Murat Durmuş, özellikle Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından yapılan atamalarda şeffaflık ve adaletin eksik olduğunu ifade etti.

SİYASAL KADROLAŞMA SÜREGELİYOR!

Murat Durmuş’un açıklamalarına göre, proje okullarına yapılan atamalar tamamen siyasi takdirle şekilleniyor ve somut, ölçülebilir kriterler yerine siyasi sadakat ön planda tutuluyor. Durmuş, MEB’in herhangi bir objektif kriter açıklamadan öğretmen ve yönetici atamaları yaptığını belirtti. Bu uygulamanın, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyeti zedelediğini, emek ve mesleki yetkinliğin hiçe sayıldığını savundu.

EĞİTİMDE LİYAKAT DEĞİL, SADAKAT ÖNE ÇIKIYOR

7 kalem alınacak! 7 kalem alınacak!

Proje okullarındaki öğretmen ve yönetici atamalarının, siyasi sadakatin belirleyici olduğu ve mülakat gibi denetime kapalı uygulamaların bu durumu pekiştirdiği ifade edildi. Durmuş, yandaş sendikalara mensup kişilere sağlanan ayrıcalıkların, proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma oluşturduğunu belirtti. 2025 yılı atamaları da bu durumun değişmediğini gösteriyor. Yüzlerce nitelikli öğretmen ve eğitim yöneticisinin hak ettikleri halde atanmamalarının eğitim kalitesini doğrudan etkilediğini vurguladı.

EĞİTİM KURUMLARI İKTİDARIN ARKA BAHÇESİ OLAMAZ!

Durmuş, eğitim kurumlarının siyasal müdahalelere alet edilmesinin önlenmesi gerektiğini dile getirdi. Eğitimde eşitlik, adalet ve bilimsellik temelinde bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini belirten Durmuş, proje okullarının statüsünün keyfi bir şekilde belirlenmemesi gerektiğini savundu. Öğretmen atamaları ve yönetici görevlendirmelerinin liyakat temelli olmalı ve atama süreçleri şeffaf ve denetlenebilir hale getirilmelidir. Ayrıca, MEB’e tanınan keyfi yetkilerin sınırlandırılması gerektiğini ifade etti.

Durmuş, Eğitim Sen olarak bu haksız uygulamaya karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceklerini belirterek, tüm eğitim emekçilerini birlikte mücadeleye çağırdı.

Kaynak: Bülten