Karadeniz’de Doğan Bir Savaşçı
Pomatomus Saltatrix, nam-ı diğer Lüfer, Karadeniz’in sularında yumurtadan çıkar. Henüz 3 cm boyundayken bile cesurca ilaryaların peşine düşer. Bu küçük avcı, Karadeniz’in yağlı hamsisiyle beslenmeye başladığında büyüme yolunda ilk adımını atar.
Boğazların Lezzet Avcısı
Karadeniz’in kıyılarından Samsun, Sinop ve Zonguldak’ı geçerek ilerler. Zamanla çinekop boyutuna ulaşan bu ufaklık, İstanbul Boğazı’na girdiğinde istavritlere göz koyar. Beslenip büyüyen çinekop, lezzetli bir Sarıkanat’a dönüşür.
Güçlü Bir Predatör "Lüfer"
Sarıkanat, artık tam bir avcıdır. Çeliği kesen güçlü çenesi ve jilet gibi keskin dişleriyle her balığı, hatta kendi cinsini bile parçalar. Boğazın akıntılarında yüzdükçe pulları parlar, güzelliğiyle dikkat çeken bir Lüfer olur. Koca kefaller ve zarganalar onun hedefi haline gelir.
Marmara’dan Ege’ye "Kofana ve Sırtıkara"
Boğaz ona dar gelir, Marmara Denizi’ne doğru yol alır ve Kofana olarak ün salar. Çanakkale Boğazı’nı geçer, Ege Denizi’ne varır. Artık balık çiftliklerinde bekçilik yapan bir Sırtıkara’dır; kaçan ispendek ve lidakileri çekirdek gibi yer.
Değişmeyen Kader! Lüferin Yok Oluş Tehlikesi
Lüferin büyüdükçe adı değişse de kaderi değişmez. Defne yaprağından Sırtıkara’ya kadar her boyutta farklı bir isimle anılır. Ancak bu eşsiz balık, bugün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.