Öncelikle İmza gazetesi okurlarına selam ve saygılarımı sunarak; her ne kadar bazılarının “TTK Emeklisi” diye emeğine saygısızlık edilen sayın Mustafa Emen’i kırmayacağım ve yazacağım, dilimin döndüğünce, bilgimin ve birikimim ölçüsünde bazı günler yerel gündemi, bazı günler ulusal gündemi yorumlamaya ve bu gazetenin okurlarına arkadaşlık etmeye çalışacağım.
Yerel gündemden hiç düşmeyen Kaçak ocakları,
Zonguldak ve Ülkemizin kömür politikaları, çalışan,çalıştıranların her türlü sorunlarını,
Yerel siyasette kaybedilen ve kazanılan belediyelerde yapılan taktiksel hata ve yüksek egoların yol açtığı sorunları,
Zonguldak’ın bu gün ve geçmiş siyasetçilerinin vefasızlıklarını korkmadan yazacağım,
Basit ve beceriksizlik yüzünden bir türlü kullanılamayan Havaalanını,
TTK’nın neden ve nasıl bu hale getirildiğini ,naçizane çözüm önerilerimi ,
Aynı şekilde kaçak ocakların çözümü konusundaki görüşlerimi de sizinle paylaşacağım, bu arada bir anekdotumu sizinle kısaca paylaşmak isterim; Bir şirketin üst düzey yöneticiliğin yapmış olduğum bir konumda o zamanki etkin bir siyasetçi ile sohbet imkanım olmuştu, bana özel sektörün nasıl kar ettiğini, TTK nın neden zarar ettiğini sormuştu, ben de boş bulunup: “verin bana nasıl kar edileceğini göstereyim” dedim, tabi böyle bir şey mümkün değil, benimkisi de ucuz kahramanlık değildi tabiî ki, ha bu arada TTK yöneticilerini tenzih ediyorum ve yaptıkları özverili çalışmaları için tebrik ediyorum ,kurumun zararında en ufak bir katkıları yoktur,tüm sorumluluk,sorumsuz siyasetçilerindir, bunu belirtmekte fayda görüyorum. Dönelim anekdotumuza, o siyasetçi “peki bu nasıl olacak?” diye somasını beklerken, o bana “ ne yani şapkadan tavşan mı çıkaracaksın?” diye çıkıştı, hah işte bu kentin kaderi böyle sığ politikacılar yüzünden bu durumdadır, o siyasetçilerin hemen hemen hepsi bu kentin nimetlerinden faydalanıp başkalarının kümesine yumurtladılar ve yumurtlamaya devam ediyorlar bu kentin kaderi de bu.
İlk yazı olduğundan siz değerli okurları sıkmamak için kısa keseceğim ama o kadar yazacak gündem maddesi var ki bu sayfalara sadece başlıklarını yazsak yetmez, sorun çok dert çok, çözüm üreten yok, üretmek isteyenlere de her türlü kösteği vermeye bayılıyoruz. Ben bu sayfadan korkusuzca haykırıyorum; her şeyi yazacağım, tabi zaten kıt kanaat hayatta kalma mücadelesi veren gazeteyi de düşünerek hareket etmek lazım, çok yakından biliyorum bu tip medyaların ayakta kalması için kaynak çok önemli, bu sektörden ekmek yiyen emekçilerinde emeğine saygılarımı sunarak yazacağım, çünkü Mustafa EMEN dedi ki: “ne yazarsan yaz” bende yazacağım , ölmüş eşek kurttan korkmaz misali, hepinize iyi haftalar diliyorum.
Yazar: Mehmet Çelik