Yunanistan'da 21 Mayıs’ta düzenlenecek genel seçim öncesi anketlerde, iktidardaki Yeni Demokrasi partisi birinci, ana muhalefetteki SYRIZA ikinci ve muhalefetteki PASOK-KINAL ittifakı üçüncü gözüküyor.
Partilerin anketlerde bir önceki genel seçim sonuçlarıyla aynı sıralamaya sahip olması seçim heyecanını azaltıyor. Bu yüzden genel seçime ilginin düşük kalacağı öngörülüyor. 2019’da iktidarı SYRIZA'dan Yeni Demokrasi'ye geçiren genel seçimde katılım yüzde 57,7 olmuştu.
SYRIZA İKİNCİ BİR ŞANS İSTİYOR
Yunanistan’ın 2009’dan itibaren yaşadığı ekonomik kriz sürecinde, memorandum karşıtı politikalarla halktan destek alan, iktidara geldiğinde Avrupa Birliği (AB) ve IMF ile memorandum anlaşması imzalamak zorunda kalan SYRIZA, seçmenin “soldan merkeze kaymak”, diğer büyük partilerle benzer politikalar izlemek gibi eleştirilerine maruz kaldı.
Parti, kriz döneminde iktidardayken uygulayamadığı programını uygulamak için seçmenden ikinci bir şans istiyor. SYRIZA Gençlik Kolları Sekreteri Sotiris Aleksiu, memorandumu imzalamak zorunda kaldıklarını belirterek SYRIZA’nın bu kez memorandumun neden olduğu maaşlardaki kesintiler ve gelir adaletsizliklerini telafi edecek halk yanlısı bir program uygulamayı arzuladığını kaydetti.
Ülkede onlarca yıldır iktidar koltuğunda oturan partilerden biri olan merkez soldaki PASOK, seçime bir başka sol partiyle birleşerek PASOK-KINAL ittifakı olarak katılma kararı aldı.
PASOK Siyasi Konsey Danışmanı Yannis Papayorgopulos, partisinin iktidardan yüzde 8’lere kadar düşüşü için “PASOK, memleketin tüm zor zamanlarında, memorandum döneminde bile en öndeydi. Memleketin iyiliği için, ülkenin Avrupa’da, Avro Bölgesi’nde kalması için partiyi ve kişileri kurban etti” yorumunu yaptı.
VARUFAKİS’TEN KÖKLÜ DEĞİŞİM SÖZÜ
SYRIZA iktidarının ilk döneminde, dönemin Başbakanı Aleksis Çipras’ın yanında Maliye Bakanı olarak yer alan ancak SYRIZA’nın memorandumu imzalaması nedeniyle partiden ayrılan Yanis Varufakis’in kurduğu ve Avrupa’daki Avrupa İçin Demokrasi Hareketi (DiEM25) ile bağlantılı olan Mera25 partisinin, 40 yıldır Yunanistan’da yaşayan Alman kökenli üyesi Jochen Schult, partisinin köklü bir değişim sözü verdiğini kaydetti.
Schult, PASOK ve Yeni Demokrasi’nin Yunanistan’da halkın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayan bir politika izlediğini belirterek “Yunanistan'da ekonomiyi boğan bir program var. 2008'den sonra halkın iyiliği için karar alan hiçbir hükümet olmadı. Bunu değiştirmek istiyoruz” dedi.
KOMÜNİSTLERE GÖRE İKİ BÜYÜK PARTİ AYNI
Her ne kadar iktidara gelme ihtimali bulunmayan partilerden biri olarak görülse de Yunanistan’ın en köklü partilerinden Yunanistan Komünist Partisi (KKE) anketlerde 4’üncü sırada yer alıyor.
KKE’de çalışmaya gençlik kollarından başlayan Efi Zafitiou, seçim yarışının Yeni Demokrasi ve SYRIZA arasında geçtiğine dair algı için şöyle konuştu: “Seçim öncesi atmosferde Yeni Demokrasi ve SYRIZA arasında devasa bir kutuplaşma var. Eskiden beri böyle bir ayrım vardı ama şu an çok daha yoğun. Sonuç olarak televizyonlarda ve radyolarda daha çok bu iki parti arasındaki karşıtlığı görüyoruz. Aslında karşıt değiller çünkü temel prensipleri ve stratejileri aynı. Farkları çok az.”
Yunanistan’da anketler koalisyon hükümetine işaret ediyor ancak seçim sonuçlarının ardından koalisyon kurulamaması halinde halkın tekrar sandığa gitmesi öngörülüyor.
