TÜİK açıkladı! İşte Zonguldak'ın en kalabalık 3 ilçesi! TÜİK açıkladı! İşte Zonguldak'ın en kalabalık 3 ilçesi!
Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde Eğitim-İş Çaycuma İlçe Temsilcilik dayanışma ve tanışma gecesi düzenledi. Eğitim-İş Çaycuma Temsilciliğince verilen yemeğe; Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Eğitim-İş Zonguldak Şube Başkanı Kamuran Çataklı ve yönetim kurulu üyeleri, CHP İlçe Başkanı Şeref Köktürk, İYİ Parti İlçe Başkanı Sebahattin Durmuşoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, ADD Şube Başkanı Ela Kurt, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı(TSO) Zekai Kamitoğlu, Eğitim-İş Devrek Temsilcilik Başkanı Hüsnü Ocakçıoğlu, Atatürkçü Atabey 19 Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Veli Koçoğlu ile sendikaya üye öğretmenler ve aileleri katıldı. Dayanışma ve tanışma yemeği münasebetiyle Eğitim-İş Çaycuma Temsilcisi Başkanı Cem Atasun Bayraktar, yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi; “Bildiğiniz üzere 14 Kasım 2021 tarihinde yönetim kurulu olarak görevimizi devraldığımızda üye sayımız 39’du. Bugün ise tüm üyelerimizin katkılarıyla ilçemizdeki üye sayımızı sendikamız adına birlikte 100’ün üzerine çıkardık. Bu anlamda emeği geçen yönetim kurulu üyelerimize, işyeri temsilcilerimize ve siz değerli üyelerimize sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Geldiğimiz bu nokta ve başarılarınız itibariyle sizleri kendinizi alkışlamaya davet ediyorum. Bizim gibi düşünsün düşünmesin, dünyaya bizim baktığımız pencereden baksın bakmasın, eğer emeğimize, alın terimize bir saldırı varsa, eğer emeğimize yönelik bir gasp varsa, Eğitim-İş sendikamız kale gibi oradadır. Düşüncenize bakmaksızın, kimliğinize bakmaksızın, Eğitim-İş hakkı yenilen herkesin yanındadır. Emek ve alın teri bizim için çok kutsaldır. Ama bir o kadar kutsal olan, kırmızı çizgimiz diyeceğimiz ve asla vazgeçmeyeceğimiz ilkelerimiz var. Bu ilkelerden biri de Cumhuriyet aydınlanmasının meşalesini yakan, bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve O’nun devrimlerini ilelebet yaşatmaya verdiğimiz sözdür. Bu bizim için sosyal ve özlük haklarımıza yönelik mücadelemiz kadar önemlidir. O nedenle Eğitim-İş bugün Türkiye’nin dört bir yanında, emek ve aydınlanma mücadelesi yürütüyor. Ne mutlu ki bize 17 yıl önce can suyu verilen fidan, bugün 105 bini aşan üye sayısıyla koca bir çınara dönüştü. Üyelerine, temsilcilerine hiçbir makam, koltuk, paye vaat etmeyen Eğitim-İş, Cumhuriyet aydınlanmasına, Cumhuriyete en çok saldırının yapıldığı bu dönemde sahip çıkma kararlılığı ile hareket etti, gücünü tamamen örgütlülüğünden aldı. “Sendika başkanları refah içinde yaşıyor, sendika yöneticileri kendilerine makam, koltuk, paye peşinde” Eğitim-İş Sendika Temsilcisi Başkan Bayraktar; “Bugün Türkiye sendikal hareketinde maalesef bir güvensizlik yaşanıyor. İnsanlarda ‘Sendika başkanları refah içinde yaşıyor, sendika yöneticileri kendilerine makam, koltuk, paye peşinde’ diye bir algı oluştu. Eğitim-İş bugün, bu algıları yıkıyor. Eğitim-İş sendikamız makamsız, koltuksuz, payesiz, unvansız Genel Başkanından, üyesine kadar her birinin mesleğini yaparken aldığı ücretle bu mücadeleyi sürdürüyor ve devamında da herhangi bir çıkar elde etmeyeceğini bilerek bu mücadeleyi sürdürüyor. Hepimize düşen bu sorumlulukla birlikte mücadelemizi yürütüyoruz. Değerli öğretmenlerim, İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı Onursal Başkanı Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında evlendirdiği kızının çocukluğu boyunca yaşadığı istismar kamuoyunda infial yaratmış, vicdanları yaralamıştır. Siyasi iktidar tarafından yıllardır sırtı sıvazlanan, eğitim sistemimize ortak edilen, taciz ve cinsel istismar skandallarıyla gündeme gelen tarikatlar, yine bir çocuğun yıllarca istismara uğramasına neden olmuştur.Kuşkusuz ki peşine düşülmeyen taciz-tecavüz, cinsel istismar vakalarında, "bir kereden bir şey olmaz" diyen 'yöneticilerin' payı, sorumluluğu çok büyüktür. Bu dolaylı teşviklerle cesaretlenenler, ne yazık ki geleceğimiz olan yavrularımıza zarar verirken, görünen o ki iktidar en ufak bir endişe duymamaktadır. Ensar skandalı patladığında sessiz kalan, Aladağ’da yanan çocuklarımız için kılını kıpırdatmayan sonrasında tarikatların birçok yurt açması için öncülük eden, destek olan iktidarın tutumu bize bir kez daha göstermiştir ki masumiyete saldırıya dair her olay ancak ahlaklı vicdanlardan geçebilmektedir. Bu yapıların çocuklara karşı işlediği suçlar artık cezasız kalmamalıdır. Cezasızlık, bu tür skandalların patlak vermesini beraberinde getirecek, dini sömürüp suistimal ederek kendilerine güç sağlayan karanlık yapılar için yine dolaylı teşvik anlamı taşıyacaktır.” “Eğitim-İş olarak uyarıyoruz! ” Eğitim-İş Sendika Temsilcisi Başkan Bayraktar, “ Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk'ün biz eğitim neferlerine emanet ettiği yavrularımız sahipsiz değildir! Onların karşı karşıya kaldığı ve kalacağı her saldırıyı tüm insanlığa tehdit görüp, mücadele edecek bir Eğitim-İş vardır! Çocuklarımızın eğitim hakkı başta olmak üzere en temel haklarını korumak ve geliştirmek için mücadele etmeye; çocuk istismarını, taciz ve tecavüzü meşrulaştıran yasalara karşı durmaya devam edeceğiz. Değerli meslektaşlarım: Bir kamu hizmeti olan eğitim sırasında, beslenmenin de kamu hizmeti olarak çocuklarımıza sağlanması gereklidir. Her okulda bir öğün sağlıklı yemek her çocuğun hakkıdır. Yetersiz beslenen çocuklarda, sağlık problemleri ve gelişimsel sorunlar görülme olasılığı diğer çocuklara göre daha yüksektir. Bugün çocuklarımız okullarda aç ve susuz, açlıktan ders dinleyemiyor, tuvalet musluklarından su içmek zorunda kalıyor. TÜİK’in 20 Nisan 2022’de yayımladığı “İstatistiklerle Çocuk 2021” raporuna göre ‘ciddi maddi yoksunluk içinde olan’ çocukların oranı yüzde 34’e çıktı. Bugün 4 çocuktan 1’i okula aç gidiyor. Yine 4 çocuktan 1’i düşük kilolu, 4 çocuktan 3’ü ise kansızlık problemi yaşıyor. Bugün ilkokullardaki öğrenci sayısı 5 milyon 122 bindir. Bu öğrencilerimizin günlük yemek maliyeti 92,1 milyon, yıllık ise 16.5 milyardır. Tüm kademelerde okul öncesi, ilköğretim ve lisede ise yaklaşık 50 milyardır. Cumhurbaşkanlığı’nın günlük harcaması için ayrılan 18 milyon TL, yol ve köprü garanti ödemeleri ile şehir hastaneleri için ayrılan 100 milyar TL ödenek ile bütün çocuklarımızı beslememiz mümkün.” “ Siyasi iktidara ve MEB’e sesleniyoruz” Eğitim-İş Sendika Temsilcisi Başkan Bayraktar, “Aç karnına ders olmaz! Çocuklarımızın hayati ihtiyaçları rant kapısı haline getirilemez. Öğrencilerimizin eğitim hakkıyla birlikte en temel hakkı olan beslenme hakkının sosyal devlet anlayışıyla devlet güvencesi altına alınması şarttır. Beslenme bir haktır, gasp edilemez. Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar”. Başöğretmenimizin bize emanet ettiği öğrencilerimizi kimsenin karanlık düşlerine feda etmeyeceğiz! Değerli katılımcılar: Meclisin gündeminde olduğu ve plan görüşmelerinde bakanlıklara ayırılan bütçelerde yurttaşlardan yana bütçe yapılması gerekmektedir. İktidarının kamu kurumlarını tasfiye ettiği, özelleştirmelerin bütün hizmet kollarına yayıldığı ve kredili mevduat sistemi ile zenginin parasını koruma çabaları ile yurttaşlara ayırılan bütçe payı günden güne erimektedir. Bugün ağır vergi yükleri altında ve yüksek enflasyon oranları ile günden güne yoksullaşan yurttaşlar bütçenin gelirlerinin yüzde 84’ünü vergileri ile karşılamaktadır. Bu vergilerin yüzde 65’i doğrudan kesinti ile gelirlerimizden karşılanırken yüzde 35’i ise toplumun geneline yayılarak dolaylı yoldan hizmet ve tüketimden karşılanmaktadır. Kur korumalı mevduat faizleri ile parası olanın parasını korumaya çalışan iktidar, vergilerin yüzde 8’ini kur korumalı mevduat faizlerine aktarmıştır. Bunun yanı sıra kalkınmanın ve ilerlemenin en temel kalemi olan tarım üretimlerine 54 milyar lira ayırırken, bütçeden 565 milyar lira faiz giderlerine aktarılmaktadır. 2022 sonunda 180 milyar 852 milyon lira olması beklenen Merkezi Yönetim Bütçesi’nden ödenen faiz giderlerinin 2023 yılında 239 milyar 800 milyon lira olması beklenmektedir. Ülkemizde ekonomik kriz derinleşmekte, yurttaşlarımızın yaşam şartları zorlaşmaktadır. Yurttaşlarımız; ekonomik krizi çarşıda, pazarda, marketlerde ve alışverişin yapıldığı tüm noktalarda ağır şekilde hissetmektedir. Ekonomik krizin her geçen gün ağırlaştığı koşullarda iktidar ekonomik krizin sorumluluğunu stokçulara, marketlere, muhalefete ve dış güçlere yüklemekte, yanlış politikalarının bedelini ise yurttaşlarımıza acı bir şekilde ödetmektedir. 2023 bütçesinde bakanlıkların lüks harcamalarına kaynak ayrılmakta ve aslan payı Saray’a verilmektedir. 2023 bütçesinde emekliler, işçiler, aileler, çocuklar, kamu çalışanları bulunmamaktadır. Toplumun tüm kesimlerini oluşturan işçi, memur, emekli, esnaf ve emeğiyle geçinenlerin ortak talebi 2023 bütçesinde yeterli payı almak, tüm zamların geri çekilmesi ve maaşların insanca yaşam seviyesine getirilmesidir. 2023 bütçesi yüksek enflasyon oranlarına çare olacak şekilde düzenlenmeli, toplumun tüm kesimlerinden STK’larla ortak hareket edilerek yurttaşların sorunlarına yönelik hazırlanmalıdır. Bizler, emekten emekçiden yana bir bütçe istiyoruz. Üretimden, tarımdan, ilerlemekten yana bir bütçe istiyoruz. Devletin kaynaklarının devletin yurttaşlarının yararına kullanıldığı bir bütçe istiyoruz. Değerli meslektaşlarım, Ülkemiz, kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri arasında ilk sırada gelmektedir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkeleri ortalaması yüzde 21,6 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 38’dir. Kadın cinayetleri katliam boyutuna ulaşmışken, devlet kadınların can güvenliğini sağlamada yetersiz kalmaktadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 66 kadın cinayetlere kurban gitmişken, aradan geçen 20 yılda katledilen kadın sayısı 8 binin üzerindedir. Sadece Ekim ayında 34 kadın cinayeti işlenmiş, 26 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Eğitim-İş olarak, kadına yönelik şiddetteki artışı “erkekleri ayıplayarak” önleyebileceğini düşünen zihniyete karşı, kadın-erkek eşitliği mücadelemizden, İstanbul Sözleşmesi’nden, kadına şiddetin son bulacağı, birlikte yaşanılır ve daha eşit bir dünya kuruluncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi belirtiyoruz. Değerli yol arkadaşlarım, Eğitim İş Çaycuma Temsilciliği yönetim kurulu olarak siz değerli üyelerimizden aldığımız kuvvetle, ilkelerimiz doğrultusunda tüm eğitim çalışanları adına, çocuklarımızın nitelikli eğitim hakkı için, gençlerimizin geleceği için var gücümüzle çalışmaktayız. Bugün ilçemizde 100’ü aşan üye sayımızla birçok sorunun üstesinden geleceğimizin kararlılığını gösterip, birlikte mücadelemizi sürdürmekteyiz. Bu maksatla yola çıktığımız 14 Kasım 2021 tarihinden bugüne kadar hedeflerimize birlikte adım attık ve bugün yeni bir adımı daha yine birlikte atıyoruz. Sözü fazla uzatmadan gecenin sürprizini size açıklamak istiyorum. Değerli arkadaşlarım, bugüne kadar sizlere ve bizlere “sendikanızın bürosu nerede?” diye soru yöneltildiğinde verecek bir cevabımız olmadığı için üzülüyor, mahcup oluyorduk. Ama artık rahat bir şekilde sendikamızın bürosunu konuşabilirsiniz. Zira artık sendikamızın bir bürosu var. Eğitim İş sendikamızın temsilcilik bürosu için gerekli anlaşmalar, şube ve genel merkezimizle konuya ilişkin yazışmalar yapılmış en kısa zamanda kesin olarak anlaşmaya vardığımız sendikamızın bürosunun açılışını gerçekleştireceğimizi buradan sizlere ilan ediyorum. Eğitim İş Çaycuma Temsilciliğimize ve tüm üyelerimize hayırlı, uğurlu olsun. Sözlerime burada son verirken, 14 Aralık günü Kilimli ilçemize bağlı Çatalağzı beldesinde meydana gelen kazada yaşamını yitiren öğrencimize Allah’tan rahmet, yaralı öğrencilerimize acil şifalar diliyorum. Yaralılar arasında hayati tehlikesi bulunan bir evladımızın olmaması en büyük tesellimizdir. Hepimizin başı sağ olsun. Eğitim-İş Çaycuma Temsilciliği olarak düzenlediğimiz Dayanışma ve Tanışma etkinliğimize katılımlarınızdan dolayı her birinize ayrı ayrı sonsuz teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarım. Yaşasın Eğitim-İş, Yaşasın örgütlü ve onurlu mücadelemiz.” Eğlenceli geçen gece müzik eşliğinde ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Editör: TE Bilisim