Timotheus, Herakleia (günümüz Ereğli) Tiranı Clearchus’un oğluydu. Babası Clearchus, Ereğli’deki asi tutumlarından dolayı şehirden sürülmüş, daha sonra Pontus Devleti’nin kurucusu Mithridates’in desteğiyle geri dönüp şehri ele geçirmiş ve kendini tiran ilan etmişti. Timotheus’un çocukluğu, zorlu bir dönem olan bu dönemin gölgesinde geçti. Babasının ölümünden sonra, MÖ 353 yılında, amcası Satyrus’un vesayeti altında Ereğli hükümetini devraldı ve 15 yıl boyunca yönetimde kaldı.
İDEAL BİR YÖNETİCİNİN PORTRESİ
Timotheus’un yönetimi, adaletli ve ılımlı bir sistemle şekillendi. Efsanevi retorikçi Isocrates, ona hitaben yazdığı bir mektupta, Timotheus’u yalnızca erdemli bir hükümdar olarak değil, aynı zamanda ideal bir yöneticinin özelliklerini taşıyan bir lider olarak tanımladı. Mektubunda, Timotheus’un bağlılık, adalet, cesaret ve akılcılıkla örnek bir yönetici olduğunu vurgular. Timotheus, halkına büyük yardımlarda bulunarak bankerlere olan borçlarını kendi cebinden ödedi, ticaret ve diğer yaşam harcamalarında faizsiz kredi sağladı ve hapishanedeki masumları tahliye ederek insancıl bir yönetim sergiledi.
SAVAŞLARDA CESUR, YÖNETİMDE MERHAMETLİ
Timotheus, sadece adil bir yönetici olmakla kalmayıp, aynı zamanda cesur bir savaşçıydı. Savaşlarda soğukkanlı ve mantıklı kararlar alırken, yönetiminde de insanları insaflı ve merhametli bir şekilde yönetti. Kardeşi Dionysius’a bir baba gibi davranarak, onu halefi olarak atadı ve yönetimi birlikte paylaştılar.
TİMOTHEUS’UN ÖLÜMÜ VE ERKEKLERİN YASASI
MÖ 338’de Timotheus’un ölümü, Ereğli halkı için büyük bir kayıp oldu. Adaletli ve insancıl yönetimi halkı yasa boğdu. Yerine, kardeşi Dionysios geçti ve Ereğli’nin yönetimi onun elinde şekillendi. Timotheus’un vefatından sonra Ereğli halkı, onun adaletli yönetimini hep özleyecekti.