112 Acil Çağrı Merkezi ile iş birliği yapan çete, bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek haksız kazanç sağlamakla suçlanıyor. 2023 yılında başlatılan soruşturma, bebeklerin yaşamını yitirdiği iddiaları ve savcıya yönelik tehditlerle daha da büyüdü. İşte detaylar.
Yenidoğan çetesi nedir?
Doğumdan sonra yoğun bakıma ihtiyaç duyabilecek yenidoğan bebekler, kritik sağlık hizmetlerine ihtiyaç duyar. Ancak, bu çete bebeklerin sağlığını kendi çıkarlarına alet etti. Acil sağlık hizmetleriyle anlaşmalı özel hastaneler arasında gizli bir sistem kuran çete, bazı bebekleri gereksiz yere yoğun bakımda tutarak SGK ve aileleri dolandırıyordu. Elde edilen kazançlar, hasta bebeklerin tedavi sürecini kasıtlı olarak uzatarak günde 7-8 bin liraya kadar yükseliyordu.
Yenidoğan çetesi nasıl çalıştı?
Çete, hastanelerdeki doktorlardan hemşirelere kadar birçok sağlık çalışanını sisteme dahil etti. Bu organizasyon, aileleri “komisyon alınan” hastanelere yönlendirirken, bebekler “örgüt adına kârlı” görülen tesislere sevk ediliyordu. Üstelik bu yapı, yalnızca bebekleri değil, hamile kadınları da istismar etti. Anne babalar, yüksek yoğun bakım ücretleri ödemek zorunda kalırken, bazı bebeklerin gereksiz yere tedavi altında tutulması nedeniyle yaşamını yitirdiği öne sürüldü.
Çete, savcıyı neden tehdit etti?
Yenidoğan çetesini soruşturan savcı Yavuz Engin, 2024'te çetenin dikkatini çekti. Çete üyeleri, savcıyı ölümle tehdit ederek, yargı sürecini etkilemeye çalıştı. Özellikle kendisini eski bir devlet müsteşarı olarak tanıtan ve devletle bağlantıları olduğunu iddia eden Mustafa Kemal Zengin, savcıyı makamında tehdit etti. Zengin’in savcıya, “Ailenize zarar gelebilir” diyerek korkutma girişimi başarısız oldu ve gözaltına alındı. Ardından adliyede tutuklanan Zengin, tehdit suçlamalarını reddetti, ancak savcı tarafından sıkı güvenlik önlemleri altında ters kelepçe takılarak mahkemeye gönderildi.
Yenidoğan çetesinin lideri kim?
İddianameye göre çetenin başında, özel hastanelerin yenidoğan ünitelerini işleten Medisense Sağlık Hizmetleri’nin sahibi Dr. Fırat Sarı bulunuyor. Sarı, İstanbul’da birçok özel hastanede yapılandırdığı sistemle hemşirelere “doktor” unvanı verip çalıştırarak suçlamaların odağı oldu. PKK ile geçmişteki bağları da incelenen Sarı, ifadesinde tüm işlemlerin yasal olduğunu savundu.
Çete üyeleri kimlerden oluşuyordu?
Dr. Fırat Sarı’nın liderliğindeki yapıda, 112 Acil Servisi çalışanları ve sağlık sektörü profesyonelleri yer aldı. Aralarında ambulans şoförleri, bebek nakil işlemlerini yürüten kişiler, hatta belediyelerin sağlık hizmetlerinden sorumlu eski çalışanlar bulunuyordu. İddianamede, 47 kişilik bu grubun paravan şirketler kurduğu ve hastanelerle anlaşmalar yaparak maddi kazanç sağladığı ortaya çıktı.
Hangi hastaneler kullanıldı?
Çetenin yönlendirdiği bebeklerin yoğun bakım üniteleri, İstanbul ve çevresindeki birçok özel hastanede bulunuyordu. İddianamede adı geçen hastaneler arasında Avcılar Hospital, Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Hastaneleri, Reyap Hastanesi ve TRG Hospitalist Hastanesi yer alıyor. Bu hastanelerdeki bazı hemşireler de suçlamalarla karşı karşıya kaldı.
Çete nasıl ortaya çıkarıldı?
Yenidoğan çetesi, bir annenin şikâyetiyle ortaya çıktı. 2023'te yapılan bu ihbar sonrasında Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü devreye girdi. Mali Suçlarla Mücadele ekipleri, çete üyelerinin telefon konuşmalarını dinledi ve takip etti. Bu kapsamlı soruşturma, çetenin SGK'yı nasıl dolandırdığını ve usulsüz kazanç elde ettiğini gözler önüne serdi.
Bebeklerini kaybeden ailelerin dramı
Çetenin kurbanı olan ailelerden biri, bebeklerini kaybeden bir annenin anlattıklarıyla dikkat çekti. Kadın, kızının yoğun bakım ünitesinde gereksiz yere tutulduğunu, ancak doktorların kendisine başka bir hastaneye gitmeleri gerektiğini söylediğini belirtti. Aile, yoğun bakım ücretini ödeyerek çaresiz kaldıklarını, ancak kızlarını kurtaramadıklarını ifade etti.