı, kabarcık ve pullanma gibi belirtiler gözlenir. Hatta şiddetli vakalarda anafilaksi dediğimiz hayatı tehdit eden alerjik reaksiyon ortaya çıkabilir” dedi.

Medipol Üniversitesi Pendik Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Şükran Kahveci, saç boyası alerjilerine karşı uyardı. Uzm. Dr. Kahveci, saç boyası alerjilerinin saç boyasında bulunan kimyasallara karşı vücudun immünolojik sisteminin aşırı tepki vermesi sonucu ortaya çıktığını belirterek “Saç boyalarındaki en yaygın alerjen, boyanın daha kalıcı olmasını sağlayan ayrıca doğal bir görünüm veren Parafenilendiamin (PPD) adlı bir maddedir. PPD daha çok koyu renkli saç boyalarında daha yüksek konsantrasyonda bulunur. Fakat birçok kalıcı ve yarı kalıcı saç boyaları PPD içerir. PPD, saç boyalarına karşı gelişen alerjilerin ve reaksiyonların çoğunun nedenidir. Saç boyası alerjilerinde gelişen tabloya Alerjik Kontakt Dermatit denir. Bazı kişiler bu duruma daha alerjik yapıları nedeni ile veya daha önce benzer bir alerjen ile temastan dolayı daha yatkın olabilir. Mesela siyah kına dövmesi gibi işlemler saç boyası alerjilerinin gelişimini kolaylaştırır. Çünkü bu ürünler yüksek oranda PPD içerir. PPD ile önceden temas etmiş olmak saç boyası alerjisini kolaylaştırır. Bu yüzden geçici dövmelerden kaçınmak gerekir” diye konuştu.

Dişini gıcırdatanlar ve çenesini sıkanlar dikkat! Diş hekimi uyardı Dişini gıcırdatanlar ve çenesini sıkanlar dikkat! Diş hekimi uyardı

Kızarıklık, kaşıntı, ödem, kabarcık ve pullanmaya dikkat

Uzm. Dr. Kahveci, saç boyası alerjilerinin bazı durumlarda hayati tehlikeye yol açabildiğine değinerek, şöyle devam etti: "Saç boyası alerjisinde belirtilerin ortaya çıkışı genelde ilk 48 saatte olmakta birlikte birkaç saatten birkaç güne kadar değişebilir. Klinikte çoğu kez saçlı deri, ense, yüz ve gözlerde eritem dediğimiz kızarıklık, kaşıntı, kabarcık ve pullanma gibi belirtiler gözlenir. Yüzde ve gözlerde belirgin ödem olabilir. Hatta şiddetli vakalarda saç boyası alerjileri sistemik yayılım ile anafilaksi dediğimiz acil ve ölümcül olabilen bir klinik tabloya da neden olabilir. Saç boyası alerjisi tanısı hastanın kliniğine ve öyküsüne dayanır. Tanıyı kesinleştirmek için Yama Testi denilen alerji testlerinden faydalanıyoruz. Bu testler pratik kullanıma izin veren hazır halde bulunabildiği gibi test öncesi bizim hazırlayabileceğimiz formlarda da bulunabilir. Testin sonucu genellikle 48-72 saatte belli olup bazen 96 saate kadar da uzayabilir. Yama Testi ayrıca bize saç boyası dışında diğer kimyasalların alerjilerini saptamayı ve irritan dermatit tablosunu ayırt edebilmeyi sağlar.:

Erken yaşta saç boyamaya başlayanlarda risk daha fazla

Alerji geliştiğinde saçın hemen yumuşak bir şampuanla boyadan arındırılması gerektiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Kahveci, şu bilgileri verdi: "Bol su ile yıkamalı ve saçın boyadan arındığından emin olmalıyız. Takiben bir dermatoloğa başvurmak en doğrusudur. Saç boyamaya ne kadar erken başlanırsa alerji gelişme riski o kadar artar. Kişinin alerjiye eğilimli bir yapısının olması da alerjiyi kolaylaştırabilir. Bazı mesleklerde çalışanlar, mesela fotoğrafçılık, kozmetik-ilaç sanayi, tekstil, dövme gibi PPD içeriği olan kimyasallara önceden maruz kalarak sonradan saç boya alerjileri geliştirebilir. Bu durum dikkate alınmalıdır. Ayrıca ilk kez saçımızı boyayacaksak kesinlikle evde kendimiz boyamamalı, bir profesyonelden yardım almalıyız. Saç boyası seçimi de çok önemlidir. Kurallara uygun üretilmiş, bildik ve tanıdık ürünler tercih edilmelidir. Bu tür ürünlerin üzerinde uyarı yazısı içeren ambalajlar mevcuttur. Her defasında ürün ambalajını dikkatli okumalı ve bunu alışkanlık haline getirmeliyiz. Eğer bir alerji eğilimimiz veya daha önce böyle bir madde ile temas öykümüz var ise Yama Testi yaptırmak daha koruyucu olabilir. Son olarak saç boyası alerjilerinin her türlü tedbire rağmen yine de olabileceği unutulmamalıdır. Kişinin o anki sağlık durumu, koşulları ve diğer çevre faktörlerine göre bu durum değişiklik gösterebilir. PPD içermeyen saç boyası kullanmak, hatta belki kalıcı olmayan boyalar kullanmak daha güvenilir bir ortam sağlayabilir."

Editör: Aybüke Ünal