Zonguldak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Metin Demir tarafından Dedeman Otel Karaelmas salonunda düzenlenen “Ekonomi Gündemi” konulu toplantıya ulusal ve yerel medya temsilcileri katıldı.
Zonguldak ekonomisi üzerine önemli açıklamalarda bulunan Metin Demir, sektörel gelişim, beşeri ve sosyal sermayenin güçlendirilmesi yaşanabilir mekan, sürdürülebilir çevre, güç birliği ve lobi başlıkları altında yaptığı açıklamada bölge planını anlattı.
Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) çatısı altında Zonguldak, Karabük ve Bartın bölgelerinde yapılması planlanan ekonomik çalışmaların son zamanlarda çok önemli bir noktaya geldiğini belirten Demir, Filyos’un hareketlenmeye başladıktan sonra bölgenin parlayan bir yıldız haline gelmeye başladığının altını çizdi.
Marmara bölgesinden taşan ve İç Anadolu bölgesinde bulunan güçlü ihracatçı ve sanayicilerin artık Karadeniz bölgesine yönlenmek istediklerini ve bu akışın doğru yönlendirilmesi bazında eldeki formatları da doğru kullanarak yatırımcı adayları için düzenli yatırım alanları oluşturulduğunu dile getirdi.
Serbest bölge konusunda da Zonguldak insanının daha aktif olması gerektiğini yoksa seyirci ve figüran olmak zorunda kalınacağının altını çizen Demir, “Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı (BAKKA) çatısı altında Zonguldak, Karabük ve Bartın bölgelerinde yapılması planlanan ekonomik çalışmaların son zamanlarda çok önemli bir noktaya geldiğini belirten Demir, Filyos’un hareketlenmeye başladıktan sonra bölgenin parlayan bir yıldız haline geldi. Marmara bölgesinden taşan ve İç Anadolu bölgesinde bulunan güçlü ihracatçı ve sanayicilerin artık Karadeniz bölgesine yönlenmek istediklerini ve bu akışın doğru yönlendirilmesi bazında eldeki formatları da doğru kullanarak yatırımcı adayları için düzenli yatırım alanları oluşturmalıyız.
Mesleki ve Teknik eğitime ağırlık veriyoruz. Girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesi, dezavantajlı gruplara yönelik çalışmalar ve sosyal sermaye yapılarının güçlendirilmesi önem arz etmektedir. Zonguldak kuruluşu itibariyle madenci şehri olarak organize edilmiş. İkinci dünya savaşına girmemize rağmen müthiş bir göç ve bozuk konut yapılanmasının olduğu dönemlerden bu zamana kadar yaşam kalitesini artırmak adına objektif verilerle hareket ederek yapılabilecek en doğru tespiti yapmak zorundayız.
Sosyal ve ekonomik gelişmişlik açısından 67 vilayet içerisinde Zonguldak 60-70’li yıllarda ilk 5’te olduğunu görüyoruz. 1980’li yıllara gelindiğinde rahmetli Turgut Özal yeni yapılanma planı açıkladığında bu planı doğru okuyan vilayetler bu süreci çok iyi değerlendirirken Zonguldak’ın artık gerilemeye başladığını görüyoruz. 1980’li yıllarda Turgut Özal ile birlikte Türkiye’nin liberalleştiği o süreci Zonguldak ıskalamıştır. 1991 yılında Bartın, 1995’te ise Karabük Zonguldak’tan ayrıldı. Bizden ayrılan Karabük’ün son 25 yılda yükselen bir trendi olduğunu açık bir şekilde görmekteyiz.
“ZONGUGULDAK-GÖKÇEBEY OSB BÖLGEDEKİ İŞSİZLİĞİ KÖKTEN ÇÖZECEKTİR”
Zonguldak’ın güçlü sektörlerimizi ve kuruluşlarımız var. Bu anlamda da geleceğe dair umutluyuz. Umutlarımızı heyecanlandıran Filyos projesidir. Karadeniz gazının Zonguldak açıklarında bulunması nedeniyle bölgeyi cazip haline getirdi. Yılda 25 milyon tona hazır bir Filyos limanımızın içinde de TPAO rafineri 1. Etap tamamlandı. 6 bin dönümlük endüstri bölgesinde yatırımlar netleşiyor. Serbest bölge için de alternatifler çalışılıyor. Zonguldak-Gökçebey OSB çerçevesinde orta ölçekli düzenli sanayi ortamlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Gökçebey bölgesinde 650 dönümlük 1. Etap yer seçimimiz tamamladık. Bu bölgemize de 4. Ve 5. Bölge teşvik avantajı sunulacak. Gökçebey bölgesinin işsizlik sorununu kökten çözecek önemli bir proje. Ama aynı ifadeleri Kilimli ilçemiz için konuşamıyoruz. Karadeniz bölgesinde denize dolgu yapılarak yeni alanların oluşturulduğunu görüyoruz. Alacaağzı bölgemizde kendiliğinden hazır dolgu alanı olduğunu tespit ettik. Hiç kullanılmayan atıl bir arazinin değerlendirilmesi bazında Kilimli teknoloji ve yatırım üssü olarak ekonomik faaliyetin yükselmesi adına hamleler yapıyoruz.
MAKZON SANAYİ SİTESİ KONUSU MAHKEMEYE TAŞINDI!..
Makzon sanayi sitesi 180 yıllık bir bilgi birikimimiz var. Fakat bu heba olmak üzere ve bunu da yeni nesillere aktarmak zorundayız. Bu anlamda da kümelenmek zorundayız. Kendimiz bir yer bulduk. Konu mahkemeye taşındı. Bu kümelenme ve üniversite ile ilgili iş birliği çerçevesinde mahkemenin vereceği cevabı da ilgiyle beklemekteyiz. İlerlemiş bir toplum olabilmek içinde büyüme, kalkınma ve ilerleme sürecinde iş çevreleri ve sendikalar bir mücadele içerisinde olmasına rağmen bazı çevreler direk büyüme gayreti içerisinde olmaları da doğru değil. Türkiye’de her yeri sanayi yaptık gibi de bir yaklaşım söz konusu. Almanya örneğini hep beraber görüyoruz. Almanya’da yüzölçümünün yüzde 4.8’i sanayi alanlarına ayırılmışken Türkiye’de bu oran yüzde 1.3 oranında olduğu görülmektedir. 1980’li yılların ortasından itibaren Zonguldak’ta bir akıl tutulması yaşanmış. Dekozon’un da bölgesel mobilya-dekorasyon AVM projemizde şehir merkezini rahatlatacak diye düşünüyoruz. Teknopark 2018 yılında 59. olarak kuruldu. Yeni bina çalışmalarına başlandı. Yeni firmalar geliyor. Veri depolama merkezi projemizde modern hayatımızın olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Veri bağlantısı açısından dünyada stratejik konumdayız. Veri depolama sektörü deprem bölgesinden uzak yeni yerler arıyor. Zonguldak’ın metropolden uzak olması ve deprem bölgesinde de olmaması nedeniyle güzel bir rağbet var. Marmara bölgesi ve İstanbul maliyet açısından yaşanabilecek yerler olmaktan çıktı. O anlamda alternatif bölgeler arandığı içinde yeni veri depolama alanlarının arandığı bilinmektedir. Zonguldak bu anlamda son derece uygun bir yer.
SERBEST BÖLGE KONUSUNDA SEYİRCİ KALIRSAK FİGÜRAN OLARAK KALACAĞIZ
Şimdi, Gökçebey OSB’de 1’e 10 talep var. Devlet kamulaştırma için 60 milyon dolar, taşkın koruma için 400 milyon dolar, liman için de 800 milyon dolar yatırım yaptı. Serbest bölgenin yatırımı bazında devlet buralara boşuna paralar yatırmadı. Çaycuma bölge vadisinde bir mısır tarlası var. Bazı çevreler buranın mısır tarlası olarak kalması için dirayet ediyor. Biz süreci okuyoruz. Bu arazilerle ilgili birçok toplantı yaptık. Zonguldak çevresinde Kalburüstü diyebileceğimiz sanayicileri topladık ve konuştuk. Arkadaşlarımız bizleri dinlediler ve talip olmadılar. Endüstri bölgelerinde yatırım yapacak tüm işletmeler bizim başımızın tacı fakat bu işletmelere ne kadar sürece ulaşabiliriz bilmiyoruz. O dönemde endüstri bölgesi geliyor aksiyon alalım diyerek arkadaşlarımızı uyardık. Şimdi de liman bölgesi geliyor ve bununla alakalı da aksiyon almamız gerekiyor. Devlet burayı mısır tarlası olarak bırakmaz. 11 bin 400 dekar arazi mısır tarlası olarak kalsa dahi 100 kişilik aileyi geçindirmez. Fakat, burada yatırım yapıldığında bölge insanı iş sahibi olacak. En önemlisi de serbest bölge konusunda seyirci kalırsak figüran olarak kalacağız. Dışarıdan yatırımcılar gelecek bizde onları izleyen olacağız. Zonguldaklılar olarak bu serbest bölgede güç sahibi olmak zorundayız. Ben istiyorum ki, bizim çocuklarımız kargo taşıyan değil nakliye işi yapan kişiler olmadırlar. Zonguldak’ta maalesef dar kalıplarla hareket ediliyor. Yerli yabancı bakış açısıyla o bölgede defans yapılmasını da doğru bulmuyorum.
FİLYOS LİMANININ FAALİYETE GEÇMESİYLE HAVAALANIMIZ DA GÜÇLENECEK
Zonguldak’ın lojistik potansiyeli bazında vadi bölgemizde çok güçlü bir limanımız faaliyete geçecek. Havaalanımız sadece yolcu taşımacılığı bazında değil kargo taşımacılığı olarak da faaliyet gösterecek. Zonguldak, dört ulaşım modunun kesişim noktasında olup, İç Anadolu’nun kuzey kapısı ve Kuzey-Güney transit hattı ola özelliği de taşımaktadır. Sera OSB bazında da altyapı hazır olmakla beraber 2024 yılında üstyapı inşaatı 2025 yılında da üretim ihracat başlanacak. Bu bölgede de 25 dekarlık 15 parsel tahsisi yapıldı. Burada Teknolojik (topraksız) tarımla ihracat hedefleniyor. 2. Etap içinde kolları sıvadık. Bun anlamda da o bölgede lojistikteki potansiyelimizi kullanamamak yanlış bir durum olacaktır. Su ürünleri bazında da fizibilite raporu ve çalıştay tamamlandı. Türk somunu üretimi ve ihracatı planlanıyor. Bölge balıkçılık sektöründe söz sahibi olacak. Ruhsat çalışmaları için de çalışmalar başladı. Sulama barajında da Kastamonu ile iş birliği yapılacak. Kastamonu’nun denizi yok bizim de balıkçılık yapma noktasında tatlı su barajımız yok ama bu ortak noktada bir araya geleceğiz.
Üzülmez kültür vadisi projesi restorasyonu devam ediyor. Zonguldak Maden Müzesi, Avrupa Endüstri mirası rotasında Jeoparklaşma çalışması da sürüyor. Zonguldak’ın tanıtımı noktasında Gökgöl Mağarası çok önemli bir ivme kazandı. Göldağı ve Danaağzı Tabiat parklarımızda şehrimize değer katacak. Demiryolu bazında da Zonguldak ayağında da önümüzdeki yıl Nisan ayında çok önemli bir destinasyon çalışması olacak. Çankırı’dan başlayan Karabük ile devam eden Zonguldak’ta son bulan tren yolculuğunun önümüzdeki yıl hayata geçeceğini belirtmek istiyorum. O yüzden gurbette yaşam mücadelesi veren Zonguldak insanının kendi memleketinde daha müreffeh şekilde yaşaması ve ekmeğini yiyebilmesi adına da Zonguldak’a tersine göç oluşabilmesi için önemli çalışmaların hayata geçmesini en çok isteyenlerdenim…”