Jeoloji Mühendisi Ali Baltaş, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi;
"ZONGULDAK İL MERKEZİNDE TAŞKIN TEHLİKESİNİN OLUŞABİLECEĞİ ALANLAR
Eğimli alanlarda ayrışmış ve gevşek kayaçların, ıslak veya kuru zemin üzerindeki yer değiştirmesi akma hareketi olarak adlandırılır. Bu tür hareketin esas nedeni, kaymaya karşı oluşan arazi direnci azaltan ve oluşan dengeyi bozan sulardır. Akma hareketleri genellikle şiddetli sağanak yağışlar sırasında veya sonrasında meydana gelirler. Bölgemizde görülen yağışlara bağlı olarak gelişen zemin hareketleri (toprak kaymaları, dairesel kaymalar (heyelan) ile kaya yuvarlanmaları) nedeniyle plansız ve kontrolsüz açılan yerleşim alanlarında can ve mal kayıpları yaşanmaktadır.
Zonguldak’ın bulunduğu alanın morfolojik konumu (geçirdiği orojenik hareketlerin bir sonucu olarak dağlık alanlar ve bunları kesen derin vadiler ile sınırlı sayıda düzlük alanlar) ve iklim koşulları değerlendirildiğinde; kütle hareketleri (heyelan, kaya yuvarlanması, toprak akması vb.) gibi doğal afetlerin sıklıkla yaşanması normal karşılanmalıdır.
Ülkemizdeki dere yatakları; topoğrafyanın düz olması, yol ulaşım ağlarının geçmesi, su varlığı vb. etkenler nedeniyle günümüze kadar hep ucuz arsa olarak düşünülmüş ve diğer doğal yaşam alanlarına göre daha fazla kontrolsüz değişimin baskısı altında kalmıştır. Bu durum ne yazık ki Zonguldak ve yakın çevresi için de geçerlidir. Dere yataklarında akıl ve bilim dışı kurallarla; yapılaşma, dere kesitinin daraltılması, yağış ve debi istatistikleri yeterince değerlendirmeden menfez veya köprü inşa edilmesi, tekniğine aykırı bent ve dolgu yapılması, moloz, sanayi, evsel ve kanalizasyon atıklarının deşarj edilmesi gibi plansız ve çarpık kentleşme uygulamalarıyla sıklıkla karşılaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlele Zonguldak il merkezinden akan derelerde aşırı yağışlardan sonra heyelan, kaya yuvarlanması, toprak akması vb. olaylarla aktıkları yatağın kesiti daralmakta ve zaman zaman da taşkın tehlikesi oluşabilmektedir. Aşağıdaki haritada, Üzülmez ve Çaydamar Dereleri boyunca ve her iki derenin birleşmesinden sonra denize ulaşıncaya kadar aktıkları alanda taşkın tehlikesinin meydana gelebileceği bölgeler gösterilmiştir."