KASTAMONU

Türkiye’de Dördüncüsü Açıldı!

Dünya’nın doksan dördüncü Türkiye’nin dördüncü yeryüzü pazarı Kastamonu’da açıldı.

Abone Ol

 Dünya Slow Food (Yavaş Gıda) Birliği’nin önderliğinde dünyanın 94’üncü, Türkiye’nin ise 4’üncü “yeryüzü pazarı” Kastamonu’da açıldı.  

Merkezi İtalya’nın Torino kentinde bulunan Dünya Slow Food (Yavaş Gıda) Birliği’nin önderliğinde dünyada 1989’dan beri teşkilatlanan Slow Food ağına, Türkiye’den Kastamonu şehri de katıldı. Bu çerçevede dünyanın 94’üncü, Türkiye’nin 4’üncü “yeryüzü pazarı” Kastamonu’da açıldı. İki haftada bir Cumhuriyet Meydanı’nda kurulacak olan Kastamonu Yeryüzü Pazarı, şehre gelecek yerli ve yabancı turistlerin, Kastamonu’nun temiz ve doğal ürünleriyle kolay bir şekilde buluşmasına imkan sağlayacak. 

Üreticileri ve tüketicileri bir araya getiriyor 
Yiyecekleri mevsiminde tüketmek, yerli tohum kullanmak, insan sağlığına zararlı yan ürünlerin ve tarım ilaçlarının kullanımından kaçınmak gibi kuralların olduğu “yeryüzü pazarı”na katılım ise yoğun oldu. İlk etapta 20 standın açıldığı “yeryüzü pazarı”nda yöresel ürünler vatandaşların ilgisiyle karşılaştı. Ayrıca açılışta Kastamonu’da coğrafi işaretli ürünleri olan eğşili pilav ile kara çorba vatandaşlara ikram edildi. 

“Slow Food, 163 ülkede 100 binden fazla insanı kucaklıyor” 

Pazarla ilgili bilgi veren Slow Food Kastamonu Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Gülsen Kırbaş, “Slow Food merkezi İtalya'da bulunan, dünyada 1989'dan beri örgütlenmiş, iyi, temiz ve adil gıdaya adanmış dünyanın en büyük gıda hareketidir. Şu ana kadar 163 ülkede 100 binden fazla insanı kucaklayan ve 2 bin 500 civarında yerel birlikte örgütlenmiş kitlesel bir yapıdır. Bu hareketin prensipleri, iyi temiz adil gıda olmak üzere üç kavramda berraklaşır. Temiz, ilaçsız, hormonsuz, GDO'suz, temiz tarım ve bu tarım ürünleri ile üretilen sağlıklı gıdaları ifade eder. İyi, geleneksel olan, analık tohumlarla ve yerelde üretilmiş nesiller öncesinin beslendiği gibi beslenmeyi, ruhumuza ve bedenimize iyi gelen gıdayı ifade eder. Adil ise, hem üretici hem tüketiciler için adil bir fiyatlamayı, mümkün olduğunca aracısız adil bir geliri ve bölüşümü ifade eder. Slow Food bunlara erişmek için yerelde biyoçeşitliliği korumak, yerel tohumları, ata tohumlarını canlandırıp korumak, yerel geleneklere uygun beslenmeyi sürdürmek gibi önemli görevler üstleniyor. Bunu da, tüketicilerin bu ürünleri bulabilecekleri pazarlar kurulmasını teşvik ederek yapıyor. Slow Food’un kuruluşundan bu yana en önemli projelerinden biri olan yeryüzü pazarı kavramı da işte burada ortaya çıkıyor. Yeryüzü pazarı kelimesi global bir kavram, yani bütün dünyayı kapsıyor, yeryüzündeki bütün insanların kendi yerelinde ulaşabilecekleri gıdaları ifade ediyor” dedi. 

“Yeryüzü Pazarımızda şu anda 20 Kastamonulu üreticimiz bulunuyor” 

Yeryüzü pazarında şu anda 20 Kastamonulu üreticinin bulunduğunu söyleyen Kırbaş, “Bizler Slow Food’u Kastamonu'da 2020 yılının Eylül ayında tam da pandemi ortamında kurmuştuk. O günden beri Kastamonu'da gönüllülerle birlikte üç yıla yakın bir süredir ilerliyoruz. Pazarımızda 20 adet Kastamonulu üretici var. Bunlar merkezden veya yakın mesafedeki ilçe ve köylerden, kendi ürettikleri tarımsal ürünleri veya bunlardan elde ettikleri işlenmiş ürünleri pazara getiriyor. Ürünleri özellikle ilaçsız tarım açısından denetliyoruz. Biyoçeşitliliği korumak, yerel tohumları korumak, temiz ürünleri insanlara sunmak, yerel mutfak geleneklerimizi korumak ve sürdürülebilir bir pazar yeri var etmek başlıca hedeflerimiz. Bizim buradaki amacımız bir ticari pazar olmaktan çok bir eğitim alanı olmak. Biz çiftçileri, köylüleri, tarımla ve birinci elden gıda üretimi ile uğraşan insanları temiz üretim yapma konusunda eğitmek, onlarda farkındalık oluşturma amacını güdüyoruz. Pazarımız devam ettiği sürece de bu konularda gerek pazaryerinde, gerekse kırsalda eğitimler vereceğiz. Pazarımız bu konumunda her 15 günde bir açılacak. Umuyoruz ki, pazarımız sayısı artan katılımcılarla büyüyerek yoluna devam edecek. Yeryüzü pazarlarının sahip olduğu uluslararası prestijden dolayı Kastamonu'ya da büyük bir tanınırlık ve prestij sağlayacaktır. İlimizin olumlu imajına ve tanıtımına büyük bir etkisi olacak, ziyaretçi sayısını dahi artıracaktır” diye konuştu. 

“Yeryüzü pazarı, gastronomi anlamındaki kapasitemize ciddi katkı sağlayacak” 

Yeryüzü Pazarının şehrin gastronomi anlamındaki kapasitesine de ciddi katkı sağlayacağına inandığını belirten Vali Avni Çakır ise, “Türkiye’de yeryüzü pazarı anlamında dördüncü pazar, Kastamonu’da açılıyor. Sade gözüktüğünü bakmayın ama müthiş ürünler mevcut. Kastamonu demek doğallık demek. Kültürel müthiş bir zenginlik demek. Atadan gelen hem gelenek görenek anlamında hem gıda ve beslenme anlamında müthiş bir zenginlik demek. Bunu söylemek yetmiyor, bunu insanlara göstermekte gerekiyordu. Aslında resmi kayıtlara tam yansımıyor ama bizlerin günübirlik çok ciddi turizm potansiyelimiz var. Ben şahsen insanların Kastamonu’da yöresel pazar ürünlerinin satıldığı yer yok mu, sorularına maruz kaldım. Dolayısıyla şehrimize gelen insanlar, buna benzer yöresel ürünlerin olduğu böylesine bir pazarı zaten arıyor. Bu anlamda büyük bir ihtiyacı karşılayacağını düşünüyorum. Birde birbirinden kıymetli işletmelerin, bu ürünleri yetiştiren ve Çarşamba günleri kurulan bir köylü pazarı var ama burası da çok güzel olacak. Herkesin bir arada bulunduğu bir pazara ihtiyaç zaten vardı. Şu anda iki hafta da bir kuruluyor ama bence her hafta kurulması lazım hatta pazar günleri dahi kurulması gerekiyor. Bu alan hem çok kolay kurulan hem çok kolay ulaşılan gözü yormayan güzel stantlarla iyi bir yer oldu. Bizim gastronomi anlamındaki kapasitemize çok ciddi katkıda sunacaktır. Bu sayede özellikle yakın bölgelerden çok ciddi turist çekeceğine inanıyorum” şeklinde konuştu. 
 

-İHA-