Zonguldak'ta yaşayan 55 yaşındaki Ahmet Ayyıldız, 25 senelik ticaret hayatının ardından emekli oldu. Türkiye'nin yarısını gezen Ayyıldız, kesin dönüş yaptığı köyünde kendi başına yöresel kalkınma planını harekete geçirdi. 50 bin kestane hedefiyle köyüne 2,5 ayda 10 bin kestane diken Ayyıldız, köy tüzel kişiliğinden destek alamayınca Valilik ve ilgili kurumlara başvurdu. Ayyıldız, köyünü kalkındırma konusundaki mücadelesinin süreceğini ifade etti.
Beycuma beldesine bağlı Karapınar köyünde yaşayan 55 yaşındaki Ahmet Ayyıldız, 25 sene boyunca kent merkezinde ticaret işiyle uğraştı. Bu süreçte iki çocuğunu da yetiştirdikten sonra Türkiye turuna çıktı. Ülkenin yarısını gezen ve farklı kültürler tanımaya çalışan Ayyıldız, 5 senelik gurbet hayatının ardından köyüne kesin dönüş yaptı. Babası ile birlikte Karapınar köyünde yaşayan Ayyıldız, köyünü kalkındırmak amacıyla "Yöresel Kalkınma Planı"nı hayata geçirdi.
Analiz yapmaları için Tarım İl Müdürlüğü yetkilileri ile irtibata geçen Ayyıldız, kestane, ceviz ve fındık gibi mahsullerin yetişebileceğini öğrenince 50 bin adet kestane dikmeyi hedefledi.
Heyelan bölgelerine bile kestane dikti
2,5 ay önce kestane dikmeye başlayan Ayyıldız, kendi bütçesinden bile parayla kestane fidanı satın aldı. Bu süreçte 10 bin adet kestaneyi toprakla buluşturdu. Heyelan bölgelerini de ağaçlandıran Ahmet Ayyıldız, yaşadığı süreci şöyle aktardı:
"25 seneye yakın ticari hayatım oldu. Bu sırada çocuklarım büyüdü, üniversite okudu. Emekli olduktan sonra kendime sosyal bir hayat kurmak istedim. Hem ülkemi tanımak hem de değişik kültürleri tanıyabilmek için kendi kendime gurbet hayatı yaşayayım dedim. Yaklaşık 5 seneye yakın gurbet hayatım oldu. Ülkenin neredeyse yarısını gezdim. Düşündüm taşındım, geri dönüş yaptığım zaman yöreme de faydalı olabilmek adına yöresel kalkınma projesi başlatmak istedim. Tarım İl Müdürlüğü ve Orman Bölge Müdürlüğünü ziyaret ederek yöresel kalkınma projelerimin olduğunu söyledim. Onlar da sağ olsunlar köyümüzde inceleme yaptılar. Yaptıkları inceleme dahilinde köyümüzün kestane, ceviz, fındık şeklinde coğrafi bölge olduğunu söylediler. Ben de vatandaşlara fikirlerimi anlatmaya çalıştım ancak anlatamadım. Kime sorsam az yerlerinin olduğunu söylediler. Ben de ormanları, doğayı ilk etapta 50 bin kestane hedefi koydum. Vatandaşıma bu 50 bin kestane projemi aktarmaya çalıştım. Maalesef gerekli ilgiyi göremedim. Kendi imkanlarım dahilinde şu ana kadar 10 bin kestaneyi diktim. Bazılarını da heyelan görmüş yerlere diktim. Bunu da yaklaşık 2,5 ay gibi kısa zamanda yeri geldiğinde de yağmur çamur gece gündüz demeden yapmaya çalıştım. Zevk aldım yaptığım işten. Hedefim 50 bin adet fidandı. Şu anda o hedefi de aşmak istiyorum. Bu iş beni o kadar motive etti ki kimse de yardım etmese de 50 bin kestaneyi toprakla buluşturmak istiyorum."
"En azından ülkeme ağaç dikmiş olurum"
Son dönemlerdeki kuraklığa da dikkat çeken Ahmet Ayyıldız, yakın süreçte Zonguldak Valiliği'ne dosya sunduğunu hatırlattı. Köy tüzel kişiliğinin ilgisiz kaldığını söyleyen Ayyıldız, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hatta bunun için bir kaç gün öncesine kadar Zonguldak Valiliğimize yöresel kalkınma ile ilgili bir dosya sundum. Tarım İl Müdürlüğünden beni aradılar. Haber bekliyoruz. Ben bunu köy muhtarımıza çok anlatmaya çalıştım. Maalesef ilgilenmedi. Köyü kalkındırmak sana mı düştü, yapsan kime yapacaksın? Epey bir ilgisiz davrandı. Ben diyorum ki bu topraklar bizim, bu ülke bizim. Şu coğrafyaya bakın. Buralarda 50 bin kestane hedeflediğim zaman bazı hesaplamalarıma göre bir kestane ağacından yaklaşık 30 kilogram hedefliyorum. 50 bin ağaçtan bir milyon 500 bin kilogram elde edilebilir. Bu da yaklaşık 30 milyon lira para yapıyor. Bunu yöresel kazanacak, ülkemiz kazanacak, insanlık kazanacak. İşsizlik kazanacak. Ben bunu dikeyim de bakın son zamanlarda kuraklık var. En azından ülkeme bir ağaç dikmiş olurum. Hiçbir verim alamazsam arıcılık açısından önemli bir noktaya geliriz. Orman bölgesi olduğundan yağmur alır. Su kaynaklarımız zenginleşir."
" width="560">