Bu masum bir çağrıdır...

Karşılığında hiçbir beklentisi olmayan, gerekirse tüm siyasi kimliklerinden arınmış olarak ve bu kenti seven, bu kentte yaşamayı ve ölmeyi göze almış tüm herkese çağrımdır; Bu kentte insan gibi yaşamak istiyorsak kimsenin nereli olduğuna , hangi dinden olduğuna bakmadan, partisine ve dünya görüşüne bakmadan gelin bir olalım,iri olalım,diri olalım. Neden bu çağrıyı yaptım, bu, bu kadar elzem midir? Derseniz önemlidir kardeşim, bizden sonra gelecek nesiller bizim devamımız ve sevdiklerimizdir ve dünyanın  her yerinde de aynıdır,  gelin onlara güzel bir Zonguldak bırakmak için; akıllı,mantıklı ve sağduyulu hareket edelim. Kısa kes demeden ben kısa keserim ama sorunumuz o kadar basit değil, son virüs felaketinde görüldü ki bu kentin evvelinden de sahibi yokmuş, şimdi de, biz birlik olup derdimizi kimseye anlatmak yerine, bir birimizi yemekle meşgulüz.

 Geçmiş siyasileri kendi günah ve sevaplarıyla baş başa bırakıyorum, dahası bu kentin insanının oyunu alıp zevk ve sefasını sürüp, daha sonra başka yerlerde hayatını sürdürenler bize bir türlü ders olmadı ve olmayacak sanırım, hatta adam kısa bir süreliğine bu kentte Vali, Emniyet Müdürlüğü ve ya başka bir sıfatla hizmet etmiş gitmiş olanları bile geri getirip oy verip “bizi biraz sen sömür, ondan sonra nereye gidersen git” dercesine aptallıklara devam ediyoruz.

Gelelim bu günümüze;

Hiçbir art niyet ve önyargı olmadan tamamen objektif olmaya çalışacağım:

Üç Ak Parti, iki CHP olmak üzere beş millet vekilimiz var. Önce iktidar partisindeki dostlarımıza ricamız olsun; Bu kent hepinizi çok iyi tanıyor ve seviyor ki oy verdi ve kendilerini temsil etmeleri için sizleri Ankara’ya gönderdi, mutlaka bir şeyler yapıyorsunuz, yaptıklarınız için sağ olun, yapamadıklarınız için de lütfen bu kent sevdalılarından faydalanmaya çalışın, bizim size akıl vermemiz haddimize değil, ama şunu bilmenizi isteriz ki; bu kentte bir şeyler yolunda gitmiyor ve her geçen gün daha kötüye gidiyoruz, hepinizin bu kenti sevdiğinizden şüphemiz yok, çünkü gördüğümüz kadarıyla; Sayın Polat Türkmen’in yedi sülalesi bu kentte ve yine gördüğümüz kadarıyla da insanların iyi ve kötü günlerinde de yanlarında olmaya çalışıyor, yeterli- yetersiz değerlendirmesi görecelidir,ama bence “biraz daha gayret” demek isterim. Sayın Hamdi Uçar en çok eleştirilenlerin başında olmasına rağmen bir şeyler yapmanın gayreti içinde olduğunu da söylemek gerekir, bazı şeyler var ki yapanların etkileri yıllar sonra ortaya çıkar, tıpkı Rahmetli Veysel Atatsoy ve onun gibi değerler. Sayın Hamdi Uçar’ında bu kente göbekten bağlı olduğunu biliyoruz. Sayın Ahmet Çolakoğlu da diğer milletvekillerimiz gibi olduğu kesin, sayın Polat Türkmen aynı zamanda meslektaşımdır, zaman zaman eleştirdiğim olmuştur ama daha çok iyi yönde eleştiri yapmama rağmen de aramızda yapıcı bir diyalog olmadı, bu durumun benden kaynaklandığını düşünüyorum, çünkü yakın çevremde yaptıklarını gördükçe aramızda bir mesafe bile olsa başım dara düştüğünde ilk onun koşacağını düşünürüm. Kişisel mevzulara girmem ama bazı gerçekleri bizler de yazmasak bir şeyler yoluna girmekte geç kalır gibi geliyor bana.

CHP millet vekilleri de dostumdur ama bu konuyu daha sonraya bıraksam iyi olacak, sadece şu kadarını söylüyorum bu kentte hiçbir şey yolunda gitmiyor, böyle giderse de düzelme şansı zora giriyor, son koronavirüs gösterdi ki; tüm dünya aynı gemideymişiz, ama yerelde bakıldığında bu güzelim kentte biz Zonguldak sevdalıları ve bazı siyasetçiler gemi battığında aynı gemide olmadığımızı yaşayarak göreceğiz. Aşağıda belirttiğim sorunlar ve çözüm önerileri şu anda aklıma gelenlerdir ve daha parlak fikirleri olanlarda başımızın tacıdır.

1. Sayın siyasetçiler; bu kentte uzun zamandır bir bakan çıkmamasının eksikliği her alanda hissediyoruz,

2. Bir zamanlar Türkiye ekonomisinin lokomotifi olan bu kentte henüz her şey bitmiş değil ve kömür yine bu kent ve ülkemiz için hizmete devam eder, yeter ki uygun oyuncuları uygun yerlerde oynatın (radikal bir sistem değişikliği)

3. Bundan böyle bu kentte yeni bir termik santrale müsaade etmeyin, mevcut olanların da eksikliğini son teknoloji ile donatacak şekilde yapılmalarını sağlayın,

4. Teşvikler guruplarında 3. bölgede olan Zonguldak’ımızı 5-6. bölgeye aldırmak için mücadele edin, bu günkü ortam buna çok müsait ve ödediğimiz bir ağır bedelle karşı karşıyayız, bu önemli bir fırsattır.

4. yapılacak sistem değişiklikleri ile yaratılacak ek istihdam sonucu gençlerimizi bu kentten ayrılmalarının önünü kesin, Ülkenin her hangi bir yerinde madenlerde bir göçük olsa mutlaka bir Zonguldaklı ölüyor, bu da bizi kahrediyor.

5. Deniziyle, ormanıyla, tarihi güzellikleri ve mağaralarıyla, yer altı ve yerüstü zenginliği, tarım ve hayvancılığıyla böyle  güzel bir habitat dünyanın neresinde var hiç düşündünüz mü? Gelin tüm siyasetçiler, bu güzelim yeri, insan ve çevre odaklı cennete çevirelim.