İki şehir de kendine özgü pastırma üretim tarzları ve lezzetleriyle dikkat çekiyor. Her iki kentin pastırması, coğrafi işaret tescili alarak hem yerel hem ulusal düzeyde marka değerini artırmayı başardı.

Kayseri pastırmasının ünü ve özellikleri
Kayseri denilince akla ilk gelen lezzetlerden biri pastırmadır. Çemen kokusu, baharat kullanımı, ustalıkla doğranışı ve kurutuluş biçimiyle Kayseri pastırması, şehrin ticaret hayatında da önemli bir yere sahip. Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 25 Haziran 2002’de coğrafi işaret tescili alan Kayseri pastırması, hem turistlerin hem de gurbetçilerin gözdesi konumunda.

Zonguldaklı öğrenci, kar manzarasının keyfini çıkarttı! Zonguldaklı öğrenci, kar manzarasının keyfini çıkarttı!

Pastırma ustası Şaban Akçakoyunlu, Kayseri pastırmasının lezzetini başka bir yerde bulmanın mümkün olmadığını savunarak, "Pastırma denilince sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada Kayseri akla gelir. Başka yerlerde de pastırma yapılır ama Kayseri’nin kalitesi tartışılmaz." dedi.

Ahmet Doklar ise Kayseri pastırmasının her yönüyle diğerlerinden ayrıldığını belirterek, “Pastırmamızın yapılış biçimi bile farklıdır. Yağlı veya yağsız seçenekler sunuyoruz. En kaliteli yer, hayvanın sırt kısmından alınan antrikot bölgesidir. Kayseri pastırmasında çemen de çok önemlidir; bazı müşterilerimiz yoğun çemeni tercih etmez. Ürünlerimizi kargo ile her şehre gönderiyoruz ve birçok ünlü restoran bizden pastırma alıyor." şeklinde konuştu.

Kastamonu pastırmasının geleneksel üretimi
Kastamonu da, Kayseri gibi, pastırmasıyla ünlenmiş şehirlerden biri. Kastamonu pastırması, 29 Mart 2021'de Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tescili aldı. Ilgaz ve Küre Dağları'nın yaylalarında yetişen hayvanların etinden hazırlanan Kastamonu pastırması, doğal yöntemlerle üretilmesiyle öne çıkıyor.

Kastamonu Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Gıda Maddeleri İmal ve Satıcıları Odası Başkanı Ufuk Dravor, Kastamonu pastırmasının sayvan adı verilen özel alanlarda, hijyenik ve doğal koşullarda kurutulduğunu ifade etti. Dravor, "Kayseri mi Kastamonu mu sorusuna bir rekabet gözüyle bakmıyoruz. Kalitemizi artırarak vatandaşın damak tadına hitap etmek istiyoruz." dedi.

Pastırma üreticisi Ayhan Ekicioğlu, üretim sürecine dair detaylar verdi: "Hayvanların sırt kısımlarından aldığımız etleri dört gün tuzda bekletiyoruz. Daha sonra etleri yıkayıp bir ay süreyle asarak kurutuyoruz. Kuruyan etlerin üzerine Taşköprü sarımsağından yapılan çemen sürüyoruz ve bir hafta boyunca çemenin ete iyice işlemesini bekliyoruz."

Tatlı rekabet devam ediyor
Her iki şehir de pastırma konusunda iddialı. Kayseri pastırması, çemen ve baharat zenginliğiyle öne çıkarken, Kastamonu pastırması, geleneksel üretim ve doğal kurutma yöntemleriyle fark yaratıyor. Vatandaşlar ise bu iki lezzet arasında seçim yapmakta zorlanıyor. Uzmanlar, her iki pastırmanın da kendine has özellikleri olduğunu ve seçimin tamamen damak tadına bağlı olduğunu belirtiyor.

Editör: Ahmet Furkan Sav