Türkiye gerçekten ekonomik anlamda çok zor günlerden geçiyor.

Eyvallah buna sözümüz yok.

Peki bu ülkede yaşamaktan ve Türk olmaktan dolayı gurur ve onur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti gibi sosyal ve demokratik bir devlette yaşayan vatandaşlar olarak yıllardan beri neden böylesine sıkıntılar yaşanıyor.

Aslında çok şey de istenmiyor hani.

Bu millet kadar fedakâr ve cefakâr olanını başka hiçbir ülkede bulamazsınız.

Bu millet Devletinin kendine verdiği miktar karşısında ne diyor. “Allah Devletimize, vatanımıza ve Milletimize zeval vermesin” diyerek şükretmiyor mu? Elbette şükrediyor.

Buna da eyvallah…

Fakat gelinen son durum karşısında daha bu millet ne yapsın? Bu şartlar altında, bu acımasız pahalılık karşısında nasıl geçinsin.?

“Zam da verilmesin, fiyatlar da yerinde dursun” isteniyor.

Devlet zam yaptı, fiyatlar hiç durmuyor, durdurulamıyor.

İşte Türk-İş’in temmuz ayında yaptığı son araştırmaya bakın.
Bakın da dilinizi yutun. Açlık sınırı asgari ücrete verilen zammın üstüne çıkmış durumda. Birde yoksulluk sınırına bakın gözlerimiz yerinden çıkacak gibi.

DURDURUN BU HAYAT PAHALILIĞINI…

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ), 2023 Temmuz’a ilişkin açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) temmuz ayında 11 bin 658,10 TL'ye çıktı.

Gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 37 bin 974,10 TL'ye yükseldi.

Şimdi yukarıda yazdıklarımızın hangisi yalan, hangisi gerçek dışı. Gerçek olan dar gelirli vatandaşlarımızın her geçen gün iyice çıkmaza girmesidir. Kara kara nasıl geçineceğini ve nasıl yılbaşını getireceğini hesaplamasıdır. Daha 5 ay sonra yılbaşında zam verilmesini bekleyecek. Evdeki hesap çarşıya uymayalı çoktan geçti de Allah fakir-fukaraya acısın.

Sayın Cumhurbaşkanımız da bu içinde bulunduğumuz durumu iyi bilmektedir. İnşallah bir çözüm yolu aranır da bu hayat pahalılığı çilesinden az da olsa kurtulmanın yolu bulunmalıdır. Fazla söze gerek yok durum net ortadadır.

ÖNEMLİ DİP NOT- Değerli İMZA Gazetesi okuyucularım.

1 Seneden beri hiç ara vermeden sizlerle çarpıcı haberlerimizle ve köşe yazılarımla birlikte olduk. Foto konuş köşemdeki yazılar ve esprili konular ile yine internet sitesi ve gazetemizde yazdık-çizdik. Şimdi ise mola zamanı diyorum. Her sene olduğu gibi bu sene de baba toprağım Giresun-Görele’ye 4 Ağustos sabahı ailemle birlikte gidiyorum. Biraz da fındık bahçelerimde takılacağım. Sürçü lisan ettiysek af ola. İnşallah Eylül ayının ortalarında yeniden Allah’ın izniyle görüşmek üzere. Allah’a emanet olun. Kalın sağlıcakla…